Afrika ülkelerinde yoksulluktan dolayı sürekli Hıristiyanlaştırılan milyonlarca Müslüman çocuk var. Bir adet defterleri, kalemleri, kitapları ve Kur'an-ı Kerim'leri olmayan Afrikalı çocuklar, öğretmenlerinin ve Kur'an eğitmenlerinin parçalanmış tahtalara yazdıkları ile okuma-yazma ve Kur'an-ı Kerim öğreniyor.
Çok zor şartlar altında akademik ve dini eğitim almaya çalışan Afrikalı çocuklar, çeşitli imkânsızlıklarla mücadele ediyor. Yokluk içinde derme-çatma kulübelerde defter, kalem, silgi, kitap ve Kur'an-ı Kerim olmadan ders gören Afrikalı çocuklar, öğretmenleri ve Kur'an eğitmenleri tarafından tahtaya yazılan yazıları ve ayetleri ezberlemeye çalışıyor.
Sömürgeci devletler Müslüman Afrika halklarını eğitim yolunda çok geri bıraktı
Afrika kıtasında çocuklar okuma yazmayı ve temel dini bilgileri imkânsızlıklar nedeniyle zor şartlarda öğrenmek zorunda kalıyor. Sömürgeci devletler Müslüman Afrika halklarını eğitim yolunda çok geri bırakarak, kendi değerlerinden ve inancından uzak bir neslin yetişmesini istiyor.
Ancak Müslüman Afrika halkı, sömürgeci ve emperyalist devletlerin tüm çabalarına rağmen özellikle medrese eğitimine büyük önem veriyor. Hiçbir defter veya kalem kullanmaksızın, sadece öğretmenin söylemesi, çocukların da tekrarlayarak öğrenmesi ve ezberlemesi yöntemine dayanan eğitim sistemi, Afrika'nın her ülkesinde imkânsızlıklardan dolayı vazgeçilmez bir yöntemdir.
Sömürgeci devletler kâğıt üzerinde Afrika topraklarından çıkıp gitmiş olsalar da geride misyonerlerini bırakarak, eğitim sürecinde ilerlemeye çalışan, genelde Afrika devletlerinin, özelde Müslüman halkın yakasını bırakmıyor.
Afrikalı Müslümanlar çok zor şartlar altında eğitim görüyor
Afrika ülkelerinden olan Uganda'nın birçok bölgesinde olduğu gibi Kampala şehrinde bulunan Kibuli Müslim Okulu'nun sınıfları ve hafızlık eğitimi alan yetim öğrencilerin kaldığı yetimhanenin durumu ise yürek burkuyor.
1922 yılında Müslüman bir kral tarafından kurulan Kibuli Müslim Okulu'nda, o tarihten bu yana hem akademik hem temel dini bilgiler hem de hafızlık eğitimi bir arada veriliyor. Bölgenin en büyük ve çok önemli okullarından olan okulda 850 öğrenci eğitim görüyor. Üç sınıfı bulunan okulda öğrenciler ise sırasıyla sınıfa girerek eğitim alıyor.
Öğrenciler 1970'li yıllardan kalma ve neredeyse tamamen parçalanmış sıralarda ya da ayakta eğitim almak zorunda kalıyorlar. Defter ve kalemleri başta olmak üzere eğitim adına hiçbir şeyleri olmayan öğrenciler, sadece parçalanmış yazı tahtası aracılığıyla okuma yazmayı öğreniyorlar.
Eğitim imkânlarının ve koşullarının yetersiz olduğu okulda tüm zor şartlara ve imkânsızlıklara rağmen öğrencilerin eğitime verdikleri önem imrendiriyor. Akademik eğitimle birlikte İslam dinini ve Kur'an-ı Kerim'i yokluk içinde öğrenmeye çalışarak büyük bir takdir toplayan öğrenciler, eğitim öğretimin daha iyi koşullarda yapılması için hayırseverlerden destek bekliyor.
Avrupa Yetim Eli Uganda'daki yardımlarını sürdürüyor
Uganda'da yardım çalışmalarında bulunan Avrupa Yetim Eli de, oldukça kötü koşullara sahip Kampala şehrindeki okulda zor şartlar altında ve imkânsızlıklar içinde eğitim almaya çalışan öğrencileri ve okul yöneticilerini ziyaret etti.
Avrupa Yetim Eli, okuldaki öğrencilere yardım çalışmasında bulunurken okul şartlarını ise daha iyi bir seviyeye getirmek için çalışmalara başladı.
Kibuli Müslim Okulu Müdürü Musa Bedir tarafından karşılanan Avrupa Yetim Eli heyeti, okulun genel durumu, eksiklikleri ve ihtiyaçları ile ilgili Bedir'den bilgi aldı. Okulun eksikliklerini ve ihtiyaçlarını tek tek not alan Avrupa Yetim Eli heyeti, öğrencilerle yakından ilgilenerek şekerleme ve çeşitli hediyeler verdi.
"Hayırseverlerden yardım etmelerini bekliyoruz"
Ziyarette açıklamalarda bulunan Avrupa Yetim Eli Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Ateş, Ugandalı ve Afrikalı çocukların daha iyi koşullarda eğitim almaları ve bu öğrencilerin ihtiyaçlarını karşılamak için hayırseverlerin desteklerini beklediklerini söyledi.
Okulda eğitim şartlarının son derece yetersiz olduğunu belirten Ateş, okulun hayırseverlerden yardım beklediğini ve buradaki çocuklara sahip çıkılması gerektiğini aktardı.
Öğretmenlerin fedakârca görev yaptığını ve ailelerin ise her türlü zor koşula rağmen çocuklarını okula gönderdiğine işaret eden Ateş, çocukların eğitime dair güzel projelerinin hayata geçirilmesini çok hak ettiğini belirtti.
"Bu öğrenciler sadece Ramazan ayında pilav yiyorlar"
850 öğrencinin eğitim aldığı okulun durumunun içler acısı olduğunu belirten Ateş, "Bu okulda akika ve adak kurbanlarını kestik. Ziyaretimize bu projeyle başladık. Fakat okulun her köşesini gezerken ve her yerini görünce bu okulun her şeye ihtiyaçlarının olduğunu gördük. Okulun mutfağını gezdik ve mutfak demeye bin şahit lazım. Çünkü gerçekten eskiden köylerde büyüklerimiz dışarıda bir ateş yakardı ve üzerine tencereyi koyup yemek pişirirdi. Bu okulun durumu da böyledir. Hatta yemekleri de yok ve mısır lapası dediğimiz yemeği yiyorlar. Mutfağı gezerken okul müdürü çok ilginç bir kelime kullandı. 'Öğrenciler yemeğin değiştiğini görünce Ramazan ayının geldiğini hissediyorlar' dedi. Bu öğrenciler sadece Ramazan ayında pilav yiyorlar. Hayırseverlerimizin desteğiyle Ramazan ayında buralarda iftar vermenin nelere neden olduğunu biz Ramazan ayından sonra görebiliyoruz." dedi.
"Okulda 1970'lerden kalan sıralar ve 1940'lardan kalan ranzalar var"
Okuldaki sınıflarda bulunan sıraların parçalanmış ve 1970'li yıllardan kaldığını belirten Ateş, "Sınıfları gezdik. 1970'lerden kalan sıralar, 1940'lardan kalan ranzalar var. Bu okul 1922'de kurulmuş. Eskiden burası krallık sistemine göre yönetiliyormuş ve bu 14 kraldan birisi Müslüman oluyor. Bölgede bu okulu kuruyor. Bu bölgede Müslüman bölgesi olarak kalıyor. Bu okul 1922'de kurulmuş ve 1922'deki haliyle kalmış. Bu öğrencilerin babaları hatta dedeleri burada eğitim görmüş. Tabi okul müdürümüzün bize verdiği bilgilerde okulun kırtasiye anlamında çok büyük bir ihtiyacı var. Okulun, sınıfların ve mutfağın durumu ortadadır. Okulda 11 sınıf var. Ama sadece 2-3 sene kullanılıyor. Bir sınıf ders görüyor çıkıyor ve diğer sınıf derse giriyor. Bu durum da sınıfların eğitim vermeye müsait olmadığını gösteriyor. Bunun yokluktan ve imkânsızlıktan kaynaklandığını anlıyoruz." ifadelerini kullandı.
Ateş, "Biz de Avrupa Yetim Eli olarak geldik, okulun durumunu gördük. 850 tane öğrencinin ihtiyacını gördük. Binlerce kilometre öteden Avrupa'daki ve tüm hayırseverlerimize eğitim gören bu öğrencilere eğitim yönünde destek çıkmalarını istiyoruz. Çünkü bu öğrenciler yarının geleceğidir ve umududur. Bu öğrenciler, insanlığın, İslam'ın umududur ve en önemlisi kara kıtanın yani Afrika'nın umududur." diye konuştu.
Avrupa Yetim Eli heyetine ziyaretlerinden ve gösterdikleri ilgilerinden dolayı teşekkür eden Kibuli Müslim Okulu Müdürü Musa Bedir ise, öğrencilere akademik ve temel dini bilgiler eğitim verdiklerini ve okullarının ciddi manada yeni dersliğe ihtiyaçlarının olduğunu, mevcut sınıflarının durumunun hiç iyi olmadığını ve bu anlamda Türkiye'den yapılacak yardımların kendileri için önemli olduğunu belirtti. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)