Konuyla ilgili sendika binasında yaptığı basın açıklamasıyla kaygılarını dile getiren Polat, "

Kamu görevlilerini yakından ilgilendiren ve TBMM alt komisyonunda kabul edilerek TBMM’ de görüşülmesine başlanacak olan Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'de Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin alt komisyonda kabul edilen halinin 399 sayılı KHK kapsamında çalışanların, çeşitli kanunlara tabi olarak İdari Hizmet Sözleşmeli çalışanların, TRT’ de olduğu gibi kadro karşılığı çalışan sözleşmeli personellerin, taşeronların ve 657 sayılı kanuna tabi devlet memurlarının üzerindeki acımasız vergi yükünü hafifletmeyeceğini gördüğümüz için, kanun teklifi TBMM’ de görüşülmeye başlamadan önce hala düzeltilmesine imkân olduğundan, Birlik Haber Sen olarak yaşanan mağduriyetleri anlatmak ve önerilerimizi paylaşmak için bugün burada ve tüm ülke genelinde eş zamanlı olarak toplandık." dedi.

Polat herkesin gücüne göre vergi vermesi gerektiğini belirterek, "Anayasamızın Vergi Ödevi başlıklı 73'üncü maddesinde 'Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür.' demesine rağmen, ülkede toplanan vergilerin azımsanmayacak ciddi bir kısmı çalışanlardan alınan dolaylı ve doğrudan vergilerden oluşmaktadır. Hatta verginin en kolay tahsil edildiği kesim kamu çalışanları olmaktadır. Sosyal ve hukuk devletinin en önemli özelliklerinden birisi de, düşük gelir grubunu korumasıdır. Ama vergi kanunu, bugünkü haliyle amacından uzaklaşmış ve her geçen gün inandırıcılığını yitirmiştir. Anayasamızda belirtildiği haliyle herkesin mali gücüne göre vergi ödemek ile yükümlü olmasına rağmen daha maaşını almadan elinden alınan yüksek vergiler yüzünden çalışanlar mağdur edilmektedir." ifadelerini kullandı.

“Elimize geçmeyen para üzerinden vergi veriyoruz”

Gelir vergisini net maaşları üzerinden değil brüt maaşları üzerinden verdiklerini belirten Polat, "399 sayılı KHK kapsamında ve çeşitli kanunlara göre İdari Hizmet Sözleşmesi ile çalışanlar, TRT’ de çalışan Kadro karşılığı sözleşmeli personeller, diğer devlet memurlarından farklı olarak gelir vergilerini net ellerine geçen maaş üzerinden değil kaba haliyle ifade etmek gerekirse brüt maaşları üzerinden yani ellerine geçmeyen para üzerinden ödemektedirler. Bunun sonucu olarak ocak ayı maaşlarından yüzde 15 gelir vergisi kesilirken, nisan ayında yüzde 20, eylül ayında ise yüzde 27 gelir vergi kesintisi yapılmıştır.  

Bu durum sayıları kamuda 100 bin kişi civarında olan bu çalışanları derinden üzmektedir. Bir yandan enflasyon diğer yandan alınan vergiler ile alım gücü düşen kamu çalışanları, geçinemez hale gelmekte ve zaten yoksulluk sınırında olan maaşları açlık sınırı altında kalmaktadır. Kamu çalışanı üretime kattıkları katma değer ile devletin gelişmesine katkı sunmaktadırlar. Unutulmamalıdır ki, kamu çalışanının mali ve sosyal gücü, devletin gücüdür. Kamu görevlilerinin maaşlarının arttırılacağı zaman maliye bütçesinin zorlanacağı söylenirken, bu çalışanlardan vergi alırken ise patronlardan daha çok vergi alınması, vergi almanın en kolay yolu olarak görülmesi ise düşündürücüdür." şeklinde konuştu.

Mevcut vergi kanununun adil olmadığı, devletin adalet ilkesine yakışmadığı dile getiren Polat, "Memurdan alınan verginin, kuyumcudan, galericiden, işletme sahiplerinden fazla olması, adalet ilkesine aykırı bir durumdur. Adil bir vergi sisteminin olmadığı ülkelerde gelişmişlik ve kalkınmadan söz edilemez.  Bu gün bu yanlışların düzeltilmesi ellerinde imkânı olanlar, bu imkânı iyi değerlendirmelidirler.

 Bugün, adil ve sosyal hukuk sisteminin daha da güçlenmesi için tüm vatandaşlarına eşit ve kazançları oranında vergi sistemini getirme zamanıdır. Gün vergi adaletinin sağlanması için adım atma günüdür. Kanun yapıcıların bu hassasiyetle doğru kararlar vermesini, olmayan her sistemin başarısız olacağını,  vergi afları ile vergi toplanamayacağını Birlik Haber Sen olarak hatırlatıyoruz." dedi.

Polat son olarak hükümete seslenerek, "Bu adaletsiz vergi düzeninin değiştirilmesini, özellikle 399 sayılı KHK kapsamında ve çeşitli kanunlara göre İdari Hizmet Sözleşmesi ile çalışan emekçilerin vergi yükü altında ezilmesine son vermek için bu çalışanların Gelir Vergisi Hesaplaması, brüt maaş üzerinden değil net maaş üzerinden yapılsın. Mevcut vergi matrahları yüzde 100 oranında artırılsın. Kamu çalışanı, gelir vergisinin ilk basamağı olan yüzde 15’e sabitlenmelidir.

Taşeron olarak çalışanlar ve asgari ücretliler gelir vergisinden muaf tutulmalıdır. Bu şekilde yapılacak olan bir düzenleme bizlerin yükünü hafifletecek, motivasyonumuzu ve verimliliğimizi artıracaktır." ifadelerini kullandı. (Cemil Özdaş - İLKHA)