ŞIRNAK - Özgür Eğitim Sen üyeleri, Şırnak`ın Uludere ilçesine bağlı Ortasu(Roboski) köyünde basın açıklaması yaptı.
Özgür Eğitim Sen Genel Başkanı Yusuf Tanrıverdi, Özgür-Der Diyarbakır Şube Başkanı Serdar Bülent Yılmaz ile Ankara, Adıyaman, Bingöl, Diyarbakır, Bitlis-Tatvan, Şanlıurfa-Siverek ve Mardin Özgür Eğitim Sen Şube Başkanları ve çok sayıda öğrencinin katıldığı basın açıklaması, 28 Aralık 2011 tarihinde TSK`ya ait uçaklardan atılan bombalarla katledilen 34 vatandaşın mezarı başında gerçekleştirildi. Basın açıklamasına ayrıca köylüler de katılarak destek verdi.
Basın açıklamasını Özgür Eğitim Sen Genel Başkanı Yusuf Tanrıverdi okudu. Tanrıverdi, yaşanan acı bir olay üzerine toplandıklarını ve bu acıyı paylaşmak istediklerini söyledi.
28 Aralık 2012`de 34 masumun sınır ticareti yapmak için yola çıktığını ifade eden Tanrıverdi, şöyle konuştu: "Yıllardır açlığa, yoksulluğa, işsizliğe mahkûm edilenler bir lokma ekmek için, çocuklarının karınlarını doyurabilmek için vurdular kendilerini geçit vermez dağlara, kara, tipiye aldırmadan yürüdüler, nasıl aldırabilirlerdi ki yaşamak için ekmek lazımdı. Hayal kurabilmek, umut edebilmek için bir lokma ekmek lazımdı. Çocukların yüzlerini güldürebilmek için bir lokma ekmek lazımdı. Ne yatlar, ne katlar, ne villalardı hayalleri, yaşam kavgasıydı, zorlu ve çetin, amansız bir ekmek kavgasıydı. İki bidon mazotluk hayaller kurmuşlardı. 28 Aralıkta iki bidonluk hayaller, tonlarca bombanın ateşi altında paramparça edildi. Gencecik çocukların bedenleri, iki bidonluk hayalleriyle birlikte milyarlık uçak ve bombalarla paramparça edildi. Kar kızıla boyandı, beyazlığından utandı. Ama utanmadı emri verenler.
Buz gibi soğuk bir açıklama yaptılar, sanki ölenler insan değildi. Sıradan basit bir açıklama yaptılar. Bir "iletişim hatası" deyip geçtiler."
Ülkede Bir Katliam Yaşanır da İktidar Partisi Nasıl Masum Olabilir?
"Roboski katliamı devletin yıllardır sürdürdüğü, Kürt kimliğine yönelik bakışın ve tavrın bir devamı değil de nedir?" diye soran Tanrıverdi: "Dökülen onca Kürt kanının nedeni devletin asimilasyon politikalarından başka bir şey midir?
Yumurta atan çocukları anında tutuklayıp ceza veren hukuk, Roboski katliamında üç maymunu oynuyor. Aradan bir yıl geçmesine rağmen malum failler hala hukuk karşısına çıkarılamıyor. Kürde yapılan, yapıldığı yerde kalır mantığıyla mı barışı getireceksiniz? Önce dillerine "bilinmeyen bir dil" dediniz, şimdi de parçalanmış masum bedenlerine `bilinmeyen bir beden` mi diyorsunuz?" dedi.
"Partinizin Başındaki Adaletten Utanının!"
Tanrıverdi açıklamalarına şöyle devam etti: "Meclis komisyonunda Ak Partili vekil ısrarla sorulan `emri kim verdi` sorusuna, ısrarla cevap vermeyeceklerini söylüyor ve partisini aklamaya çalışıyor. Siz masumsanız, suçlu kim? Neden suçluyu ortaya çıkartmıyorsunuz? Ülkede bir katliam yaşanırda iktidar partisi nasıl masum olabilir? Kim inanır buna? Bari çıkın biz yanıldık, yanıltıldık, özür dileriz deyin? Meclis komisyonu hala raporunu açıklamadı neden? Neleri gizleyip, saklama peşindesiniz?
İktidara sesleniyoruz. Bu masum kanların üzerine yatamazsınız. Kan tutar sizi. Devletin seksen yıllık asimilasyon ve zulüm politikalarını sahiplenmek size mi düştü? Kendinize gelin. Bari partinizin başındaki `Adaletten` utanın. Sizin adalet teraziniz söz konusu Kürtlerin masum kanları olunca tartmıyor mu? Kürt kanı "bilinmeyen bir kan türü" olarak mı tanımlanıyor, adalet terazinizde?
Yıl dönümü geldi. dün 34 masumun kanı karlar üzerindeydi, şimdi karların altında yatıyor. roboski`de 34 masum 19`u çocuk karlar altında adalet bekliyor. çocuklarının paramparça olmuş cesetlerini toplayan anaların yüreğinde ateş kor olmuş adalet istiyor. bir yıldır meclis alt komisyonunda karların altında yatan masum kanlar unutturulmaya failler gizlenmeye çalışılıyor. biz unutmadık unutturmayacağız. özgür eğitim-sen olarak 34 masumunun kanın hesabını sormak için, bu defter kapanmadı, kapanmayacak demek için roboski`ye geldik.
Başbakan Roboski meselesini gündem de tutanlar teröristlerdir diyor. Evet, bizlerde teröristiz. Ama biz; masum insanları bombalayan teröristlerden değiliz. Ama biz ayıran, bölen, parçalayan, işkence eden, faili meçhul cinayetler işleyen, yok sayan, aşağılayan, kardeşi kardeşe kırdıran, asimile eden teröristlerden değiliz.
Biz masumların kanlarının hesabını soran, faili meçhullerin hesabını soran, asimilasyona karşı çıkan, Kürtleri, Türklerle her açıdan eşit ve kardeş gören, ırkçı dayatmalara karşı çıkan, kardeşlik, sevgi, barış diyen. Artık yeter silahlar sussun diyen, adalet teröristleriyiz."
Karların altında yatan masum canların, anaların, babaların, bacıların, kız kardeşlerin adalet beklediğini ifade eden Tanrıverdi, "Suçluların hukuk önünde hesap vermesini ve insanlık vicdanında mahkum edilmesini istiyorlar. Bizim parayla satılacak kanımız yok diyorlar ve devletten özür diliyorlar. Çok mu şey istiyorlar?
Katliamdan sorumlu olanların ve suçluların bir an önce yargının karşısına çıkarılmasını ve devletin roboski halkından özür dilemesini istiyoruz." diyerek açıklamalarına son verdi.
Yapılan basın açıklamasının ardından, katledilen 34 kişinin mezarları başında yapılan dualardan sonra heyet geri dönmek için yola çıktı. (Abit Dündar/M.Şimal Müldür-İLKHA)