Ankara'da çikolata kapağının nefes borusunu tıkaması sonucu hayatını kaybeden Mert Köksal'ın eğitim gördüğü okulun yöneticileri açığa alındı.
Milli Eğitim Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada şöyle denildi;Ankara Keçiören Şehit Ahmet Kabukçu İlkokulu 1. sınıf öğrencimiz Mert Yağız Köksal’ın 10 Aralık 2019 Salı günü vefatıyla ilgili olay idari açıdan, Bakanlığımız Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından görevlendirilen Maarif Müfettişlerince tüm yönleriyle kapsamlı bir şekilde soruşturulmaktadır. Bakanlık Maarif Müfettişleri tarafından yapılan ilk incelemede, söz konusu kantin işletmesinin, ilgili mevzuat gereği okulda oluşturulan komisyon tarafından 15 Kasım 2019 tarihinde, Keçiören İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü tarafından ise son olarak 29 Kasım 2019 tarihinde denetlendiği görülmüştür.
Soruşturmanın salahiyeti açısından, sorumluluğu olabileceği düşünülen ilgili okul yöneticileri görevden uzaklaştırılmış olup, iddialara konu olan okul kantini işletmesinin sözleşmesi feshedilmiştir. Öğrencimizin yaşamını yitirmesiyle sonuçlanan ve eğitim camiamızı derinden üzen bu elim hadisede sorumluluğu bulunan kişiler hakkındaki soruşturma süreci hassasiyetle yürütülmektedir. Ayrıca, söz konusu olayla ilgili adli makamlarca başlatılan soruşturma devam etmektedir.
GÖZYAŞLARI ARASINDA TOPRAĞA VERİLDİ
Mert Yağız Köksal'ın cenazesi, Adli Tıp Kurumu'nda yapılan otopsinin ardından ailesine teslim edilerek, Ahmet Efendi Camii'nde cenaze töreni düzenlendi. Baba Faruk Köksal, oğlunun tabutuna sarılarak uzun süre gözyaşı döktü. Anne Şükran Köksal da gözyaşlarına boğuldu. Törene, Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok'un yanı sıra ailenin yakınları, okul görevlileri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Öğle namazı sonrası kılınan cenaze namazının ardından Mert Yağız Köksal'ın cenazesi, Karşıyaka Mezarlığı'nda toprağa verildi. Anne Şükran Köksal, defin sırasında "Ah yavrum Mert, sen ne yaptın Mert?" diyerek ağladı.
'DUDAKLARI SİMSİYAH OLMUŞTU'
Mert Yağız Köksal'a fenalaştığı sırada ilk müdahaleyi yapan okul görevlisi, DHA'ya konuştu. Sıddık adlı görevli, "Çocuk yanıma geldi, ceketimi çekiştirerek eliyle boğazını işaret etti. Ben de 'nefessiz kaldı' diye kucağıma aldım. Çocuğun sırtını ovaladım biraz ama olmadı. Ensesini ovaladım biraz, sallayarak oynatmaya çalıştım, baktım yine olmadı. O sırada müdür bey çıkarak, 'S. ne oluyor' dedi. Ben de durumu anlattım. Hemen sağlık ocağına koştuk. Çocuğu sağlık ocağına bıraktık ama tabii o sırada dudakları simsiyah olmuştu. Ben bıraktım çıktım, baktım ben de kötü oldum. Çocuk kucağımda kayboldu" diye konuştu.