Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, hastanelerde görevlendirilecek personel için düzenlenen "Sağlık Tesislerinde Sunulan Manevi Danışmanlık ve Rehberlik Hizmetleri 4. Dönem Eğitimi"nin açılış programına katıldı.
Din Hizmetleri Genel Müdürlüğünce Ankara Rıfat Börekçi Eğitim Merkezi'nde düzenlenen programda konuşan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, insanın ruh ve bedenden oluştuğunu ifade ederek, "İnsanın maddi yönünü manevi yönünden ayrı düşünemeyiz. Bedenimizi nasıl ayakta kalabilmesi için iyi bir şekilde gıdalarla beslemeye ihtiyacınız varsa ruhumuzu da mutlaka beslemeliyiz." dedi.
Erbaş, insanın ruhunu ihmal ederek bedeni için yapacağı çalışma eksik kalacağını belirterek, "Maneviyatı dışlayarak ve inancı yok sayarak huzurlu bir hayata kavuşmak mümkün değil" ifadelerini kullandı.
Diyanet İşleri Başkanlığı olarak hayatın her alanında insanlara rehberlik ettiklerinin altını çizen Erbaş, "Manevi danışmanlık ve rehberlik alanında önemli çalışmalar yürütmekteyiz, elhamdülillah. Ceza infaz kurumlarında, aile ve dini rehberlik bürolarında, sosyal hizmet kurumlarında, hastanelerde, öğrenci yurtları gibi mekanlar ile engelli, bağımlı ve göçmenlere yönelik yapmış olduğumuz rehberlik hizmetleri her geçen gün nicelik ve nitelik olarak gelişmektedir." diye konuştu.
"Manevi kriz ve ihtiyaçlara doğru bir usulle rehberlik yapmaya çalışıyoruz"
Erbaş, din hizmetlerin sadece cami ve Kur'an kursu ile sınırlı kalamayacağına dikkat çekerek, şöyle devam etti:
"Cami içinde yaptığımız hizmetler yıllardan beri devam ediyor, onu da tabii ki daha nitelikli hale getirmeye çalışıyoruz. Camiyi, bir mektep, bir okul haline getirmeye çalışıyoruz. Başkanlığımız cami dışında da nitelikli ve özverili kadrolarıyla bireysel ve toplumsal ölçekteki manevi kriz ve ihtiyaçlara doğru bir usul ve metodoloji ile sahih dini bilgi ve tecrübeyi merkeze alarak rehberlik yapmaya çalışmaktadır. Yaklaşık beş yıldır hastanelerde hizmet veriyoruz. Geri dönüşümleri aldığımız zaman bu bizim azmimizi artırıyor. Maneviyatımızı daha da güçlendiriyor. Daha çok hizmet etmek için yeni projeler yapmaya çalışıyoruz."
İslam medeniyetinde hastalara manevi destek ve motivasyon uygulamasının köklü bir geçmişe dayandığını dile getiren Erbaş, musiki ile tedaviden şifahanelere kadar yapılan çalışmalarla büyük bir müktesebat oluştuğunu kaydetti.
"Yüzümüzdeki tebessümümüze varıncaya kadar her konuda hassas olmalıyız"
Erbaş, her hizmet alanında olduğu gibi manevi danışmanlık çalışmalarında da en önemli unsurun nitelikli insan olduğuna vurgu yaparak, şunları söyledi:
"İnsanın halet-i ruhiyesinin en kırılgan olduğu dönemlerdir hastalık halleri, onun için çok dikkatli olmak gerekiyor. Üslubumuza, konuşmamıza, yüzümüzdeki tebessümümüze varıncaya kadar her konuda hassas olmamız gerekiyor. Bizler bu alanlara dair yaptığımız hizmet içi kurslar ile daha nitelikli hizmet nasıl yapabilir, hastalarımıza daha iyi nasıl yaklaşabilir, bunun için gayret ediyoruz. Bu kapsamda özellikle bu eğitimi de çok önemli bulduğumu ifade etmek istiyorum. Zira değişen hayat şartları, kentleşme, bireyselleşme, yalnız yaşayanların sayılarındaki ve yaşlı nüfustaki artış gibi faktörlerle söz konusu alanlardaki hizmet ihtiyacını önümüzdeki yıllarda daha da artacağı aşikardır."
"Çok özel ve özellik isteyen bir hizmet ettiğinizi asla aklınızdan çıkarmayınız" uyarısında bulunan Erbaş, "Manevi danışmanlık sıradan bir hizmet değildir. Özellik, uzmanlık isteyen üzerinde bilimsel çalışmalar yapılan özellikli bir alandır. Sadece ilahiyat bilgisi değil, psikoloji, sosyoloji, edebiyat gibi alanlarda bilgisi olan çok yönlü hocalara ihtiyacımız var. Sizler bu alanda kendinizi sürekli geliştirme gayreti içerisinde olmak zorundasınız." şeklinde konuştu.
"Hastalarımıza şifa vericinin Allah olduğunu sık sık hatırlatacaksınız"
Erbaş, zorlukları aşma ve hastalıklar ile başa çıkma konusunda en büyük imkanın inanç olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:
"İnsanların en çok Allah'ı düşündüğü, tefekkür ettiği, ona sarıldığı zamanlarda onların yanında olmak ve onlara rehberlik etmek oldukça önemlidir. Çaresiz kalmış bir güler yüze, bir duaya, bir teselliye muhtaç insanlarla beraber olacaksınız, onlara hizmet edeceksiniz. Bunun ibadet olduğu bilincini hiçbir zaman aklımızdan çıkartmayacağız. Hem hasta hem hasta yakınları hem hasta bakıcılar için zor, işte siz insanımızın bu en zor zamanlarında onlara yardımcı olacaksınız. Hastalarımıza şifa vericinin Allah olduğunu sık sık hatırlatacaksınız."
Açılış programına Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Huriye Martı, Din Hizmetleri Genel Müdürü Bünyamin Albayrak ve çeşitli unvanlarda 73 din görevlisi katıldı.
Dört hafta sürecek eğitimde 64 farklı uzman ve akademisyen çocukluk döneminden yaşlılığa, krizlerden kayıplara kadar birçok farklı konuda eğitim verecek. Ayrıca beş yıla yakın bir süredir hastanelerde hizmet sunan personel de tecrübelerini aktaracak.
200 saat sürecek eğitimin sonunda başarılı olan personel, Sağlık Bakanlığının uygun gördüğü hastanelerde göreve başlayacak. (İLKHA)