Londra

İngiltere’nin Avrupa Birliği (AB) ile Brexit anlaşmasına varmasının 1 yılı dolarken, ülke AB referandumunda alınan kararın yarattığı krizi erken genel seçimle çözmeye hazırlanıyor.

Eski Başbakan Theresa May’in geçen yıl 25 Kasım'da AB ile vardığı Brexit anlaşması, parlamentonun alt kanadı Avam Kamarasında 3 kez reddedildi. May’i istifaya sürükleyen sürecin sonunda, ülkeyi AB’den ayırma kampanyasının ön safında yer alan Boris Johnson temmuz ayında Başbakanlık koltuğuna oturdu.

Brexit tarihi olarak belirlenen 31 Ekim'de ülkeyi AB’den ayırmayı vadeden Johnson, bu amaca yönelik olarak Brüksel’le yoğun bir müzakereye girişti ve anlaşmada bazı değişiklikler elde etmeyi başardı. Ancak muhalefet partileri ile kendi partisi içindeki muhalif milletvekilleri, Brexit tarihini bir kez daha erteletti.

Johnson, parlamentodaki dengeleri değiştirmedikçe Brexit krizine çözüm getirilemeyeceğinin netleşmesi üzerine, ülkeyi erken seçime götürme kararı aldı.

İngiltere 12 Aralık’ta düzenlenecek, Brexit krizinin damgasını vurduğu erken genel seçime hazırlanıyor.

Muhafazakar Parti ve Brexit Partisi ittifakı

Johnson liderliğindeki Muhafazakar Parti parlamentoda çoğunluğu elde ederek AB ile varılan son Brexit anlaşmasını onaylatmak ve ülkeyi yeni Brexit tarihi olarak belirlenen 31 Ocak’ta AB’den ayırmak istiyor.

Johnson’un yanı sıra 2016’daki Brexit referandumunda AB üyeliği karşıtı cephenin lider figürlerinden olan, aşırı sağ siyasetçi Nigel Farage’ın bu yıl başında kurduğu Brexit Partisi de seçimin kilit aktörleri arasında yer alıyor.

AB’den anlaşmasız ayrılığı savunan Brexit Partisi, AB karşıtı oyların bölünmemesi için Muhafazakar Partinin son seçimde galip geldiği 317 seçim bölgesinde aday göstermeme kararı aldı, ana muhalefetteki İşçi Partisinin tabanında Brexit yanlısı seçmenin yoğun olduğu bölgelerde ise güçlü adaylarla sert bir mücadele vereceğini ilan etti.

İşçi Partisinin ikilemi

Jeremy Corbyn liderliğindeki İşçi Partisi, Brexit konusunda içinde bulunduğu ikilemden kurtulabilmiş değil. Partinin kalesi niteliğindeki sanayi bölgelerinde seçmen eğilimi Brexit'ten yanayken, Londra gibi kentlerde ve genç seçmenler arasında AB üyeliğinden yana olanlar çoğunlukta bulunuyor.

Corbyn bu açmazı aşabilmek için iktidara gelmesi halinde AB ile 3 ay içinde yeni bir Brexit anlaşması müzakere etmeyi ve bunu AB üyeliğinin devamı seçeneğinin de yer alacağı yeni bir referanduma sunmayı vadediyor. Ancak kimseyi tam olarak memnun etmeyen bu formül, Corbyn’i seçim kampanyasında Brexit başlığını geri plana itmeye zorluyor. İşçi Partisi lideri bunun yerine radikal ekonomik ve sosyal vaatlerden oluşan bir seçim paketini öne çıkarıyor.

Brexit'i iptal edecek parti

Brexit konusunda en net tutuma sahip partilerden biri olan Liberal Demokrat Parti, iktidara gelmesi halinde Brexit’i iptal etmeyi ve AB üyeliğini sürdürmeyi vadediyor ve özellikle Brexit ikilemini aşamayan İşçi Partisi oylarını çekmeyi hedefliyor.

Liberal Demokratlar Brexit karşıtı Galler partisi Plaid Cymru ve Yeşil Parti ile bu amaca yönelik olarak taktik iş birliği kararı aldı.

İskoç Ulusal Partisi (SNP) de Brexit'e karşı net bir tutum almış bulunuyor. Brexit için yeni referandumdan yana olan parti, ülkenin AB'den ayrılması durumunda İskoçya'da da yeni bir bağımsızlık referandumuna hazırlanıyor.

İskoçya'da 2014'te yapılan bağımsızlık referandumunda, İngiltere merkezi hükümeti, bağımsızlığı seçmesi halinde İskoçya'nın AB'den de ayrılmış olacağı tezini savunarak seçmenin İngiltere ile birliğin devamında yana oy kullanmaya ikna etmişti. İskoçya'daki ulusalcılar da şimdi İngiltere'nin AB'den ayrılması durumunda kendilerini de AB'nin dışına sürüklemesine izin vermeyeceklerini ilan etmiş bulunuyor. 2016'da yapılan AB referandumunda İskoçya'daki seçmenin yüzde 62'si AB üyeliğinin devamı için oy vermişti.

Kuzey İrlanda kilidi

Kuzey İrlanda'da en büyük iki parti durumunda olan ayrılıkçı Sinn Fein ile İngiltere ile Birlik yanlısı Demokratik Birlik Partisi (DUP) de Brexit konusunda taban tabana zıt görüşleri savunuyor. İrlanda Cumhuriyeti ile birleşmeyi savunan Sinn Fein "Brexit karşıtı" cephede, DUP "katı Brexitçi" bir çizgide yer alıyor.

Kuzey İrlanda sorunu aslında bütün Brexit sürecini de krize dönüştüren etken oldu. Sorun, İngiltere'nin AB ile vardığı son Brexit anlaşmasında da varlığını sürdürüyor.

Eski anlaşmada Kuzey İrlanda için konulan "tedbir maddesi" İngiltere'yi belirsiz bir süre için söz hakkı olmayan fiili AB üyesi tutacağı gerekçesiyle tepki çekmişti.

Yeni anlaşmaya göre, sadece Kuzey İrlanda özel bir düzenleme çerçevesinde fiili olarak AB ortak pazarının ve Gümrük Birliği'nin parçası olarak kalacak ancak şimdi de bunun İngiltere'yi fiilen böleceği endişesi bulunuyor.

Son anketlere göre, Muhafazakar Parti yüzde 41, İşçi Partisi yüzde 29, Liberal Demokrat Parti yüzde 15, Brexit Partisi yüzde 6, SNP yüzde 6 ve Yeşil Parti de yüzde 3 oy alacak. Ancak 2017'de yapılan erken genel seçimde anketler Muhafazakar Partiyi büyük farkla önde göstermesine karşın, İşçi Partisi hem oy oranını, hem de milletvekili sayısını artırmıştı.

İngiltere, 2016'da yapılan AB referandumunda yüzde 48'e karşı yüzde 52 ile Brexit kararı almıştı. Ancak 29 Mart'ta gerçekleşmesi gereken Brexit , parlamentonun direnci nedeniyle önce 31 Ekim'e, son olarak da 31 Ocak 2020'ye ertelenmişti.

Kaynak, AA