ENES DURMAZ- DOĞRUHABER

Türkiye’nin Rusya’dan S-400 hava savunma füzelerini alması sonrası Amerika’dan yaptırım tehditleri gelmeye devam ediyor. ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi'nde önceki günlerde 4'e karşı 18 evet oyu ile kabul edilen 2641 no'lu tasarı, ikili ilişkilerde yeni bir gerginlik alanı oluşturacak gibi görünüyor. "ABD'nin ulusal güvenliğinin desteklenmesi ve DEAŞ'ın yeniden canlanmasının engellenmesi" başlıklı tasarıda, "Suriye'de istikrarın desteklenmesi", "Suriye'deki Kürt mülteci krizi", "yaptırımlar" ve "iptal koşulları" şeklinde 4 başlık yer alıyor. Türkiye'nin, Rusya'dan S-400 hava savunma sistemi almasının eleştirildiği ve Barış Pınarı Harekatı kapsamındaki askeri adımlarının "kabul edilemez" olarak nitelendirildiği tasarıda, Türkiye'ye bazı askeri ve finansal yaptırımlar uygulanması isteniyor. Yaptırım tehditlerine misilleme yapılması gerektiğini ifade eden HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcı Mehmet Eşin, “ABD’nin Türkiye’deki İncirlik ve Kürecik başta olmak üzere birer fitne ve fesat merkezleri olan bütün üsleri kapatılmalıdır.” ifadelerini kullandı.

 EKONOMİK BAĞIMSIZLIK SİYASİ BAĞIMSIZLIĞIN ÖN ŞARTIDIR

Ekonomik olarak Türkiye’nin bağımsız olması gerektiğine dikkat çeken Eşin, “Bir devletin içerde ve dışarda bağımsız bir politika yürütmesi, bağımsız kararlar alması, dünya genelinde etkin olabilmesinin belirli şartları vardır. Güçlü ve büyük bir ekonomi, coğrafi konum ve büyüklük,  askeri güç, teknolojik güç, tarih, kültür gibi. Bu şartlardan birinin olması tek başına bir anlam ifade etmez. Günümüzün bölgesel ve küresel manada etkin ülkeleri güçlü bir ekonomiye sahip, kendi füzesini, savaş uçağını, askeri ekipmanlarını, arabasını üreten bir sanayi ve teknolojik altyapıya sahip olduklarını görmekteyiz. Ekonomik bağımsızlık siyasi bağımsızlığın ön şartıdır. İşte bu şartlara sahip ülkeler, diğer ülkeleri kendi hegemonyalarına almakta, ekonomik, askeri yardım ve ambargolarla diz çöktürtüp istediklerini almaya çalışmaktalar. ABD, Türkiye’ye karşı fiili işgal dışında bütün kartlarını kullandı. 1974 Kıbrıs Harekâtında tehdit ve şantajlardan sonra askeri ambargo uyguladı. Türkiye de buna misilleme olarak Adana incirlik Üssünü kapattı. Sonradan ambargo kalktı ve İncirlik daha aktif bir şekilde kullanıldı ve kullanılmaya devam ediliyor.” şeklinde konuştu.

“BUNUN ADI EŞKIYALIKTIR”

Yaptırım tehditlerini ‘eşkıyalık’ olarak değerlendiren Eşin, “Türkiye son yıllarda ABD’ye rağmen bazı işler yaptı. Rusya ile ilişkiler geliştirdi. Akkuyu Nükleer santralinin kurulması, S-400 füzeleri alımı, bunun en somut örnekleridir. İhtiyacı olan silahları üretmek için epey bir mesafe kat etti. Tabi bu ABD’nin hiç hoşuna gitmedi. Sözde, fakat pratikte olmayan müttefiklik bitti, birbirine hasım olan iki ülke geldi. Bir ülke, aynı askeri paktta NATO’da yer alan müttefikine ‘askeri ambargo’ uygulayamaz. Tehdit ve şantaj dilini kullanamaz. Aleyhine bir karar alamaz. Parasını aldığı halde F-35 savaş uçaklarına el koyamaz. Bunun adı eşkıyalıktır. Ama ABD bunların tümünü Türkiye’ye karşı yapıyor. CATSA yaptırımları düşman ülkeye karşı uygulanır. Birkaç gün önce ABD Senato Dış İlişkiler Komisyonu’nda Türkiye’ye yaptırım öngören tasarı, 4 hayır oyuna karşılık 18 evet oyu ile kabul edildi. Hatırlanacağı üzere 29 Ekim’de Temsilciler Meclisi’nde kabul edilen tasarı, 16’ya karşı 403’lük ezici bir çoğunlukla geçmişti.  İktidarda olan Cumhuriyetçiler ve muhalefetteki Demokratlar mesele Türkiye olunca birleşiyorlar.” dedi.

“İNCİRLİK VE KÜRECİK BAŞTA OLMAK ÜZERE BÜTÜN ÜSLERİ KAPATILMALIDIR”

“ABD ve diğer emperyalistlerde ‘müttefiklik, dostluk, vefa’ terimleri yoktur.” Diye konuşan Eşin, son olarak şunları söyledi; “Kendi menfaat ve çıkarları vardır. Türkiye, ABD ve diğer güçlerin etkisinden bir an önce kurtulmalıdır. Askeri, ekonomik ve bilhassa kültürel hegemonya ve prangaları kırmalıdır.  ABD’nin Türkiye’deki İncirlik ve Kürecik başta olmak üzere birer fitne ve fesat merkezleri olan bütün üsleri kapatılmalıdır. Bağımsız, onurlu, ilkeli, Türkiye halklarının ve ümmetin menfaat ve çıkarlarını önceleyen bir iç ve dış politika gütmelidir. Elbette ki bu bir günde ve kolay olacak bir iş değildir. Ama bunu yapmak zorundadır.”

 

KUTU…

ABD ve NATO’nun Türkiye’deki Üs’leri

 

Türkiye’de hem ABD’ye hem de NATO’ya tahsis edilmiş üsler bulunuyor. Yanı sıra NATO üyeliği ve askeri işbirliği anlaşmaları çerçevesinde TSK’nın pek çok birimi, üssü ve olanağı da ABD ve NATO kullanımına açık tutulmaktadır. ABD’nin bölgedeki en büyük üslerinden biri Türkiye’de, Adana İncirlik’te bulunuyor. Türkiye’nin en eski ABD askeri üssü olan İncirlik, 1954 yılında “Türkiye’de bulunan Amerikan yardım personeline NATO kuvvetler statüsü antlaşmasının tatbik edileceğine dair anlaşma” adı altında askeri tesisler kapsamında kurulmuştu. İncirlik’te ABD Hava Kuvvetleri 39. Ana Jet Üssü görev yapmaktadır. Binlerce Amerikan askeri personelinin bulunduğu İncirlik Üssü, ABD Silahlı Kuvvetleri’nin çevre ülkelerdeki Amerikan üslerini lojistik anlamda destekliyor. İncirlik, Sovyetler’in çöküşü ve Varşova Paktı’nın dağılmasının ardından ilgisini İslam ülkelerine yöneltti. Tarihi olarak baktığımız zaman İncirlik Üssü, Amerika’nın bölgedeki birçok askeri operasyonunda önemli roller oynadı. Üssün son görevi ise Irak’ın işgali sırasında ABD ve İngiliz uçakları ile askerlerinin barınma ve dağıtımının yapıldığı yer olarak biliniyor. İncirlik ABD Üssü halen de aktif bir biçimde kullanılıyor. Gazeteci Nagehan Alçı, 2008’de, Pulitzer ödüllü Amerikalı gazeteci Seymour Hersh’le New York’ta yaptığı mülakatta Hersh, Amerika’nın Türkiye’deki üsleriyle ilgili çarpıcı ifadeler aktarıyordu. “ABD'nin Türkiye'de resmen açıklanmayan birçok üssü var. Soğuk savaş zamanında kurulmuş olanları var. Uzun zamandan beri iki ülke arasında tam detayları açıklanmayan askeri işbirliği var. Sınırlarınıza yakın, Irak sınırına, Suriye sınırına yakın yerlerdeler. Bir takım gizli anlaşmalar çerçevesinde istihbarat paylaşıyorlar, bu da Amerikan özel kuvvetlerinin operasyonlarına olanak sağlıyor” diyen Seymour Hersh, Irak'taki Ebu Garib Hapishanesi'nde Amerikalı askerlerin Iraklı mahkumlara yaptığı işkenceleri ortaya çıkaran Yahudi asıllı gazeteci olarak biliniyor.

 

ABD VE NATO’NUN TÜRKİYE’DE İNCİRLİK DIŞINDAKİ DİĞER ÜSLERİ;

Türkiye’de İncirlik dışında da NATO üsleri bulunmaktadır. ABD’nin Türkiye’de bilindiği kadarıyla kullandığı üsleri şöyle: Türkiye’deki en büyük askeri havaalanı olan Afyonkarahisar askeri havaalanı aynı zamanda NATO tarafından “Ana Jet Bakım Üssü” olarak kullanılmaktadır ve NATO’nun en büyük 2. havaalanıdır. Tekirdağ Çorlu Havaalanı, Konya Hava Üssü (AWACS erken uyarı uçakları bu üste bulunuyordu), Gaziantep Havaalanı, Batman Havaalanı’a 1 Patriot savunma sistemi getirildiği belirtiliyor. Sabiha Gökçen Havaalanı ikmal-destek üssü olarak düşünülmüştü. Mersin Taşucu Limanı. İskenderun Limanı. Patriotların buradan sevk edildiği belirtiliyor. Diyarbakır Hava Üssü ki Patriotlar daha çok üsse yerleştirilecek. Irak harekâtı sırasında kullanılan değişik noktalar bu defa, İran’ın muhtemel bir saldırısına karşı kullanılmak üzere yeniden gözden geçiriliyor. Şırnak, Silopi, Mardin, Şanlıurfa hattında yeni birtakım noktalar işaretleniyor. Sanki İran’a karşı kapsamlı bir operasyonun hazırlığına yönelik girişimler şimdiden başlamış görünüyor. İzmir Hava Üssü Çiğli’de Avrupa’daki Amerikan hava kuvvetleri (USAFE) ile ortak askeri tesiste 42 uçak ve 300 asker-personel bulunan üste I-HAWK ve Roland füze sistemleri bulunduğu iddia ediliyor. Bilindiği gibi 11 Ağustos 2004’te Landsoutheast karargâhı Napoli’den İzmir’e taşınmış, 1 Ocak 2006’da da Amerikan 16. hava filosu, Almanya’nın Ramstein hava üssünden alınarak buraya yerleştirilmişti. Şile üssü, Stinger füzelerinin fırlatılması için uluslararası standartlarda bir atış alanı konumundadır. Balıkesir 9. Hava Jet Üssü’nde 6 adet “vault” denilen füze rampası bulunduğu söylenmektedir. Muğla Aksaz Deniz Üssü’ne dikkat çekilmektedir. Bir iddiaya göre de, Ankara-Ahlatlıbel, Amasya-Merzifon, Bartın, Çanakkale, Diyarbakır-Pirinçlik, Eskişehir, İzmir-Bornova, İzmit, Kütahya, Lüleburgaz, Sivas-Şarkışla, İskenderun, Ordu-Perşembe, Rize-Pazar, Erzurum ve Mardin’de NATO’ya bağlı Birleştirilmiş Hava Harekât Merkezleri (CAOC6) bulunmaktadır.