Çin, bu amaçla, insan hakları konusunda alternatif bir toplantı düzenlerken, son dönemde bu alanda bütün dünyanın eleştirilerine hedef Kuzey Kore, Suriye, gibi ülkelerinin temsilcilerini de bu etkinliği davet etti.
Güvenlik ve ekonomik kalkınmanın, sivil ve siyasi özgürlükler kadar önemli olduğu vurgulanan bu toplantıda, insan haklarının evrensel kurallarından ziyade ülkelerinin kendine özgü koşullarına göre belirlenmesi istendi.
"İnsan hakları kuralları, her ülkenin kendi koşuluna göre belirlenir"
Çin Dışişleri Bakan Yardımcısı Ma Zhaoxu, toplantıya katılan delegelere hitaben yaptığı konuşmada, “Bütün ülkelerin halklarının, insan haklarında izlenecek yol konusunda kendileri karar vermesi gerekir.”
Beşar Esed'in siyasi danışmanı Buseyne Şaban ise yine toplantıda yaptığı konuşmada, Batı ülkelerini sert bir şekilde suçladı ve “Ben Çin’in ve kalkınmakta olan ülkelerin yardımıyla inan haklarının yeniden tanımlanabileceğine inanıyorum.” dedi.
Uluslararası Af Örgütü’nde görevli araştırmacı Patrick Poon, AFP’ye yaptığı, açıklamada, Çin’in insan hakları konusunda aldığı yoğun eleştirilere karşıı bir kampanya başlatarak buna yanıt vermeye çalıştığını söyledi.
Çin'in Uygur Türklerine yönelik politikası
Çin'de son yıllarda Uygur Türklerinin yaşadığı Uygur Özerk Bölgesi'nde "eğitim merkezi" adı altında faaliyet gösteren kamplar ile Uygur Türklerinin kimlik ve kültürlerine yönelik ihlaller, uluslararası kamuoyu tarafından sert bir şekilde eleştiriliyor.
Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyine üye 22 ülke, 11 Temmuz'da, Çin'in Uygur Özerk Bölgesi'ndeki Uygur Türkleri ve diğer azınlıklara yönelik muamelesini eleştiren ve kitlesel gözaltıların durdurulması çağrısında bulunan mektubu imzalamıştı.
İnsan Hakları İzleme Örgütünün (HRW) raporunda, son 2 yılda Uygur Özerk Bölgesi'nde çok sayıda kişinin "önleyici polisiye tedbiri" adı altında suçsuz yere alıkonulduğu ve siyasi bakımdan tehlikeli olarak değerlendirilen bireylerin herhangi bir yargı kararı olmaksızın toplama kamplarına gönderildiği belirtilmişti.
BM ve diğer uluslararası örgütler, kampların incelemeye açılması çağrılarını yinelerken, Çin şu ana kadar kendi belirlediği birkaç kampın az sayıda yabancı diplomat ve basın mensubu tarafından kısmen görülmesine izin verdi. Çin makamları, BM yetkililerinin doğrudan bilgi almak amacıyla bölgede serbestçe inceleme yapma talebini geri çeviriyor.