Beyrut  (AA) 
Lübnan, 17 Ekim'de başlayan ve hükümeti istifaya zorlayan protestoların gölgesinde son 30 yılın en zor ekonomik krizini yaşıyor.

Farklı din ve mezheplere dayalı siyasi bölünmeler açısından oldukça kırılgan yapıya sahip Lübnan'daki ekonomik durum, uzun yıllardan beri devlet kurumlarında yayılan yolsuzlukların yanı sıra Suriye'deki krizin yol açtığı mülteci dalgaları ve siyasi sorunlar dolayısıyla kötüye gitti.

Maliye Bakanlığının mayısta yayımladığı rapora göre, 51 milyar dolar Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'ya (GSYH) sahip Lübnan'da kamu borcu 2019'un ilk çeyreği itibarıyla 86,2 milyar dolara ulaştı.

Büyüyen ekonomik krizin bedelini işsizlik ve hayat pahalılığıyla ödeyen vatandaşlar, hükümetin yıllık bütçelerini vergiler üzerine oluşturma yönündeki politikalarına karşı yaklaşık 2 aydır sokaklarda seslerini duyurmaya çalışıyor.


Son 10 günde 70 şirket kapandı
İstifa eden Başbakan Saad el-Hariri hükümetindeki Çalışma Bakanı Kemil Ebu Süleyman, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Lübnan'daki zor ekonomik durum nedeniyle son 10 günde 70 şirketin kapılarını kapatmak zorunda kaldığını söyledi.

Yılbaşından bu yana ekonomik kriz dolayısıyla 140'a yakın şirketin kapandığına işaret eden Ebu Süleyman, Lübnanlı firmaların faaliyetlerine son vermeden önce Çalışma Bakanlığına başvuru yapmaları gerektiğini belirtti.

Bakanlığa yapılacak bu yöndeki talepleri incelemek üzere Olağanüstü Komite oluşturduklarını aktaran Ebu Süleyman, "Çalışma Bakanlığı, talepleri karara bağlamadan önce firmanın, mevcut ekonomik durumdan dolayı krize girdiğini teyit etmesi gerekiyor." dedi.

Bu dönemde çalışmalarına son veren şirketlere bir yıla kadar yeni çalışma izni vermeyeceklerine dair uyarıda bulunduklarını dile getiren Ebu Süleyman, ayrıca bu dönemde baskıya maruz kalan işçilerin Çalışma Bakanlığına başvurmalarını istedi.

160 bin kişi işinden oldu
Ülkede faaliyet gösteren birçok şirket ise ekonomik krizden dolayı çalışanları işten çıkarma veya maaşlarını ciddi oranda düşürme yönünde adımlar attı.

Info Pro Research şirketinin yerel basında çıkan araştırma verilerine göre, ekonomik kriz ve hükümetin vergi politikalarına karşı toplumsal gösterilerin başladığı 17 Ekim'den bu yana 160 bin Lübnanlı ya tamamen ya da geçici olarak işini bırakmak zorunda kaldı.

Günlük kayıp 70-80 milyon dolar
Ekonomi ve Ticaret Bakanı Mansur Battiş, yerel bir televizyon kanalına yaptığı açıklamada, ekonomik krizin ciddi anlamda büyüdüğünü ve çözüm için hızlı davranmaları gerektiğini söyledi.

Ülkede ekonominin felç olduğunu ve günlük kaybın 70-80 milyon dolardan aşağı olmadığını aktaran Battiş, ekmek ve yakıt başta olmak üzere temel gıda maddelerinin fiyatlarını bakanlık olarak sürekli gözettiklerini dile getirdi.

Sanayicilerin elindeki ham maddeler tükeniyor
Lübnan Sanayicileri Derneği Başkanı Fadi el-Cemil de çarşamba günü başkent Beyrut'ta düzenlediği basın toplantısında, ekonomiyi ayakta tutan sanayicilerin elindeki ham maddelerin tükenmeye başladığı uyarısında bulundu.

Ham madde ithalatı için finansal kolaylık ve likidite sağlanması çağrısı yapan Cemil, "Ham maddeden mahrum bırakılan sanayi sektörü hayati bir süreçten geçiyor. Ham maddeden mahrum bırakılmamız bir suçtur ve bizler de elleri bağlı bekleyemeyiz." dedi.

En zor dönemlerde bile emekçilerinin haklarını koruduklarını ve bugün de bu yönde her türlü bedeli ödemeye hazır olduklarını aktaran Cemil, 10 gün içinde gerekli adımların atılmaması durumunda tansiyonu yükseltecek kararlar alacaklarını belirtti.

Eğitim harçlarını dolarla ödeme mağduriyeti
Ekonomik kriz, Lübnan'da büyük oranda özel sektörün elindeki eğitimi de ciddi anlamda olumsuz etkiledi. Yıllık eğitim harçlarını dolar bazında ödeyen üniversite öğrencileri ve aileler, Lübnan Merkez Bankasının belirlediği kur üzerinden bulamadıkları doları, kara borsadan yüzde 40'a kadar yükselen fiyatlarla alıyor.

Ülkedeki öğrenim ücreti en yüksek eğitim kurumlarından Beyrut Amerikan Üniversitesinde okuyan yüzlerce öğrenci, yaklaşık iki hafta önce kampüste düzenledikleri gösteride, yıllık eğitim harcı taksitlerini dolar yerine yerel para birimiyle ödeme talebinde bulundular.

Üniversite yönetimi, öğrenciler ile bir araya gelip talepleri dinledi ancak öğrenci ve ailelerini rahatlatacak bir adım atmadı.

Bu arada yerel para birimi Lübnan lirası, her ne kadar Merkez Bankası kuru sabit tutsa da karaborsada bir ara yüzde 40 oranında değer kaybetti.

Döviz likidite sorunu yaşayan Lübnan'daki ticari bankalar, sermayenin çıkışına karşı sert kararlar alarak, dışarıya yapılan havaleleri askıya aldı ve müşterilerin hesaplarındaki dolarları çekmelerine kısıtlamalar getirdi.

Bütçe açığı beklenenden daha çok olacak
Maliye Bakanı Ali Hasan Halil, önceki gün basına yaptığı açıklamada, gelir kaynaklarındaki düşüş nedeniyle 2019 bütçesinin beklenenden daha çok açık vereceğini belirtti.

Geçen yılın bütçesinde GSYH'ye oranla yüzde 11,2 açık veren Beyrut yönetimi, 2019 bütçesinde verilecek açığı GSYH'ye oranla yüzde 9'un altına düşürmeyi hedeflemişti.

Uluslararası toplumun yaklaşımı
Birleşmiş Milletlerin yanı sıra Avrupa Birliği, Arap Birliği, ABD, Rusya, Çin, Fransa, Almanya, İngiltere ve İtalya'nın oluşturduğu "Lübnan İçin Uluslararası Destek Grubu", ülkedeki durumu ele almak üzere çarşamba günü Fransa'nın başkenti Paris'ta toplandı.

Toplantının ardından açıklamalarda bulunan Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian, uluslararası toplumun, Lübnan'a yapılacak herhangi bir finansal yardımı, reformları hayata geçirecek bir hükümetin kurulmasına bağlı tuttuğunu söyledi.

Le Drian, "Lübnan'a yardımın tek ölçüsü, halkın beklediği reformlar düzeyindeki hükümetin çalışmalarına başlaması olmalıdır." diye konuştu.

Gösteriler üzerine 29 Ekim'de istifa etmek zorunda kalan Başbakan Hariri, geçen hafta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, Çin Başbakanı Li Keqiang, İtalya Başbakanı Giuseppe Conte ve ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'ya mektup göndererek ülkesi için destek istemişti.

Hariri, gönderdiği mektuplarda bu ülkelerden Lübnan'a gıda ve ham madde ithalatı konusunda akreditasyon verilmesi talebinde bulunmuştu.

Ekonomik kriz ve hükümetin vergi politikalarına karşı protestolar üzerine istifa eden Başbakan Hariri, yeni hükümet kurulana kadar görevine devam ediyor.