Batman Üniversitesi ile Sosyoder Derneği tarafından on farklı şehirdeki üniversitelerin sosyoloji bölümlerinde okuyan sosyoloji lisans ve yüksek lisans öğrencilerinin katıldığı "Sosyal Değişme ve Gençlik" temalı "3. Sosyoder Gençlik Kongresi" düzenlendi.

"3. Sosyoder Gençlik Kongresi" Batı Raman Kampüsü Rektörlük Konferans Salonu’nda düzenlendi.

Kongreye Rektör Prof. Dr. Aydın Durmuş, Sosyoder Başkanı Prof. Dr. Sami Şener, Batman Üniversitesi öğrencileri ile Türkiye’nin çeşitli üniversitelerinden öğrenciler katıldı.

Kongrede konuşma yapan Rektör Durmuş, "Batman Üniversitesi Rektörü olarak dinimizin ilk emri olan ‘oku’ emrini yerine getiren bir gençlik istiyorum. Üniversitede hep bunun için çalışıyoruz. Öğrencilerimizin yüzleri gülsün, mutlu olsun istiyoruz. Hangi görüşte olursa olsun ama mutlu olsun öğrencilerimiz. Sadece bunun için uğraşıyoruz." dedi.

Günümüzde dünyanın algı operasyonlarıyla yönetildiğini ifade eden Durmuş, "Algı operasyonlarının farkında olmak gerekiyor. Okumalı ve okuduğunu anlamalı. Onun için sizden ricam okuyun okuduğunuzu yorumlayın. Neden bu adam bu kitabı yazmış amacı neymiş bunu iyi anlayın. Sizler çok köklü bir tarihe sahip kadim bir milletin evlatlarısınız, bu yüzden insanların yazdıkları kitaplara araştırmadan inanmayın. Aklınızı ve fikrinizi kimseye kiraya vermeyin. Onun için sevgili gençler çok akıllı olmak lazım." diye konuştu.

Sosyologlar Derneği’nin 3. Kongresi’ni Batman’da yapmaktan büyük bir mutluluk duyduklarını ifade eden Sosyoder Başkanı Prof. Dr. Sami Şener, "Sosyal değişme, hayatta gördüğümüz ve yaşadığımız olaylarla ilgili bir gerçektir. Fiziki dünyadaki olaylar, bizim irademiz dışında gerçekleşirken; sosyal dünyadaki olaylar bizim az veya çok bir rolümüzle şekil almaktadır. Dolayısıyla sosyal değişme, kendiliğinde olmayan ve kendini yöneten ve yürüten olaylar dizisi değildir. Bu yüzden bu olayları anlamak, onları çözmenin ve onlarla yaşayabilmenin gerekçesi ve sebebi olmaktadır." ifadelerini kullandı.

Konuşmasının devamında Şener, şunları söyledi: "Maalesef sosyal bilimler, artık belli ideolojilerin ve batıda meydana gelmiş olayların sonucu gibi kanunlaşmış oldu. Bugün Türkiye’de batılı sosyal teori ve doktrinlerin taşıyıcısı bir eğitimin getirdiği ezberler ile yürüyen sosyoloji ve sosyal ilimler, çözümler oluşturamıyor. Ayrıca pratiğe aktaramamanın sıkıntılarını yaşıyor ve orijinal görüşler ortaya koyamıyor.  Ama artık yerli sosyoloji bilgi ve anlayışını geliştirmenin çabası içine girmiş bulunuyoruz. Türkiye’deki kültür ve bilgi değişiminin sonucunda toplumun çeşitli alanlarına sirayet eden kümülatif bir sistem değişikliği ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla, öncelikle bilgi ve bilginin hayata yansımasına yol açan kültürel yapının çok boyutlu incelenmesine ihtiyaç bulunmaktadır. Bu yüzden sosyal değişim olayının, iç dinamiklerin mi, yoksa dış dinamiklerin sonucunda ortaya çıkan sosyal değiştirme hadisesi olup olmadığını anlamak zorundayız." (Mehmet Fatih Akgül-İLKHA)