Mısır, Sudan ve Etiyopya arasında uzun bir süredir devam eden Hedasi (Rönesans) Barajı görüşmeleri başarısızlıkla sonuçlandı.
Nil Nehri üzerinde Etiyopya'nın inşa ettiği Hedasi (Rönesans) Barajı, Mısır'la diplomatik ve askeri gerginliğin artmasının en büyük nedeni.
Peki, gerginlik neden arttı?
Etiyopya'nın inşa ettiği Rönesans Barajı konusunda Mısır, Etiyopya ve Sudan arasında 2000'li yıllarından başından itibaren, zaman zaman askeri tehdide varan, zaman zaman ise çözüm umutlarını artıran görüşmeler yürütülüyor.
Ancak 3 ülke sulama bakanlarının Rönesans Barajı ile ilgili yürüttüğü müzakereler, geçtiğimiz ay, taraflardan gelen farklı açıklamalarla sona erdi.
Bunun üzerine Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, Twitter'daki hesabından "Mısır, tüm kurumlarıyla birlikte ülkenin Nil Nehri üzerinde sahip olduğu hakları koruyacaktır. Bu kurumlar, siyasi alanda gerekli tüm tedbirleri alacaktır." açıklamasını yaptı.
Sisi'nin bu açıklamalarına Etiyopya'dan cevap gecikmedi.
Nobel Barış Ödülü sahibi Başbakanı Abiy Ahmed, Rönesans Barajı projesini hiç kimsenin durduramayacağını belirterek, "Mısırlı kardeşlerimizden gelen askeri tehdide ve onların asılsız korkularına bakmaksızın barajın inşasına devam edeceğiz. Kendimizi savunacak yeterliliğe sahibiz ama savaş bir çözüm değil." ifadelerini kullandı.
Görüşmeler neden sonuçsuz kaldı?
Etiyopya resmi ajansı ENA'nın Etiyopya Su ve Enerji Bakanlığına dayandırdığı haberde, Mısır’ın baraj konusundaki yeni teklifinin anlaşmazlığa neden olduğu belirtildi.
Mısır tarafının görüşmelere dördüncü bir tarafın katılması yönündeki isteğinden söz edilen haberde, Mısır yönetiminin ayrıca yıllık 40 milyar metreküp su talebinde bulunduğu ancak Asvan Barajı’ndaki su seviyesinin azalması durumunda bundan daha fazlasını istediği kaydedildi.
Arabulucu ABD mi?
Uzun bir süredir devam eden görüşmelerin tıkanması, üç ülke arasında arabulucuk yapabilecek bir ülkeyi gündeme getirdi. Tam o tarihlerde Beyaz Saray'dan "Hedasi Barajı konusunda sürdürülebilir bir anlaşmaya varılması için yürütülen müzakerelerin desteklendiği" açıklaması geldi.
Mısır, görüşmelerin başarısız olmasının ardından uluslararası bir arabulucu talebinde ısrarlı.
Mısır Başbakanı Mustafa Medbulli, "Etiyopya yönetimi ile yapılan görüşmelerden herhangi bir sonuç elde edilememesi nedeniyle uluslararası ara bulucuya gitmenin daha uygun olacağı kanaatine vardık. Ara bulucunun görüşmelere katılması üç ülkenin de çıkarınadır." dedi.
Mısır Dışişleri Bakanı Semih Şükri ise üç ülke temsilcisinin 6 Kasım'da Washington'da toplanacağını duyurdu.
Etiyopya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nebiat Getachew de yerel basın mensuplarına yaptığı açıklamada, hükümetin, ABD'nin daveti üzerine diğer ülkelerle Hedasi Barajı toplantısında yer alacağını ancak bunun ABD'nin ara bulucu rolünü kabul ettikleri anlamına gelmediğini söyledi.
Gerginlikte 3'üncü taraf var mı?
Mısır ile Etiyopya arasındaki gerginlikte üçüncü bir tarafın da olduğu, Mısırlı üst düzey bir yetkilinin, israil’in Etiyopya’ya Hedasi (Rönesans) Barajı'nı koruması için savunma füzeleri temin ettiği iddiasıyla gündeme geldi.
Üst düzey Mısırlı kaynak, Mısır İstihbarat Teşkilatının, israil’in Etiyopya’ya gelişmiş savunma füzeleri sağladığını rapor ettiğini şu sözlerle ifade etti:
“Mısır istihbaratı, Cumhurbaşkanlığına Rönesans Barajı ile ilgili son gelişmeleri içeren bir rapor sundu. Raporda, Tel Aviv’in Addis Ababa’ya Rönesans Barajı’nı koruması için gelişmiş savunma füzeleri tedarik ettiği bilgisi de yer aldı.”
Mısırlı kaynak, Etiyopya’nın sadece İsrail’den savunma füzeleri almakla kalmadığını, İsrailli bilim insanlarının elektrik üretim tribünlerinin çalıştırılması konusunda da Etiyopyalılara teknik destek verdiğinin raporda yer aldığını aktardı.
Baraj Mısır ve Sudan'ın aleyhine mi?
Bittiğinde Afrika’nın en büyük barajı olacak Rönesans Barajı, Etiyopya tarafından Mavi Nil üzerinde inşa ediliyor.
Etiyopya’nın Sudan sınırına yaklaşık 20 ila 40 kilometre mesafede bulunan Rönesans Barajı tamamlandığında büyük bir alan su altında kalacağı için bölgeden 30 bin kişi tahliye edilecek.
Etiyopya’nın Rönesans Barajı’ndan 5 ya da 6 bin megavat elektrik üretmesi bekleniyor. Barajdan yararlanan sadece Etiyopya olmuyor. Sudan da barajın yapılmasından faydalanıyor. Zira baraj, zaman zaman su baskınlarına uğrayan Sudan’daki tarım arazilerini de kurtarmış olacak.
Ancak Rönesans Barajı, Sudan ve Mısır’da endişe kaynağı. İki ülke, barajın yapılmasının akabinde yaklaşık 25 milyar metre küp su kaybına uğruyor.
Mısır’ın inşa ettiği barajlarda su seviyesinin düşmesi ile elektrik üretiminin yüzde 20 ile yüzde 40 arasında azalması bekleniyor. Baraj havzasının dolmasının yıllar alacak olması, Mavi Nil’in suyunun ulaştığı Mısır ve Sudan’ın su payının ciddi oranda düşmesi anlamına geliyor.
Afrika’nın doğusunda yer alan Nil Nehri 6 bin 650 kilometre uzunluğa sahip ve bölge ülkelerinde yapılan tarım, balıkçılık ve turizm için hayati önem taşıyor.
Nil Nehri 2 ana koldan oluşuyor. Birincisi, platolardaki göllerden (Victoria Gölü) beslenen Beyaz Nil, ikincisi ise Etiyopya’daki Tana Gölü ile Burundi’deki göllerden beslenen Mavi Nil.
Nil havzasında 11 ülke var. Burundi, Ruanda, Tanzanya, Kenya, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Uganda, Etiyopya ve Eritre, kaynak ülkeler olarak kabul edilirken, Mısır ve Sudan 6 bin 650 kilometrelik Nil Nehri'nin döküldüğü ülkeler statüsünü taşıyor.
Ancak “Afrika nehirlerinin babası” olarak kabul edilen Nil Nehri’nin Mısır için taşıdığı anlam diğer ülkelerden biraz daha farklı.
Dünyanın en uzun nehri olan Nil, Mısır’ın kuzeyinde 240 kilometre genişlik, 160 kilometre uzunluğunda bir delta oluşturuyor.
Nil Deltası'nda yoğun bir insan nüfusu var. Burada yaklaşık 40 milyon insanın yaşadığı tahmin ediliyor.
Nil’i tanrı kabul eden ve ona tapan firavunlar “Mısır, Nil’in bir armağanıdır” derlermiş.
Su savaşına doğru mu?
Bölgede, iki ülke arasında su savaşının çıkmasından endişe ediliyor.
Kahire yönetimi, Hedasi Barajı'nın, Mısır'ın tek su kaynağı durumundaki Nil Nehri'ndeki payına olası olumsuz etkilerinden endişe ederken, elektrik ihtiyacının yaklaşık yüzde 90'ını hidroelektrik santrallerinden sağlayan Etiyopya ise Hedasi Barajı'yla enerji üretimini artırmayı amaçlıyor.
Özellikle Mısır ve Etiyopya tarafından yapılan sert açıklamalar, barajın iki ülke arasında "su savaşına" yol açabileceği endişelerini artırıyor.