Gaziantep Valiliği, kentte cami inşaatındaki iskelenin çökmesi sonucu göçük altında kalarak hayatını kaybeden inşaat mühendisi Korkut Küçükcan'ın ölümü ve camide yapılan arama kurtarma çalışmaları ile ilgili bir açıklama yaptı.
Açıklamada, bazı kesimlerin olayı ideolojik ve siyasi tatmin aracı olarak kullandığına dikkat çekilerek, “Kazanın meydana gelmesinin sebebi camide inşaatın olması değil, fen ve sanat kaidelerine uygun yapılmamasıdır.” denildi.
Açıklamada, "Akkent Camii’sinin iç mekanında yaklaşık 6 bin 500 metrekare alanda 40-50 metre yüksekliğindeki ağaç iskelenin çökmesi ile 8-10 metre yüksekliğinde birbirine çivili, yoğun bir iskele enkazı oluşmuştur. Bu enkaz yaklaşık 15-20 bin metreküp civarında olup, arama ve kurtarma faaliyetlerinin ilk etapta insan gücüne dayalı olacağından çalışmaya lokal bir bölgeden başlanmasına karar verilmiştir. Lokal bölgeyi tespit ederken iki konu dikkate alınmıştır. Cami kubbesinin çöken kenarlarında beton kemerlerin bulunması ve beton kemerlerden sarkan kalas parçalarının çalışanların can güvenliğini etkilemesi ve olayın görgü tanıkları olan iki öğrenci ve karşı inşaatta çalışan bir boyacının verdikleri ayrı ayrı ifadelerde aynı bölgeyi göstermeleri. Bütün bu nedenlerle arama ve kurtarma çalışmalarına bu bölgeden başlanmıştır. Ayrıca tüm alanın kaba araması ve risk taraması yapılarak çalışma esnasında çalışanların can güvenliğini koruma amacıyla beton kirişlerden sarkan tahta ve kalas parçalarını gözetlemek için de iki personel görevlendirilmiştir.” ifadeleri yer aldı.
“Küçükcan camiye girdikten 74 dakika sonra çökme yaşandı”
Bölgedeki mobese kayıtlarında Küçükcan'ın camiye girdiği saatin belirlendiği belirtilen açıklamada, “İnceleme amacıyla cami inşaatına girdiği anlaşılan İnşaat Mühendisi Korkut Küçükcan'ın enkazın altında olduğu yönündeki farklı kaynaklardan gelen bilgiler üzerine gerekli çalışmalar hassasiyetle yürütülmüştür. Çevredeki kamera kayıtları incelendiğinde Korkut Küçükcan'ın 13.59'da olay yerine geldiği, fotoğraf çektiği, bir süre cami etrafında inceleme yaparak içeri girdiği ve yaklaşık 74 dakika sonra iskelenin çöktüğü mevcut kamera kayıtlarından anlaşılmıştır. Öğrenciler başta olmak üzere çevredeki görgü tanıklarının beyanlarıyla örtüştüğü belirlenmiştir.” ifadeleri kullanıldı.
“Çalışmalar görgü tanıklarının ifadelerine yürütülmüştür”
Olayın büyüklüğü göz önünde tutularak 16.45’de kentteki inşaat firmalarının kalıpcı ustalarının da arama kurtarma çalışmalarına dahil olduğu belirtilen açıklamada, “Arama ve kurtarma işlemlerinde yapılan iş ilk etapta enkaz kaldırma gibi görünse de enkaz altında bir canlı kurtarma işlemi olmasından dolayı ilk saatler iş makinası çalışmalara alınmamış, görgü tanıklarının ifadelerine göre tespit edilen bölgede tamamen insan gücüne dayalı olarak çalışma yürütülmüştür. Çalışmanın ilerleyen saatlerinde caminin batı kapısından içeriye yeterli sayıda alanın tamamına yakını enkazla kaplı olduğundan çalışma alanı zaman içerisinde genişlemiştir, iş makinası alınmıştır. İlk gün 3 bölgede enkaz kaldırma çalışmaları yapılmıştır. Ancak lokal bölgedeki çalışmalara her 2-3 metrede bir kamera kontrolü yapılarak devam edilmiştir. Olayın ilk saatlerinde lokal bölgede çalışmaların sürdürüldüğü sırada içeride aşırı bir yoğunluğun ve kargaşanın oluşması nedeniyle, hızarcıların yoğunluktan çalışma imkanı bulamadıkları ve herhangi bir kazaya sebebiyet verilmemesi için lokal bölgede yeterli sayıda personel bırakılarak bir kısım çalışanın (gönüllülerin) dışarı çıkması ve beklemeleri istenmiştir.” ifadelerine yer verildi.
Olayın ilk anından itibaren Küçükcan’ı enkaz altından kurtarma çalışmalarına başlanıldığı belirtilen açıklamanın devamında şu ifadeler yer aldı:
“Olayın ilk anından itibaren personel ve araç gereç planlaması yapılmış, her vardiyada 250 kişinin altına düşmeden, 33 saatin sonunda toplam 1.080 personel ve 106 araç görev yapmıştır. Olayın ikinci günü akşam, aramaların yoğunlaştığı 3 bölgenin dışında çalışma güvenliği sağlanan 3 bölgede daha aramaların gece boyunca devam etmesine karar verilmiştir. Olayın başından sonuna kadar yapılan faaliyetler, İl Müdürü Bekir Şen tarafından aile ve meslek kuruluşları ile paylaşılmış, bütün öneriler dikkate alınmıştır.”
“Patoloji sonuçları kesin ölüm saatini tespit edecektir”
Arama kurtarma çalışmalarında gönüllü olarak çalışan işçilerin Küçükcan'ın göçük altında bulduğunda “canlı” olduğunu söylediği belirtilen açıklamada, "16.11.2019 tarihinde saat 00.45'te mühendis Korkut Küçükcan'a caminin doğu bölümünde ulaşılmıştır. Korkut Küçükcan'a ilk ulaşan gönüllüler, çevrelerine canlı olduğunu söylemiş, UMKE ekipleri hızla ambulansa ulaştırmış, ambulansta yapılan ilk tespitte ise vefat ettiği anlaşılmıştır. Valimiz Davut Gül'ün yaptığı konuşma enkazdan sağ çıkarıldığını duyurmak amaçlı değildir. Gece-gündüz demeden çalışan, bekleyen, dua eden kişilere yönelik teşekkür amaçlıdır. Olayın seyrine bakıldığında orada bulunan ve konuşmayı dinleyen herkes, gönüllü işçiler tarafından Korkut Küçükcan'ın canlı bulunduğunu duyarak bunu alkışlayan kişilerdir. Patoloji sonuçları kesin ölüm saatini tespit edecektir. Ön otopsi sonucunda ölümün baş kısmından aldığı ağır darbe sonucu beyin travmasına bağlı olarak gerçekleştiği ve üzerinden 24 saatten fazla bir süre geçtiği değerlendirilmiştir." ifadelerine yer verildi.
“Olay adli makamlara intikal etmiştir”
Açıklamanın devamında, "Özetle, 1.500-2.000 kamyon büyüklüğünde, birbirine çivili, altında insan olan, çalışma alanı dar ve yeni kazalara açık bir yerde enkaz kaldırma işlemi değil arama kurtarma çalışmaları yapılmıştır. Olayın ilk anından itibaren AFAD, Büyükşehir, Şahinbey ve Şehitkamil Belediyeleri, AKUT gönüllüleri, Müteahhitler Derneği, meslek odalarının bütün bilgi ve birikimleri ortaya konulmuştur. Olayın ilk anında drone ile inceleme yapılmıştır. Emniyet Müdürlüğünün gelişmiş termal kamerasıyla tarama yapılmıştır. Telefon sinyallerinden yer tespiti yapılmaya çalışılmıştır. Gaziantep İl Jandarma Komutanlığı ile Adana AFAD'a ait arama kurtarma köpekleri faaliyetlere katılarak arama yapmıştır. AFAD ekibi iş makinesi çalıştırmadan önce mikro kamera sarkıtarak enkazın arasında insan olup olmadığını kontrol etmiştir. Kamerayla tarama yapmadan asla iş makinesi çalıştırılmamıştır. Toplamda bin 80 kişi ve 106 araç görev yapmış olup araç ya da işgücü eksikliğinden dolayı bir aksama olmamıştır. Çalışma koşulları ve çalışanların güvenliği için kontrollü çalışılmıştır. Olay adli makamlara intikal etmiş olup bağımsız yargıya güvenerek sonuç beklenilecektir."
“Kazanın sebebi fen ve sanat kaidelerine uygun yapılmamasıdır”
Açıklamada, bazı kesimlerin olayı ideolojik ve siyasi tatmin aracı olarak kullandığına dikkat çekilerek, şu ifadelerde bulunuldu.
“Bazı kesimlerin bu üzücü olayı ideolojik ve siyasi tatmin aracı olarak kullanması en çok merhum Korkut Küçükcan ve ailesini üzecektir. Kazanın meydana gelmesinin sebebi camide inşaatın olması değil, fen ve sanat kaidelerine uygun yapılmamasıdır. Bu üzücü olaydan hepimizin çıkaracağı dersler vardır. Müteahhitler, teknik elemanlar, denetleyiciler, çalışanlar, meslek odaları, kamu kurum ve kuruluşları, belediyeler, hayırseverler ve basın mensupları bir daha böyle üzücü olayların olmaması için çalışmalarını gözden geçirmelidir. Olaydan çıkarılacak derslerden birisi de vatandaşlarımızın ailenin acısını paylaşmak, destek olmak ve bilgi almak amacıyla yoğun şekilde olay yerinde bulunması, çalışma alanındaki kurtarma görevlileri ve emniyet kuvvetlerini zor durumda bırakmıştır. Olası benzer durumlarda vatandaşlarımızın çalışma alanları dışında durarak, kurtarma faaliyetlerine engel olmayacak biçimde beklemeleri, AFAD'ın oluşturacağı mobil irtibat noktasından bilgi almaları daha doğru bir davranış olacaktır. Ayrıca kurtarma faaliyetlerinde gönüllü olarak yer almak isteyenlerin AFAD'ın eğitimlerinden geçerek sisteme kaydolması ve gerektiğinde fiili katkı sunmak amacıyla görevlilere yardımcı olması çalışmalara daha çok fayda sağlayacaktır. Kurtarma çalışmalarına gece gündüz katılan gönüllüler, meslek odaları, AFAD, AKUT, Büyükşehir, Şahinbey ve Şehitkamil Belediyeleri, Emniyet, Sağlık ve Sosyal Hizmetler Müdürlükleri ile katkı sunan diğer kamu kurumlarına, kamuoyunu bilgilendiren basın mensuplarına teşekkür ediyoruz.”
Açıklamada ayrıca Küçükcan'ın isminin ailesinin muvafakat edeceği bir eserde yaşatılacağı belirtildi. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)