Kendine has özellikleri ve zengin yemek çeşitliliğine sahip dünyaca ünlü mutfağıyla gastronomi şehri Gaziantep, kentin en önemli geçim kaynağı Antep fıstığından sonra kendine özgü yağlık türleriyle de Türkiye'nin önemli zeytin ve zeytinyağı üretim merkezleri arasında yer alıyor.

Türkiye'nin önemli zeytin ve zeytinyağı üretim merkezlerinden Gaziantep'te, bu yıl rekoltenin düşük olması çiftiçiyi üzdü. Fıstığa adını veren Gaziantep, 10 milyona yakın zeytin ağacı varlığıyla dikkati çekiyor. Bölgeye has "Nizip yağlık" türü zeytin üretiminin yaygın olduğu kentte bu yıl yaklaşık 50 bin ton zeytin rekoltesi bekleniyor.

Hasat döneminin 15-20 gün içinde başlayacağı kentte üreticiler, zeytinin yağlanması için yağmur bekliyor. Stratejik bir ürün olan zeytinde Ege ve Marmara bölgeleri ön plana çıksa da hem ağaç varlığı hem de zeytinyağı üretimiyle Gaziantep, sektör için önemli bir şehir olarak öne çıkıyor.

Türkiye'nin en önemli zeytin üretim merkezlerinden Gaziantep'te hasat başlarken, bölgeye has "Nizip Yağlık" türü zeytin üretiminin yaygın olduğu Nizip ilçesinde hasadın önümüzdeki günlerde başlaması bekleniyor.

Ziraat Yüksek Mühendisleri Birliği Gaziantep Şube Başkanı Ziraat Mühendisi Kenan Seçkin, kendine has çeşitleriyle en çok tercih edilen Gaziantep zeytininde bu yıl rekoltenin düşük olduğunu söyledi.

Gaziantep'te zeytin üreticiliğinin önemli ve ayrı bir yeri olduğunu söyleyen Seçkin, ağaç varlığı ve rekolte bakımından Gaziantep'te, zeytinin bu bölgede Antep fıstığından sonra en fazla yetiştirilen ikinci tarımsal ürün olarak ön plana çıktığını söyledi.

"Zeytinin gen kaynağı olan bölgelerden birisi de Gaziantep'tir"

Zeytinin gen kaynağı olan bölgelerden birisinin de Gaziantep olduğuna dikkat çeken Seçkin, "Antep fıstığından sonra zeytin ikinci ana ürünümüz konumundadır. Zeugma kazılarında bile zeytinin çıktığını varsayarsak, zeytinin gen kaynağı olan bölgelerden birisi de Gaziantep'tir ve kendi yerli çeşitlerimizin Zeugma'nın antik kent tarihinden beri bölgemizde zeytinin var olması, kendi çeşitlerimizin bu bölgede yaygın olması, Gaziantep'in tarihin ilk başlangıcından bu yana zeytin bölgesi olduğunu bize gösteriyor. Dolayısıyla bizim tarımsal arazi varlığımızın yüzde 60'ının üzerinde dikili tarım arazisi ve dikili tarım arazimizin de büyük bir kısmı Antep fıstığıdır, ikinci olarak da zeytindir." dedi.

"En kaliteli zeytin ve zeytinyağı Gaziantep'indir"

Türkiye'de yağ verimi çok yüksek olan zeytinin "Nizip yağlık" türü olduğunu belirten Seçkin, "Tarihin süzgecinden geçip gelmiş yerli çeşitlerimiz özellikle 'Nizip yağlık' dediğimiz kendi içinde çeşitleri var. Ama 'Nizip yağlık' çeşidinin sonradan bölgemize giren Ayvalık ve Gemlik çeşitlerine oranla yağ verme oranı çok daha yüksek. Bizim kendi yerli çeşitlerimizde ortalama 3 kilo zeytinden bir kilogram yağ elde edilmektedir. Yağ kalitesi olarak belki dünyaya yağın çok tanıtımını yapamadık ve çok açılamadık ama kesinlikle koku, tat, aroma ve diğer özellikleriyle piyasadaki zeytin yağlarından çok daha farklı. Bu bize göre farklı geliyor. Bizim damak zevkimize uygun, yemeklerimizde kullandığımız tüm dünyanın da kabullendiği Gaziantep'in damak zevkine tat veren lezzetlerinden bir tanesi de bizim kendi yerli çeşitlerimizden elde ettiğimiz zeytinyağıdır. Bizim zeytinyağı çeşitlerimiz hem asit oranı hem diğer oranlar bağlamında hem de analizler sonucu ortaya çıkan içindeki gıda maddeleri yönünden de gerçekten diğer zeytin çeşitlerine göre çok daha kaliteli olduğunu bizlere gösteriyor." ifadelerini kullandı.

"Zeytinde bu yıl rekolte düşük"

Türkiye zeytin üretiminin yüzde 10'unun Gaziantep'ten yapıldığını ifade eden Seçkin, "10 milyon civarında zeytin ağacımız var. Bizim kendi yerli çeşitlerimizde özellikle de Nizip yağlık çeşidinde Antep fıstığında olduğu gibi 'periyodisite' dediğimiz olay var. Bir yıl 'var yılı' bir yıl da 'yok yılı'dır. İkinci yılda rekoltemiz tahmini olarak yüzde 50'inin daha altına düşer. Dolayısıyla periyodisiteden kaynaklanan kayıp bir önceki yılda verimin fazla olmasıyla bu durumu denkleştiriyoruz. Zeytinyağı tüketicilerimize sunabiliyoruz. Geçen yıl gerçekten bizde var yılıydı, rekoltemiz çok yüksekti. Dolayısıyla şu anda geçen yılki hasattan kalan zeytinyağlarımızı bekletiyoruz ki bu yıl piyasaya sürelim. Geçen yıl rekoltenin çok yüksek olmasından dolayı zeytinyağları fiyatlarında biraz düşüş oldu. Üreticilerimiz de fazla miktarda zeytinyağı olduğundan dolayı piyasaya sürmekten ziyade 'yok yılı' için bekletti. Yağlar bu yıl piyasaya sürülecek. Halen depolarda veya üreticilerimizin elinde bekleyen yeteri miktarda zeytinyağımız var. Bu yılki hasat üstüne eklendiğinde gerçekten Antep zeytinyağının tadını bilen ve tüketen tüketicilere yetecek miktarda Antep zeytinyağını ikram edeceğiz." şeklinde konuştu.

"Zeytinyağı fiyatları biraz daha yükselir"

Geçen yıla göre bu yıl zeytinde rekoltenin düşük olduğunu ifade eden Seçkin, rekolte düşüklüğünün yüzde 50 oranında olacağını belirterek, şunları söyledi:

"Antep ve Nizip çeşitlerinden elde edilen zeytinyağı tüketicileri bellidir. Bu kişiler de diğer zeytinyağı çeşitleri aroma ve tat olarak damak zevkine uygun olmadığı müddetçe bizim yerli zeytinlerimizden elde edilen yağları tüketiyorlar. Geçen yıl zeytinyağı fiyatları ilk dönemde çok yüksekti ve rekoltenin yüksek olmasından dolayı fiyatlar Türkiye genelinde olduğu gibi Gaziantep'te de biraz aşağı düştü. Gaziantep'in zeytinyağı diğer bölgelerin zeytinyağına göre her zaman kilo fiyatı 2-3 TL daha pahalıya satılıyor. Geçen yıl fiyat düşüşlerinden dolayı birçok üreticimiz kendi zeytinyağını ihtiyacı olmayanlar piyasaya çıkarıp satmadı. 'Yok yılı'nı beklediler. Bu yıl şu anda zeytinyağının 16-17 kilo gelen teneke fiyatı 280-300 TL arasında satılıyor. Hâlbuki bir önceki yok yılında zeytinyağının tenekesi 350 TL'ye satılıyordu. Bu yıl da bir teneke zeytinyağının 300-350 TL arasında satılacağını tahmin ediyoruz. Rekoltenin düşüklüğü ister istemez fiyatlara yansıyacak. Fiyatlar biraz daha yükselir."

"Gaziantep'te zeytin sektörü tamamen yağ sektörü üzerinedir"

Gaziantep'te hasat edilen zeytinlerin hem salamura hem de zeytinyağı olarak kullanıldığını belirten Seçkin, "Yerli çeşitlerimizin içinde birden çok çeşit var. Bazı çeşitler yeşil zeytin ve sofralık zeytin olarak kullanılır. Bazı çeşitler de yağlık olarak kullanılır. Ama bahçelerimizde ana tema, ağaçların çoğu yağlık çeşittir. Bizde zeytin hasadı tek aşamada yağlık olarak yapılır. Çünkü bizim bu bölgemizde salamura zeytin sanayisi çok gelişmedi. Dolayısıyla bizde zeytin sektörü tamamen yağ sektörü üzerine ama kendi ihtiyacımıza göre toplanan yeşil zeytin hasadı başladı ve yeşil zeytin hasadında toplanan yeşil zeytinin dışını kırıp çekirdeğini çıkarıyoruz. Tatlandırmak için kahvaltıda ve ana yemeklerimizde yeşil zeytin kullanılıyor. Yeşil zeytin hasat sezonu başladı ama siyah zeytini biraz yağmur yedikten sonra hasat ederiz. Çünkü kuraklıktan dolayı hasat sezonuna kadar zeytin tanelerinde biraz büzüşmeler oluyor. Yağmur yağdıktan, ağaçlar topraktan nem ve rutubeti aldıktan sonra tanelerde büzüşmeler gider ve zeytin olgunlaşır. 15-20 gün sonra da siyah zeytin hasadı başlar." şeklinde konuştu.

"Salamura zeytinleri Ege ve Marmara'dan karşılıyoruz"

Gaziantep'te daha çok zeytinyağı sektörünün yaygın olduğunu belirten Seçkin, "Biz zeytini sadece yağ sektöründe değerlendiriyoruz. Bir de kahvaltılık yeşil zeytin olarak kullanıyoruz. Siyah salamura zeytin sektörü ilimizde gelişmemiştir. Bu konuda yatırım yapılmadı. Biz salamura zeytinlerimizi il dışından özellikle Ege ve Marmara'dan karşılıyoruz. Kendi çeşitlerimizi salamura olarak fazla kullanmıyoruz. Kendi çeşitlerimizi salamurada kullanmamamız için üreticilerin haklı bir sebebi var. Çünkü bizim zeytin çeşitlerimizin yağ oranı çok yüksek. 3 kilogram zeytinden bir kilogram yağ elde ediliyor. Ama Ege ve Marmara'dan gelen zeytin çeşitlerinin yağ oranı düşük olduğundan dolayı taneleri de biraz daha iri ve taneleri iri olduğu için bu bölgeden gelen zeytinler salamura olarak bizim kendi çeşitlerimizde taneler daha küçük olduğundan dolayı yağ oranı yüksek ve zeytinyağı olarak değerlendiriliyor." diye konuştu.

Son zamanlarda verilen tarımsal desteklerden dolayı Gaziantep'te de Ayvalık ve Gemlik çeşitlerinin de arttığını belirten Seçkin, bundan dolayı kentte sofralık salamura ve siyah zeytin çeşidini de arttığını ifade etti.

Kentte salamura ve siyah zeytin sektörünün de gelişmesi gerektiğini belirten Seçkin, sanayi şehri olan Gaziantep'te salamura zeytin sektörünün gelişmesini istediklerini de sözlerine ekledi. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)