Yaşadığı dönemde küfür ve şirkle savaşarak halkının önünü aydınlatan, zalimlere karşı verdiği mücadele ile mazlum milletinin sesi olan, tevhit bayrağını yükselten ve nöbeti kendisinden sonraki yiğitlere devreden Şeyh Said'in (rahimehullah) manevi varlığı, siyasette hiçbir zaman varlık gösteremeyen ama bir şekilde kendisini gündeme getirmesini bilenleri rahatsız etti.

Gençliğinde DEV-GENÇ'in liderliğini yapan, sonraki yıllarda PKK ile kol kola gezen, 28 Şubat Dönemi'nde Müslüman halka yönelik zulümlerde aktif rol oynayan, "Ergenekon Terör Örgütü Davası" iddianamesinde adı örgüt kurucuları arasında geçen Doğu Perinçek'in partisi, kıyamı ve direnişi ile Kürd halkının mümtaz şahsiyetlerinden biri olan Şeyh Said'in isminin bazı cadde, sokak ve yapılara verilmesini hazmedemedi.

Vatan Partisi, Diyarbakır'ın Dağkapı Meydanı başta olmak üzere cadde, sokak ve çeşitli yapılarda bulunan "Şeyh Said" isminin kaldırılması talebiyle Diyarbakır Valiliğine başvuru yaptı.

Vatan Partisi adına Öncü Gençlik Genel Başkanı Özgür Bursalı, Öncü Kadın Genel Başkanı Meltem Ayvalı ve Vatan Partisi Diyarbakır İl Başkanı Haluk Mıhalioğlu'ndan oluşan heyet Diyarbakır Valiliği’ne dilekçe verdi.

İdam edilmeden hemen önce "Değersiz dallarda asılmama pervam yoktur. Muhakkak ki mücadelem Allah ve din içindir." sözleriyle halkın hafızasına kazınan Şeyh Said'in (rahimehullah), sosyalistlikten ulusalcılığa, ateizmden Müslümanlığa kadar geniş bir yelpazede her kılığa bürünebilen bir partiyi rahatsız etmesi ise "tıynetlerinin gereğini yerine getirdikleri" yorumlarına neden oldu. (İLKHA)