İkinci Yargı Reformu Paketini değerlendiren Batman Hukuk ve Adalet Derneği Başkanı Yusuf Tanrıseven, paketin toplumsal uzlaşıyı dikkate alarak hazırlanması gerektiğini, toplumsal vicdanı yaralayan şeylerin yeni pakette olmamasının yerinde olacağını belirtti.

Devletin özellikle kendisine karşı işlenen suçları da af kapsamına alması gerektiğini vurgulayan Tanrıseven, topluma karşı işlenen suçlar affediliyorsa devlete karşı işlenen suçların da affedilmesi gerektiğini söyledi.

Cezaevlerinde yaklaşık 300 bin insanın olduğunu aktaran Tanrıseven, haksız yere cezaevlerinde yatan çok insanın bulunduğunu, özellikle süresiz nafaka mağdurlarının yeni yargı paketine dahil edilip mağduriyetlere son verilmesi gerektiğini kaydetti.

"Yargıya güven azaldı"

Tanrıseven, "Birinci yargı reformu paketi yasalaştı. Şimdi ikinci yargı reformu paketi gündemde... Aslında bunun 3’üncüsünün, 5’incisinin de gelmesi bekleniyor. Yargı reformu paketleri gündeme geliyorsa bir yerde o konuda ciddi bir talep vardır demektir. Özellikle son dönemlere baktığımızda yargıya güvenin çok azaldığını görüyoruz. Yargı reformu paketleri biraz da bu geveni tesis etmek üzere hazırlanıyor." dedi.

"Af çıkması lazım"

Toplumun infaz yasasında bir düzenleme beklediğini vurgulayan Tanrıseven, "Geçen yargı reformu paketinde karşılanmayan fakat bu düzenlemeye kalan hükümler var. Bunların başında da özellikle toplumda af yasası olarak değerlendirilen bir infaz yasasında düzenleme bekleniyor. Bu toplumun büyük bölümünde heyecan uyandıran bir şeydir. Bir toplumda af konuşulduğu zaman bir şekilde artık onun çıkması gerekiyor. MHP’nin gündeme getirmesinden sonra ciddi bir şekilde tartışıldı, şu anda iki tane tasarı olarak önümüzde duruyor. Bir tane MHP’nin, bir tane de AK Parti’nin hazırladığı bir tasarı var." diye konuştu.

"Cezaevlerinde yer kalmadı"

Konuşmasının devamında Tanrıseven, şunları söyledi: "Tahmin ediyorum ki AK Parti’nin hazırladığı tasarı önümüze gelecek. Taslağa baktığımız zaman ciddi şekilde bir düzenleme getiriyor. 2004 yılına kadar infaz yasasında cezalar yüzde 50 oranında yatılırdı. Sonrasında bu 3’te 2 oranına çıkarıldı, şimdi tekrar eski sisteme bir dönüş getiriliyor. Çünkü cezaevlerinde yer kalmadı. İnsanlar artık dönüşümlü yatıyor. Cezanın daha fazla artmasının da bir çözüm olmadığı görüldü. Bu nedenle yeni infaz yasasında şu anda cezalarda artık yüzde 50’sini yatanlar çıkabilecek."

"Denetimli serbestlik süresinde değişiklik getiriliyor"

Cezaevlerinde yaklaşık 300 bine yakın insanın olduğunu dile getiren Tanrıseven, "Bu insanların yaklaşık 3’te birinin infaz yasasından faydalanarak kademeli olarak çıkması bekleniyor. Bunun yanında denetimli serbestlik süresinde de bir değişiklik getiriliyor. Eski sistemde cezasının bitmesine bir yıl kalan insanlar denetimli serbestlikten faydalanarak çıkabiliyordu. Şimdi bunun bir yıl değil de artık oransal olarak getirilmesi düşünülüyor. Cezasının 5’te birini kalanlar denetimli serbestlik süresini dışarda geçirebilecek. Önümüzdeki süreçte bu biraz daha şekillenecektir." ifadelerini kullandı.

"Devlet kendine karşı işlenen suçları hayli hayli affetmeli"

Devlet kendisine karşı işlenen suçları da af kapsamına alması gerektiğini, böyle bir beklentinin olduğunun altını çizen Tanrıseven, konuşmasına şöyle devam etti: "Çünkü vatandaşa karşı işlenen suçlarda eğer bu haktan faydalandırıyorsan insanları kendine karşı işlenenleri de hayli hayli faydalandırman lazım. Olması gereken de bu aslında. Önümüzdeki taslakta bu yönde herhalde bir değişiklik olacaktır. Beklenti de, kamuoyunun talebi de bu yöndedir."

"Bunun olması toplum vicdanını rahatlatacak"

Cezaların infazında bir indirimin olmasının toplumun vicdanını rahatlatacağını belirten Tanrıseven, "Toplumsal uzlaşının sağlanması için bir kere kamuoyunun vicdanının kabul etmeyeceği şeylerin de çok fazla yeni yargı paketi içinde yer almaması lazım. Tecavüz suçlarıyla ilgili, uyuşturucu suçlarıyla ilgili kamuoyu vicdanı aslında çok daha fazla bundan yana değil. Özellikle kamuoyu devletin kendisine karşı işlediği suçlarda aslında bir af bekliyor. Ya da bir kısım indirim bekliyor. Onun için bunların olması lazım. Şu anda cezaevinde olan insanların çoğunluğuna ceza veren hakim, savcıların 3’te biri terör örgütü üyeliğinden cezaevindedir. Bu insanların baktığı dosyaların tek tek ele alınması gerekiyor. Ama bunu yapmak kolay değil. O yüzden tahmin ediyorum devlet bunu ön görerek cezaların infazında bir indirim yapmayı düşünüyor. Bu biraz daha toplum vicdanını rahatlatacaktır diye tahmin ediyorum." şeklinde konuştu.

"Süresiz nafaka düzeltilmeli"

Süresiz nafakanın oluşturduğu mağduriyetlere ilişkin de konuşan Tanrıseven, şunları söyledi: "Nafaka mağdurları toplumun kanayan yaralarından biridir. Adam bir ay evli kalmış ama ömür boyu nafaka vermek zorunda kalıyor. Bu nafakayı kötü niyetli olarak kullanan insanlarda var. Özellikle bunun çok sayıda olduğunu görüyoruz. Bu da toplum vicdanını yaralayan bir şeydir. Bunun düzeltilmesi lazım. Sürekli nafaka insanları tembelliğe de itiyor. Bu yüzden nafakanın süreli olması gerekir. Evlilik süresine bağlı olarak belirlenecek bir süre olması çok daha mantıklı olur. İkinci yargı paketinde de bunun olması kamuoyunun beklentisidir. Bunlarla ilgili bir düzenlemenin çıkmasını bekliyoruz."(Mehmet Fatih Akgül, Mehmet Sait Çelik-İLKHA)

]]>