Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Trump ile ikili ve heyetler arası görüşmeler için ABD'ye gitti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Trump'ın görüşmesi 1 saat 15 dakika sürdü. Daha sonra kameraların karşısına geçen iki lider, basın toplantısı düzenlendi.
Faydalı bir görüşme gerçekleştirdiklerini ifade eden Trump, Türkiye’nin NATO müttefiki ve ABD'nin stratejik ortağı olduğunu belirtti.
Bağdadi'nin öldürülmesine ilişkin Trump, “Türkiye bazı bölgelerden geçeceğimizi biliyordu, yardımcı oldular. Teşekkür ediyoruz. Aynı bizim gibi teröre karşı savaşıyorlar.” dedi.
S-400 konusunun görüşüldüğünü ve gelecekte de görüşüleceğini aktaran Trump, güvenlik danışmanlarının S-400 konusunda çalışmaları konusunda anlaştıklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise “Türk-Amerikan ilişkilerinin güçlü ve sağlıklı bir zeminde ilerletilmesi, iş birliğimizin derinleştirilmesi konularında hemfikiriz. Köklü müttefiklik bağımıza uygun bir şekilde, ilişkilerimizde yeni bir sayfa açmakta kararlıyız.” dedi.
Trump şöyle konuştu:
Türkiye herkesin bildiği gibi NATO müttefiki aynı zamanda ABD'nin çok önemli müttefiki. İki ülke arasında diplomasi, barış ve refahın olduğu gelecek için çok önemli. Gün içerisinde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ben samimi ve verimli görüşmeler gerçekleştirdik. Suriye'deki durum, geçen ay Pence ve Pompeo'yu göndermiştim. Görüşmeler gerçekleştirmişti. O'brien de aynı şekilde sayın Erdoğan'la görüştüler. Buradaki görüşmeler çok başarılı oldu. O günkü görüşmelerde çok şey başardılar. Bu karmaşık durumun iyileştirilmesi adına gelişme kaydettiler. Ateşkes devam ediyor. Cumhurbaşkanına işbirliği için teşekkür ediyorum.
"Türkiye'nin S-400 alımı bizim için ciddi zorluklar ortaya çıkarıyor"
S-400 konusunu konuştuklarını ve çözüme kavuşmayı umduklarını söyleyen Trump, "Türkiye yapması gerekenleri yapmaya devam edecek. Ben Cumhurbaşkanını çok destekliyorum. Ateşkes her ne kadar karmaşık da olsa ileriye doğru gidiyor. ABD ve Türkiye başka güvenlik konularında da birlikte çalışıyorlar. Türkiye, ABD'den sonra NATO'da en büyük ikinci ordu. Türkiye savunma harcamasını düzenli olarak arttırmaya devam ettirdi. 29 ülke arasında NATO'ya karşı yükümlülüklerini yerine getiren ülkelerden. Afganistan'daki misyona kararlı destek verdi. Buradaki ortaklık, DEAŞ'ın yıkılması için çok önemli oldu. Yakın zamanda El Bağdadi öldürüldü. Türkiye belli alanlarda çok yardımcı oldu. Bunu takdirle karşılıyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ve Türk halkına müteşekkiriz. İşbirliği, ticaret, savunma, askeri ekipman programlarımız devam ediyor. Milyarlarca dolar değerinde satış söz konusu Türkiye'de. F-35 için parçalar üretiyorlar. Türkiye'nin S-400 alımı bizim için ciddi zorluklar ortaya çıkarıyor. Bugün de üzerinde konuştuk, gelecekte de konuşacağız. Umuyorum çözmeyi başaracağız. Dışişleri Bakanları ve güvenlik danışmanları S-400 için görüşme yapmaya devam edecekler." ifadelerini kullandı.
Trump açıklamasının devamında ticaret ilişkilerine değinerek şöyle konuştu: "Yaklaşık 100 milyar dolar civarına ticaretimizi getirmek istiyoruz. O da şu andaki dört katı olur. Hedefimiz ticareti arttırmak ve ikili ilişkilerimizi devam ettirmek. Çin'le yapılan ticaret anlaşması da hızlı şekilde ilerlemeye devam ediyor. Ne olup bittiğini göreceğiz. Çin bir anlaşma yapmak istiyor. ABD ticaret ve yatırımların önündeki engelleri kaldırmak bizim amacımız. Türkiye'nin de pazarını açmasını istiyoruz. Bunu yapıyorlar zaten. ABD ürünlerine pazarlarını açıyorlar. Sayın Cumhurbaşkanı, ABD Türkiye ittifakı çok güçlü olabilir. Sadece Ortadoğu için değil dünyanın bütün yerlerinde işbirliği olabilir. Siz Türk halkı için işbirliği yapıyorsunuz. Halklarımız çıkarları için birlikte çalışıyor olacağız. Hem kişisel hem de Türkiye ile çok olumlu, dostane ilişkilerimiz var. Bunları daha iyi ilişkilere dönüştürmek istiyoruz. Teşekkür ederim."
"Suriye'de kalıcı çözüm bulabilmek için ABD ile mutabakatımıza bağlılığımızı sürdürüyoruz"
Trump'ın açıklamalarının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan da şöyle konuştu:
Türk-Amerikan ilişkilerinin güçlü ve sağlıklı zeminlerde ilerletilmesi konusunda hemfikiriz. İlişkilerimizde yeni bir sayfa açmakta kararlıyız. Milli güvenliğimizi tehdit eden terör oluşumları konusunda sayın Başkanla karşılıklı irademizi teyit ettik. DEAŞ'a karşı mücadelenin sürdürülmesinin önemine değindik. Özellikle Bağdadi'nin ölümünün sonra süreçte cezaevinden kaçmaya çalışan gerek ülkemizde şu anda 2 bin 200 civarında DEAŞ'lı tutuklu veya mahkumdur. Barış Pınarı Harekatında terörle mücadelede yeni ve önemli adım atmıştır. PKK/YPG'nin Suriye'deki ayrılıkçılığına ağır darbe vurmuştur. PKK/YPG bu mutabakatı bozmak için askerlerimizi sivilleri hedef alan provokatif saldırılar düzenliyor. Son 24 saat içinde terör örgütü tarafından tam 19 saldırı ve taciz gerçekleştirildi. Tel Abyad'da patlamada 13 sivil hayatını kaybetti. Suriye'de kalıcı çözüm bulabilmek için ABD ile mutabakatımıza bağlılığımızı sürdürüyoruz.
"Temsilciler Meclisi'nde alınan karar milletimizi incitmiştir"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Temsilciler Meclisi'nde alınan kararların milletimizi incittiğini sayın başkanla görüştüm. 104 yıl önce savaş şartlarında yaşanmış meselede karar vericiler siyasetçiler değil tarihçiler olmalıdır. Bu konuda başımız dik, alnımız aktır. Türkiye bu konudaki diyalogdan ve özgür tartışma ortamından yanadır. Bütün arşivlerimizi açmış durumundayız. Silahlı kuvvetlerimizin 1 milyona aşkın belgesi mevcuttur. Her an bunları görebilirler, araştırmalarını yapabilirler. Ülkemiz DEAŞ'la göğüs göğse mücadele eden ve bu uğurda şehitler veren tek NATO ülkesidir. DEAŞ'la bağlantılı olabileceğini değerlendirdiğimiz 77 bin kişiye ülkemize giriş yasağı koyduk. Hapishanelerimizde 1216 DEAŞ'lı var. Şahsımı yayınlarında manşet yaparak hedef gösteren, Türkiye'de 304 vatandaşımızın ölümüne yol açan bu terör örgütüyle mücadelemizi sürdüreceğiz. Avrupa'dakiler başta olmak üzere kaynak ülkelerini geri kabule ikna etme konusunda sayın başkanla ortak anlayışa sahibiz." şeklinde konuştu.
"Suriye'de 9 sene önce çatışmalar başladığında hadiselerden en fazla etkilenen ülke biz olduk." Diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Arap, Ezidi, Keldani olmak üzere 350 bini Kürtlerden oluşan 4 milyona aşkın sığınmacıya ev sahipliği yapıyoruz. Avrupa bize söz verdiği halde 3 milyar Avro gibi bir desteği STK'larımıza sağladı. Suriye toprakları üzerinde yaşayan 3 milyon insana düzenli insani yardım gönderiyoruz. Güvenli bölge çağrım zamanında hayata geçmediği için on binlerce masum hayatını kaybetti. Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı harekatıyla 4 bin kilometrekarelik alanı terörden arındırmıştık. Sayın başkanın güvenli bölge talebine aynen katılıyorum. Daha önce Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı dedim. 365 bin Suriyelinin kendi topraklarına dönüşünü sağladık Cerablus'ta. Güvenlikli hale getirdiğimiz şehirlere geri dönüşler başladı. Sayın Trump'la başlattığımız projeyi hayata geçirebilirsek önümüzdeki dönemde geri dönenlerin sayısı daha da artacaktır." dedi.
Suriye'deki 3 milyon insana düzenli yardım gönderdiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 350 bini Kürt, 4 milyon Suriyeli göçmene de ev sahipliği yaptıklarını sözlerine ekledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sayın Başkan'ın da güvenli bölge ilanı talebine aynen katılıyorum. Bunu gerçekleştirmemizin çok çok önemli olduğuna inanıyorum. Cerablus'ta 365 bin Suriyeli'nin kendi topraklarına geri dönüşünü sağladık. Barış Pınarı'yla güvenli hale getirdiğimiz şehir ve köylere de geri dönüşler başladı." dedi.
"FETÖ'nün ABD'deki mevcudiyetinin sona ermesi gerekir"
Konuşmasında FETÖ'ye de değinen Erdoğan, "FETÖ anayasal düzeni ortadan kaldırmaya çalışmış bir terör örgütüdür. Görüşmelerimizde, FETÖ'nün ABD'deki mevcudiyetinin sona erdirilmesi yönündeki talebimizi ve beklentilerimizi bir kez daha vurguluyoruz." İfadelrini kullandı.
Ticari ilişkiler ile ilgili de konuştuklarını belirten Erdoğan, "S-400 ve F-35 programı başta olmak üzere karşılaştığımız sınamaların üstesinden ancak diyalogla gelebiliriz. Başkan'a uygun teklif verilmesi halinde Patriot almak istediğimi yeniden söyledim. Siyasi ve ticari konuların birbirine karıştırılmaması gerektiğine inanıyoruz. 100 milyar dolar hedefimiz bağlamında Bakanlarımız çalışıyor." Şeklinde konuştu.
"FETÖ konusunda birçok belgeyi bu seyahatimizde de ilettik. Temenni ederim belgeler ışığında, nasıl teröristler istendiği zaman biz veriyorsak, onlar da bu teröristi bize verirler." Diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle konuştu:
(Trump'ın mektubu) Bu mektupları bugün sayın Başkan'a ben tekrar geri takdim ettim. Özellikle de Abdi Şahin denilen bu teröristin Amerika gibi bir ülkenin başkanı tarafından muhatap alınmasını üzünütüyle karşıladım. Abdi Şahin denilen yüzlerce insanımızın öldürülmesine vesile olan bir teröristtir. Şu anda cezaevinde olan Apo'nun da manevi oğlum dediği bir teröristtir. Böyle birisininin bizim stratejik ortağımız Amerika tarafından bu şekilde karşılanması doğrusu bizi üzmüştür. Aynı şekilde bu şahıs Rusya tarafından yine bu şekilde karşılanmıştır. Bunları anlamakta dünyadaki terörizmle mücadelede zora giriyoruz. Eğer biz terörizmle sağlıklı bir mücadele vereceksek bu konuda çok daha hassasiyet içinde olmamız lazım. Bugün bize yarın bir başkasına. Bu konuda hassasiyetimiz devam ediyor. Bunlarla ilgili belgeleri de verdim. Hatta CIA teşkilatının bu adamın terörist olduğuna dair vermiş olduğu belgeyi de takdim ettim. CIA de bu adamın terörist olduğunu belgelemiş. Bunu bize de aktardılar, biz de Sayın Başkan'a aynen takdim ettik.
Bir gazetecinin sorusunu yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bir şeyi birbirinden ayırt etmemiz lazım. Bizim Kürtlerle bir sorunumuz yok, bizim sorunumuz terör örgütleriyle. Kim bunlar PKK, YPG. Şu anda parlamentoda benim partimin 50'yi aşkın Kürt milletvekili vardır. Bizim Kürtlerle sorunumuz yok. Esed'in Kuzey Suriye'deki Kürtleri kabul etmediği dönemde, ben o zaman Esed'e 'yanlış yapıyorsun, pasaportlarını ver' demişimdir. Nasıl Kuzey Irak'taki Kürt kardeşlerimizle münasebetlerimiz gayet iyiyse, Kuzey Suriye'deki Kürt kardeşlerimizle de bir sorunumuz yok." dedi.
İki liderin açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularına yanıt verilerek ortak basın toplantısı sona erdi. (İLKHA)
]]>