İnsani ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (İNSAMER) tarafından hazırlanan "İslam Dünyasında İnsani Durum" raporu, insani kalkınmışlık düzeyine ilişkin çarpıcı sonuçları ortaya koydu. Buna göre, dünyada ortalama yaşam beklentisi istatistikleri 72 yıl iken İslam dünyasında ise 67.
Rapor, insani yaşam standartlarını etkileyen unsurlar arasında üç başlığı öne çıkarırken, gıda güvenliği, sağlık altyapısı ve siyasi istikrarın önemine dikkat çekiyor. Bugün halen 1,5 milyarlık İslam dünyasında 216 milyon kişinin yetersiz beslendiğini vurgulayan rapor, bu rakamın dünyadaki tüm yetersiz beslenen nüfusun yüzde 27’sine denk geldiğini kaydediyor. Özellikle sahra altı Afrika ve güney Asya’daki Müslüman ülkelerde insani durumun kritik olduğu belirtilirken, bu bölgelerde anne-çocuk ölümlerinin de dünya ortalamasının çok üzerinde bir oran olan yüzde 49’a ulaştığı kaydediliyor.
İNSAMER raporunda, İslam dünyasına ilişkin insani göstergelerin dünya ortalamasının gerisinde kalmasını etkileyen önemli sebepler içinde; süregiden savaşlara da dikkat çekiliyor. Bugün dünyadaki çatışmaların yüzde 60’ının İslam dünyasında yaşandığı ve 2010 yılından itibaren savaşlarda ölenlerin yüzde 80’inin Müslüman ülke vatandaşları olduğu kaydediliyor.
İnsani standartları etkileyen en önemli sektör kuşkusuz ekonomidir. Rapora göre kişi başı gelirde dünya ortalaması 17 bin 225 dolar iken, İslam ülkeleri kişi başı gelir ortalaması 11 bin 137 dolar gibi bir düzeyde. İşsizlik oranında da İslam ülkeleri, dünya ortalamasının (yüzde 5,5) oldukça üzerinde, yüzde 7,5 gibi bir orana sahip. Bu olumsuz tablonun oluşumunda rol oynayan en önemli problemlerden biri dış borç meselesi olarak gösterilmiş. Rapora göre, bugün İslam ülkelerinin 1,6 trilyon dolarlık borcu var ve 21 İslam ülkesi "Ağır Borçlu Yoksul Ülke" kategorisinde sayılıyor.
Coğrafi olarak her biri farklı bir bölgede bulunan İslam ülkeleri için, çözüm konusunda toptancı tek bir formül bulunmuyor ama tüm insani sorunlar için ortak tedbirler 4 noktada düğümleniyor: istikrarlı siyasi kurumlar oluşturmak, fiziki altyapıyı güçlendirmek, sosyal adaleti sağlamak ve eğitim kalitesini yükseltmek. Bu konularda İslam ülkeleri arasında, gerek ekonomik ve gerekse beşeri potansiyel olarak oldukça avantajlı ülkeler bulunduğu ve iyi planlanmış işbirlikleri ile bunların çözümlenebileceği belirtiliyor.
İNSAMER raporundan çarpıcı insani rakamlar
Dünya nüfusunun yüzde 25’ini oluşturmasına karşın İslam dünyasındaki sağlık harcamaları küresel sağlık harcamalarının sadece yüzde 4’ünü oluşturmaktadır.
İslam ülkelerinde kişi başına düşen sağlık harcaması, 202 dolar iken dünya ortalaması ise bunun 5 katından fazla olan bin 114 dolar.
Dünyada her 10 bin kişiye ortalama 15 doktor düşerken, İslam dünyasında bunun yarısı kadar (8) doktor düşmektedir.
Dünyada Ortalama yaşam beklentisi 72, İslam ülkelerinde ise sadece 67
İslam dünyasının genelinde 19,5 milyon çocuk ilkokula gidemiyor.
İslam dünyasında her 5 kız çocuğundan biri okula gitmemektedir.
Okuryazarlıkta dünya ortalaması: yüzde 82,5 İslam ülkelerinde ise yüzde 70,3.
Kadınlarda okuryazarlık dünya ortalaması yüzde 79 iken, İslam ülkelerinde yüzde 64.
Dünyadaki kadın nüfusunun yüzde 25’ini oluşturmasına rağmen, anne ölümlerinin yüzde 49’u İslam ülkelerinde gerçekleşmektedir.
Dünyadaki çocuk nüfusunun yüzde 30’u İslam ülkelerindeki çocuklar oluştursa da 5 yaş altı ölümlerin yüzde 47’si İslam dünyasında yaşanmaktadır. (Nizamettin Aşkın-İLKHA)