Farklı dönem ve şartlarda HDP tarafından kandırılarak çocukları dağa kaçırılan ailelerin evlat nöbetleri devam ediyor. 

Yaklaşık bir ay önce HDP ve yöneticileri aleyhinde bulundukları suç duyurusu kapsamında herhangi bir müdahalenin olmaması aileler arasında tepkilere neden oldu.

63 gündür devam eden evlat nöbetine katılan ailelerden Şevket Bingöl, "Davamız kağıt üzerinde kaldı." diyerek sürece tepki gösterdi.

Dava açılmasına rağmen herhangi bir tutuklama olmadığını söyleyen Bingöl, "Biz bunlardan davacıyız. Dava ile ilgili neden bize şu ana kadar bir bilgi gelmedi? Bu neden insanlar tutuklanmadı? Geçen günlerde gittim, tekrar milletvekilleri hakkında dava açtım. Bunlar bize hakaret ediyorlar." dedi.

Bingöl, "HDP diyorki, 'gençleri biz götürmüyoruz.' Ben gençlik kollarına her gittiğimde, çocuğumu sorduğumda bana verilen 'çocuğun dağdadır' cevabı oluyor. 'Aman bir şey yapmayın, sürece zarar vereceksin, çocuklar geliyor' sözleriyle bizi avuttular." ifadelerini kullandı.

"Bunlar sorgulansın, tutuklansın, milletvekillikleri düşürülsün"

Açılan davaların kâğıt üzerinde kalmaması gerektiğini belirten Bingöl, "Çocuklarımız nasıl gitti? Kim veya kimler tarafından götürüldü? Nasıl bu 'Kandil binasına' getirildi? Kayıtları nasıl yapıldı? Kayıtları yapılan tüm çocukların bilgileri buradadır. Bunlar neden araştırılmıyor? Halen ellerini-kollarını sallayarak geziyorlar. 5 senedir çocuğumdan haber alamıyorum, ölü mü-sağ mı onu da bilmiyorum. Bunlar sorgulansın, tutuklansın, milletvekillikleri düşürülsün. Bunlar Türkiye'ye zarar verebilecek insanlardır." şeklinde konuştu.

Bingöl, "2014 yılında Şirinevlerde yapılan kongreye Selahattin Demirtaş katılmıştı. Demirtaş'ın yanına giderek 14 yaşındaki oğlumun HDP tarafından götürüldüğünü, yardımcı olmasını istedim. Bana, '14 yaşındaki çocuk iradesiyle gitmiş' dedi. 14 yaşındaki çocuğun iradesi mi olur? Demirtaş askerler için 'devlet neden 18 yaşındaki çocukları neden silah altına alıyor?' diyordu. Peki, sen neden 14 yaşındaki çocuğu dağa çıkarıyorsun? Bunun hesabını sormak istiyorum." diye konuştu.

Oğlu Özkan Aydın için eyleme katılan baba Süleyman Aydın da HDP'ye suç duyurusunda bulunduklarını belirtti.

Aydın, "Bunlar tarafından milletvekilleri, HDP yöneticileri de dahil olmak üzere her gün bizi tehdit ediyorlar, burada durmamamızı söylüyorlar. Biz bunlar hakkında suç duyurusunda bulunduk. Halen bir şey yapılmış değil. Herhangi bir gözaltı olmadı. Yarın bunlar bizi öldürseler ne olacak? Ben özellikle devletten rica ediyorum; artık bizi dikkate alsınlar. Bu PKK'liler tarafından her gün tehdit ediliyoruz. Buradan geçerken bizimle alay ediyor, laf söylüyorlar. Bugün Suriye'de yapılan operasyon aleyhinde bizi kışkırtıyorlar, 'Erdoğan, sizin çocuklarınızı bombalıyor. Siz halen burada oturuyorsunuz.' diyorlar. Biz de onlara, 'bizim evlatlarımızı Erdoğan değil, siz dağa gönderdiniz.' diyerek tepkimizi gösteriyoruz. Fakat artık devlet bize destek çıksın, bunlara yönelik gerekeni yapsınlar. Bizi her gün tehdit eden milletvekillerinde dokunulmazlık vardır, her şeyi yapabilirler diye bir kaide mi var? Milletvekili olmuş diye bize zulüm mü edecek? Patates, soğan mı atacaklar? Üzerimize sıcak su dökmeye çalışırken bir polis memurunu kolu yandı, hastaneye götürdüler. Bunu yapan yine milletvekili, HDP yöneticileri ama bir müdahalenin olduğu da yok.

Kayyum için konuşma yapacakları gerekçesiyle bizi buradan kaldırmaya çalışıyorlar. Bunların amacı kayyum değil, dertleri Kandil'e kesilen paradır." (Ramazan Zeren- İLKHA)