Tüm işçilerin gözü şu sıralar yürütülen asgari ücret maaş artışında. Çalışma ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, işveren ve işçi sendikaları arasında yürütülen asgari ücret zam görüşmeleri devam ediyor.
Yapılacak zamlardan ziyade devletin yapması gerekenin vergi yükünü hafifletmesi olduğunu belirten HAKSİAD Ağrı İl Temsilcisi Burhan Aslan, zam yapılırken işçiler ile işverenlerin düşünülmesi gerektiğinin altını çizdi.
Devletin giderler noktasında elini taşın altına koyması gerektiğini hatırlatan Aslan, "Asgari ücret belirlenirken işveren ile işçinin hakları gözetilerek makul bir karar verilirse güzel olur. Bu çerçevede hem işvereni ve hem de işçiyi düşünmek lazım. Öbür taraftan devletin de giderler noktasında elini taşın altına koysa güzel olur. Ücretin belirlenmesi için görüşmeler yapılıyor. Bir tarafta Çalışma ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, bir tarafta işveren sendikaları, bir tarafta ise işçilerin sendikaları bir araya gelmişler. 3 taraf da birbirlerinin haklarını gözeterek hareket ederlerse bu konu hem daha kolay çözülür ve hem de daha makul bir sonuç alınır." dedi.
"Bir cebe fazla ücret bırakılırken diğer cepten geri çıkarılması yapılan zammı anlamsız bırakır"
Yapılan zamlarla işçilerin zorluk çektiğini kaydeden Aslan, "Milyonlarca işçi var, haliyle toplumun her kesimi etkileniyor. Bir taraftan asgari ücret artırılarak fazla gösterilmesi ve ekonomik maliyetlerin artırılması asgari ücrete yapılan zammın değerini ortadan kaldırır. İşçinin ücreti yükseltilmiş öbür taraftan temel gıdalara zam yapılmış, akaryakıt, doğalgaz, elektriğe zam yapılması olmaz. Bir cebe fazla ücret bırakılırken diğer cepten tekrar geri çıkarılması yapılan zammı anlamsız bırakır. Bu hususa dikkat edilmesi lazım. Halk bundan olumsuz olarak etkilenir. Yapılan zam sıcak para olarak işçinin cebinde kalsa piyasada bunun döngüsü olur ve halkta bundan memnun kalır." ifadelerini kullandı.
"Bir işçinin maliyeti 4 bin TL'nin üzerinde"
İşverenin işçi için yaptığı maliyetin işçilere aktarılmasının işçileri rahatlatacağını söyleyen Aslan, "Şu an asgari ücretin 2 bin 500 TL civarına çıkarılması gibi bir tahmin yürütülüyor. 2019-2020 yılı zamları olarak yapılacak zamlarla bu maaş gözüküyor, yalnız işverene ise bunun bin TL maliyeti söz konusu. Bu da işverene 3 bin TL maliyet gözüküyor. Bu işverenin bin TL'lik maliyeti direk olarak işçiye aktarılabilir. Devlet bazı haklarından ve vergi yükünden feragat gösterse, işverenin SGK'ya yaptığı giderler direk işçiye verilse, işverenler de memnun kalır. Bu defa işçinin maaşı 2 bin 500 ya da 3 bin TL olur bunda problem yok. Görünmeyenlerin gözükmesi lazım. Bir işçinin yaklaşık 4 bin TL ile 4 bin 500 TL arasında bir maliyeti var. Ama görünen ise 2 bin TL ama 2 bin TL değil 4 bin TL'nin üzerinde bir maliyeti var 2019 verilerine göre. Bunun göz önünde bulundurulması lazım, vergi yükünün de hafifletilmesi lazım. Böylelikle her iki tarafta mutlu olur. Huzur, güven ve adaletin tesis edilmesi huzurlu ve mutlu bir hayatı beraberinde getirir." şeklinde konuştu. (Ömer Adıgüzel - İLKHA)