İslam düşmanları her fırsatta İslam'a ve onun şiarlarına saldırmaya, hakaret etmeye devam ediyor. Daha önce ayakkabı modelinin tabanına yazılan Arapça "Allah" lafzının, bu kez araçlardaki paspasların üzerine de yazıldığı ortaya çıktı.
Allah düşmanı firmanın aynı paspastan piyasaya ne kadar sürdüğü henüz bilinmezken, skandalı Mardin'de oto yıkama dükkânı işleten esnaf Veysi Elçiçek fark etti.
Elçiçek, bir müşterisinin aracını yıkarken paspasların üzerindeki Arapça "Allah" yazısını fark ettiğini ifade ederek, özellikle araç sürücülerin paspaslarını kontrol etmesi gerektiğini söyledi.
Paspası korumaya aldılar
Elçiçek, "Bir müşterimin aracını yıkarken paspasların üzerinde Allah lafzı dikkatimi çekti ve tam emin olmak için paspası alıp bir hocaya gösterdim. O da yazının Allah lafzı olduğunu söyleyince durumu müşterime bildirdim. Müşterim de haberinin olmadığını, aracı alırken üzerinde olduğunu söyledi. Tabi sonra paspası korumaya aldım. Şu an bende duruyor. İstiyorum ki, halk biraz daha dikkat etsin, bilinçlensin. Eskiden ayakkabı altlarında görmüştük bunu. Yine seccadelerde haç işaretlerinin olduğuna şahit olmuştuk. Allah, Peygamber ve İslam düşmanları rahat durmuyor, bu akıl tutulması oyunlarına alet olmamak için aldığımız eşyalardan giydiğimiz elbiselere kadar iyice kontrol etmeliyiz." dedi.
"Bunu yapanlar azaplarını artırmaktan başka bir şey kazanmamıştır"
Esnafın paspası kendisine gösterdiğini belirten Nureddin Geşgin, şunları söyledi:
"Bende paspasa bakınca ilk başta Allah lafzı dikkatimi çekti, sonra daha dikkatli bakınca alttaki yazının da Arapça 'Bismillâhirrahmânirrahîm' olduğunu fark ettim. Harfler son derece net ve belirgindir. Üsteki de Allah lafzıdır. Bunu görünce çok üzüldüm. Bu mutlaka siyonist Yahudilerin işidir. Müslümanlar sürekli didiniyor ki, insanlar yanlış yoldan çıkıp dünyada yaratıcısını tanısın, ahirette de cennete gitsinler. Biz bunun için çabalarken birileri de istiyor ki insanlar hem dünyada hem ahirette berbat olsunlar. Niçin bir firma, İslam'ın şiarlarını ayaklar altındaki araba paspasının üzerine koysun? Bundan ne kazanacaklar? Kim bilir bu firma kaç bin tane bundan basmış, kaç bin insanın ayaklarının altına bunu sermiş. Acaba bundan ne kazandı? Azabını arttırmaktan başka bir şey kazanmamıştır. Zaten bilinçsiz ve habersiz basan da mesul değildir."
Bu saygısızlık ilk değil!
İslam düşmanlığını daha önce de gözler önüne seren ABD menşeli spor giyim markası Nike, 1997'de piyasaya sürdüğü bir ayakkabı serisinde de aynı skandalı sergilemiş ve gelen tepkiler üzerine ürünlerin satışını durdurmuştu.
Nike, başka ürünlerinde de 'Allah' lafzını ayakkabı altına işleyerek hakaretlerine devam etmişti. En son 2019 yılının Ocak ayında piyasaya sürdüğü yeni spor ayakkabı modelinin altına Arapça "Allah" lafzını andıran bir logoyu kullanması, Müslümanların tepkisine yol açmış ve marka boykot edilmişti.
Adidas, Puma da daha önce ürettiği ürünlerde Allah lafzına hakaretlerde bulunmuştu.
Kıyafetlerdeki yabancı yazılara dikkat!
Yine uzmanlar, üzerinde yabancı dilde yazıların yer aldığı bazı tişörtlerdeki mesajların, toplumsal yozlaşma ve kimlik sorununa yol açabileceği uyarısında bulunuyor.
İngilizce ve Fransızca kısa cümle veya kelimelerle süslü tişörtlerde çoğu zaman 'din yok' yazılarının yazıldığı ortaya çıkmıştı.
Tişörtlerdeki bazı İngilizce küfürler ise şunlar: 'Enemy of God' (Tanrı düşmanlığı), 'If they don't have beer in heaven I ain't going' (Cennette bira yoksa ben girmiyorum), 'Dear God, thanks for beer, women, football' (Sevgili Tanrım, kadın, bira ve futbol için teşekkürler). Kullanılan cümleler genellikle 'kadın, bira ve Tanrı' üçgeni üzerinde dönüyor.
Bebek tişörtlerinde bile var
Ahlâka ve dine aykırı cümleler yalnız büyüklerin değil, çocukların tişörtlerinde de yer alıyor. Örneğin bir bebek tişörtünde, 'God can't be everywhere so he created grandma'. Cümlede, 'Tanrı her yerde olamaz (haşa), bu yüzden anneyi yarattı.' deniyor. İlahiyatçılar, bu tarz cümlelerin, imanı zedelediğini söylüyor.
Bu nedenle gerek büyükler için satılan tişörtlerde gerekse de çocuklar için alınan giysilerde ne yazdığına dikkat edilmesi lazım. Satıcıların da ne sattıklarına dikkat etmeleri gerekiyor. (M. Salih Keskin–İLKHA)