Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu'nun 19. Başkanlar Kurulu Toplantısı, 15-17 Kasım 2019 tarihleri arasında Aydın'da gerçekleştirildi.

TGK Başkanlar Kurulu toplantısında; basın/medya sektöründeki son gelişmeler, sorunlar ve çözüm önerileri tartışıldı. Toplantıya Şanlıurfa'dan Çalışan Gazeteciler Cemiyet Başkanı Tahir Gülebak katıldı.

Aydın Büyükşehir Gazeteciler Cemiyeti ev sahipliğinde gerçekleşen ve 8 gazeteciler federasyonu ile 80 gazeteciler cemiyeti başkanı ve temsilcisinin katıldığı toplantının ardından sonuç bildirgesi yayınlandı.

Sonuç bildirgesinde, "Ülkemiz medya sektöründe 2019 yılının ikinci yarısında yaşanan gelişmelere baktığımızda, basın özgürlüğünden işten çıkarmalara, mesleki standartlardan basın ilanlarına kadar bir dizi sorunun devam ettiği görülmektedir. Bu nedenle Türkiye genelindeki binlerce yerel gazete, televizyon, radyo ve internet sitesi ile bu medya kuruluşlarındaki on binlerce basın çalışanı adına ivedilikle çözülmesi gereken sorunlarımızı kamuoyunun bilgisine sunmak isteriz." denildi.

"İcra ve iflas ilanları yerel gazetelerde yayınlanmalı"

Yargı Reformu 2. Paketi'nde, icra ve iflas ilanlarının gazetelerdeki yayınının kaldırılması yönündeki düzenlemenin eleştirildiği bildirgede, "Bu durumun gerçekleşmesi halinde, yaygın-yerel ayırımına gidilmeksizin gazetelerin yarıdan fazlasının kapısına kilit vurulacak, binlerce gazeteci işsiz kalacaktır. Oysa icra-iflas ilanları ve diğer tüm resmi ilan gelirlerinin tamamı devlete gelir vergisi, kurumlar vergisi, KDV, BİK komisyonu, SGK kesintisi, stopaj vergisi ve diğer vergiler yolu ile geri dönmekte, üstüne haberleşme işlevi yerine getirilmekte, istihdam oluşturulmaktadır. Beklentimiz; 2. Yargı Paketi'nde icra-iflas ilanlarının gazetelerde yayınlanmasını sonlandıracak düzenlemeden vazgeçilmesidir. Önerimiz; Kamu İhale Mevzuatında olduğu gibi eşik değerler sistemi getirilerek, 'belirsiz alanların' ortadan kaldırılmasıdır. 15 bin liranın altındaki satışların tahtada ve elektronik ortamda ilanı, 15 bin ila 750 bin lira arasındaki satışlara dair ilanların yerel, 750 bin liranın üzerindeki satışların ise 50 binin üzerinde tiraja sahip yaygın gazetelerde yayınlanması yönünde değişiklik yapılmasıdır." diye belirtildi.

"Gazetecilik Meslek Yasası çıkarılmalıdır"

Gazetecilik Meslek Yasası'nın bir an önce çıkarılması gerektiğini belirtilen açıklamada, "Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu olarak yıllardır ısrarla vurguladığımız gibi; Gazetecilik/habercilik sektörü, kendine özgü bir basın meslek yasasına sahip değildir. Sektörümüzdeki en büyük sorun, Türk basınının, gazetecilik mesleğini ve bu mesleği kimlerin yapabileceğini düzenleyen 'Gazetecilik Meslek Yasası'na sahip olmamasıdır. Gazetecilik Meslek Yasası, teknolojik gelişmeler ve internet haberciliği de göz önüne alınarak günümüz koşullarına uygun olarak zaman geçirilmeden çıkarılmalıdır." ifadeleri kullanıldı.

"Medyadaki ekonomik sıkıntı yerel medya kuruluşlarını etkiledi"

Ekonomik sıkıntılarının özellikle yerel medya kuruluşlarını olumsuz etkilediğine değinilen bildirgede, "Medya sektöründe 2019 yılının ikinci yarısında yaşanan en önemli gelişme, yoğun işten çıkarmalar ve kapanan medya kurumlarıdır. Son dönemde ulusal medyada, gerek ekonomik sorunlar gerekse yeniden yapılanma gibi gerekçelerle yoğunlaşan personel kıyımı endişe verici boyutlara ulaşmıştır. Öte yandan, medya sektöründeki ekonomik sıkıntı özellikle yerel medya kuruluşlarında etkisini ağır bir biçimde göstermektedir. Samsun'dan Bursa'ya, Sinop'tan Kocaeli'ne kadar birçok ilimizde yerel medya kurumları kapanmaktadır. Son bir yıl içinde artan girdi fiyatları yüzünden kapanan yerel gazete ile televizyon sayısı 200'ü bulmuştur. Bu olumsuz sürece mutlaka müdahale edilerek yerel basın desteklenmelidir." denildi.

Bildirgede Birinci Yargı Paketi'ndeki gazetecilerle ilgili maddeye değinilerek, "Gazetecilik mesleğini de ilgilendiren Yargı Reformu Strateji Belgesi'nin ilk yasa değişikliği paketi TBMM'de kabul edilerek yasalaştı. Bu durum bazı davalarda tutuklu yargılamalara son verilmesi yönünde olumlu kararlar alınmasını sağlarken, umudumuz; gazetecilik mesleğini suç olarak değerlendirmeyecek şekilde yargıda karar birliğinin sağlanmasıdır. Çünkü meslektaşlarımızın öncelikli sorunu, darbe dönemlerinden bu yana değişmeyen Türk Ceza Kanunu'nda ve bazı kanun ile yönetmeliklerde yer alan basın özgürlüğünü kısıtlayıcı maddelerdir. İfade ve basın özgürlüğü konusunda mevzuattan ve uygulamadan kaynaklanan sorunlar yaşanmaktadır. Unutulmamalıdır ki; ifade ve basın özgürlüğü demokrasinin olmazsa olmazıdır. Halkın haber alma hürriyetinin işlerliği için, basın ve ifade özgürlüğü temel gerekliliktir. Bu nedenle, ülkemizde gerçek anlamda basın özgürlüğünün sağlanmasını bekliyor, toplumun tüm kesimlerinin katılımıyla bu önemli sorunun çözümlenmesini istiyoruz." ifadelerine yer verildi.

"İnternet haber siteleri desteklenmelidir"

Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu'nun internet haber yayıncılığı konusundaki düşüncelerine değinilen bildirgede, "Teknolojinin hızla ilerlemesi ve internet ağının hemen hemen her noktaya ulaşması ile birlikte, dünyada olduğu gibi ülkemizde de internet haberciliği büyük bir gelişim göstermiştir. Sektörde istihdam sağlayan gazete ve televizyonlarla eşdeğer habercilik yapan kurumsal internet haber sitelerinin yanında, internet deyimiyle 'kopyala yapıştır' kolaycılığından öteye gitmeyen haber siteleri yer almaktadır. Bu kapsamda internet medyasının gerek yayıncılık, gerekse devlet destekleri konusunda düzenlemeye ihtiyacı vardır. İstihdam sağlayan, gerçek anlamda habercilik yapan ve kurumsallaşan internet haber siteleri desteklenmelidir. Bu kurumlarda habercilik yapan meslektaşlarımız da, yeni düzenleme yapılarak gazeteci sayılmalıdır." denildi.

"Basın kartı almayı hak edenlere kartları verilmemiştir"

Bildirgenin sonunda Sarı Basın Kartları ile ilgili olarak şu ifadelere yer verildi: "Basın Kartları Komisyonu'nun yapısını anti-demokratik hale getiren yönetmelik değişikliği, dünyaca benimsenmiş sarı rengi, turkuaza döndürülen basın kartı konusunda olumsuz bir adımdır. Uzun süre sonra toplanan seçilmişler yerine atanmışlardan oluşan komisyon ilk kez ya da yenilenmiş basın kartı almayı bekleyen çok sayıda meslektaşımıza hak ettikleri kart verilmemiştir. Sürekli basın kartı ve normal basın kartı sahiplerinin bir bölümüne de yenilenen kartları gönderilmemiştir. Bu uygulamadaki kriterler ve gecikmenin veya verilmeyişinin nedenleri merak edilmektedir." (Abdurahman Uğurlu-İLKHA)

]]>