İbn Haldun Üniversitesi (İHÜ) Rektörü Prof. Dr. Recep Şentürk, hadislerin Müslümanların hayatına yüzyıllardır rehberlik ettiğini belirterek, "Hadis, İslam ümmetinin toplumsal hafızasını teşkil ediyor. Hafıza olmazsa düşünce de olmaz." dedi.
İHÜ'nün Başakşehir yerleşkesinde düzenlenen "Uluslararası Sahih-i Buhari Sempozyumu" kapsamında İslam dünyasında hadis literatürünün en çok kabul gören ve referans alınan kitabı "Sahih-i Buhari" tarihsel ve sosyolojik boyutuyla ele alındı.
Program kapsamında İmam Buhari'nin hayatı, hadislere ulaşma süreçleriyle kitabının geleneksel ve modern dönemde nasıl algılandığı dünyadan da birçok akademisyenin katılımıyla irdelendi.
İHÜ Rektörü Şentürk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, üniversitenin İslam toplumunu ve tarihsel değerlerini oluşturan parçaları sürekli canlı tutmaya çalıştıklarını, bu bağlamda Hazreti Muhammed'in söz ve pratiklerini günümüze taşıyan hadis kitapları üzerine çalışmalar yürüttüklerini söyledi.
"Sahih-i Buhari Kur'an-ı Kerim'den sonra en fazla ilgi gören kitap"
Şentürk, İmam Buhari'nin Sahih-i Buhari isimli eserinin ise daha özel bir yere sahip olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Cumhuriyet kurulurken camilerde hem Kur'an-ı Kerim hatmi indiriliyor hem de Buhari'ni hatmi indiriliyor. Kur'an-ı Kerim'e nasıl saygı duyuluyorsa Sahih-i Buhari'ye de öyle saygı duyuluyor. Onun bereketiyle Cumhuriyet kuruluyor. Bizim kültürümüzdeki önemi açısından önemli bir örnek. İslam dünyasında asırlar boyunca Kur'an-ı Kerim'den sonra en fazla ilgi gören, hakkında en fazla çalışma yapılan, en fazla tercüme edilen ve tartışılan kitap olmuştur."
Kitap üzerine yüzyıllardır çalışmalar yürütüldüğünü vurgulayan Şentürk, son dönemlerde bu çalışmaların arttığını ifade etti.
Şentürk, hadislerin toplumsal işlevine değinerek, şöyle devam etti:
"Peygamberimizin zamanında bütün detaylarıyla kayda alınmış hayatı ve sözleri nesiller boyunca hadis metodolojisiyle aktarılmış ve güvenirliği garanti altına alınmıştır. Hadisler normal sözler değildir çünkü dinimizin, medeniyetimizin temelini teşkil etmektedir. İslam medeniyeti bir hadis medeniyetidir. Peygamberimizin sünneti üzerine inşa edilmiştir. Sünnete uymak, Peygamberimizin ahlakını örnek almak bütün Müslümanlar tarafından tatbik edildiği için Müslümanların davranışlarını da belirler ve onlara yol gösterir. Müslümanlar Allah'ı ve Peygamber'i her şeyden fazla seven insanlar oldukları için sahabe zamanında Peygamber'imizin hayatını kayıt altına almışlar ve nesilden nesle aktarmışlardır."
Şentürk ayrıca, "Hadis İslam ümmetinin toplumsal hafızasıdır. Hafıza olmazsa düşünce de olmaz. Eğer biz toplumsal hafızamızı kaybedersek sosyal amneziye, yani unutkanlık hastalığına yakalanmış oluruz." değerlendirmesinde bulundu.
"Kur'an-ı Kerim'e göre Müslümanların rol modeli Hazreti Muhammed'dir"
İHÜ İslami İlimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serdar Demirel de hadislerin doğru anlaşılmasının önemine dikkati çekti.
İslam'ın sahih anlaşılması için öncelikle hadislerin sahih anlaşılması gerektiğini vurgulayan Demirel, şöyle konuştu:
"Çünkü bunlar Peygamber'imizin sözlerini kapsıyor. Hadislerde Kur'an-ı Kerim'in tefsiri de Müslümanların yapacağı amelleri de yer alıyor. Kur'an-ı Kerim'de Peygamber'imiz için 'Onda siz inananlar için güzel bir örneklik vardır' deniliyor. Kur'an-ı Kerim'e göre Müslümanların rol modeli Hazreti Muhammed'dir. Bu anlamda Müslümanlar nasıl namaz kılacaklar? Hazreti Muhammed'e bakarak namaz kılacaklar. Bunun için Peygamberimiz, 'Ben nasıl namaz kılıyorsam, siz de öyle kılın.' Bu şu anlama gelmektedir. Hac nasıl yapılıyorsa bunu ondan öğreneceğiz. Oruç nasıl tutulacaksa ondan öğreneceğiz."