Günay, başta Kenan Evren olmak üzere, 12 Eylül darbesinden yargılananların mal varlıklarına ve sahip oldukları imtiyaza el konulması gerektiğini dile getirdi.

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Kenan Evren`e verilecek cezaların yaşları ve sağlık sorunları nedeniyle uygulanamayacağını belirterek, "Tedbiren kullandıkları tüm imtiyazlar ellerinden alınmalı. Eli titremeden idamları onaylayan Evren`e mal varlığına el koymak gibi cezalar verilmeli" dedi.

Yeni Şafak Gazetesi Ankara Temsilciliği`ni ziyaret eden Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, sadece bakanlığıyla ilgili değil, gündeme ilişkin de önemli açıklamalarda bulundu.

İdam edilen Adnan Menderes`e iade-i itibarın ve-rilmesinin önemli olduğunu belirten Günay, "Siyasiler için kesinlikle iade-i itibar gereklidir ve söz konusu olabilir. Menderes, Celal Bayar nihayet bunlar hakkında hüküm verecek olan millettir. Ama 12 Mart ve 12 Eylül`de silahlı eylemlere karışmış kişilerle ilgili böyle bir iade-i itibar olabilir mi onu biraz tartışmalı bulurum doğrusu" dedi. Yassıada`da Adnan Menderes Müzesi`nin yapıldığına dikkat çeken Günay, Menderes`in kaldığı Çakırbeyli Köyü`nde de düzenleme yapılacağını söyledi.
`Evren`in mal varlığına el konulmalı`

Günay, başta Kenan Evren olmak üzere, 12 Eylül darbesinden yargılananların mal varlıklarına ve sahip oldukları imtiyaza el konulması gerektiğini dile getirdi.

Günay şöyle konuştu:

"12 Eylül döneminin yöneticileri hâlâ devletin verdiği imtiyazları kullanıyorlar. Mahkemelerin bu saatten sonra bunlara ceza tahkim etmesi ve bu cezanın uygulanması insani olarak mümküm değil. Kendilerinin ifadeleri var. Şartların olgunlaşmasını, müdahale etmek için daha çok insanın birbirini öldürmesini, daha çok kargaşa çıkmasını beklediler ve sonra yine kendi tabirleridir muratlarına erdiler. `Muradımıza erdik` sözü Kenan Evren`e aittir. Hüküm verirsiniz ama verdiğiniz hüküm bu saatten sonra infaz edilemez bir hüküm. O zaman ne yaparsınız bence tedbiren şu anda bir kere devletten kullandıkları bütün imtiyazlara son verirsiniz. Yani emekli maaşları mı var bu görevden. Milli Güvenlik Konseyi diye bir şey uydurmuşlar. Veyahut lojman imkanları bunun oluşturduğu maddi imkanlar. Ya da verdiğiniz koruma imkanları... Bunların hepsini kaldırırsınız.

Bu tür tedbirler alırsanız belki kamu vicdanı rahatlar. Yoksa 90 yaşındaki iki ihtiyara, telekonferans sistemiyle sorgu yapmak kimseyi rahatlatmıyor. O dönemde sadece onlarla ilgili de değil tabii ki. Danışma Meclisi denilen gayri meşru bir mekanizma var. Danışma Meclisi`nin başkanı var, üyeleri var. Bir dolu hukuksuz tasarının altını imzalamış insanlar var bunlarla ilgili bir önlem alırsınız. O zaman kamu vicdanı bir ölçüde yanlış yapanın yanına yanlışı kar kalmadığını bir ölçüde görmüş olur."

`Umarım Özal`ın ruhu incinmemiştir`

Bakan Günay, 8. Cumhurbaşkanı Turgut özal`ın ölüm sebebinin ortaya çıkarılması için başlatılan çalışmalardan bir sonuç çıkmayacağına inandığını söyledi. Günay, "Bunlara çok üzülü-yorum. Boşuna bir gayrete girildiğini düşünüyorum. Adli araştırma şimdiye kadar neyi tam olarak ortaya çıkardı ki? 1993 yılında ölmüş ve mezara konmuş bir insanın vücudunda herhangi bir zehirlenme olup olmadığını tespit ederek yeni bir vahim siyasi gerçekliği veya bir suikasti ortaya çıkaracak. Eşref Bitlis olayı aydınlandı mı? Bahtiyar Aydın olayı aydınlandı mı? Daha nice olay var buna benzer bunlar aydınlandı mı? Bunlar güpegündüz herkesin önünde öldürülmüş önemli insanlardı. Özal`la ilgili bir gayretkeşliğe girildi. Biraz fazla gayretkeşlik yapıldı inşallah ruhu incinmemiştir. 93`te hakikaten fetret dönemi yaşandı. Özal 93`ün 17 Nisan`ın da rahmetli oldu. Uğur Mumcu suikastı var. 33 erimiz şehit oldu. 45 gün sonra Madımak olayı yaşandı. Ondan sonra da Başbağlar olayı.Tam bir fetret dönemi yaşandı. Bence araştırılması gereken dönem odur" dedi.

Kıyametin kopmasını beklemiyorum: 21 Aralık`ta bir kıyamet beklemiyorum ama oraya gelenlere sunulan hizmetler çok yüksek fiyattan olursa, turistlere kötü davranılırsa işte o zaman kıyameti kopartırız. Bunun takipçisi olur ve hesabını sorarız.

Her ilde müze olacak: Ülkemizden çalıntı yollarla çıkmış tarihi eserleri geri istiyoruz. Son 5 yıl içinde geri getirdiğimiz eser sayısı 4 bine yaklaştı. Biz bu eserleri isterken bunların sergilenmesinin alt yapısını kurmaya çalışıyoruz. Hatay`a, Şanlıurfa`a, Ankara`ya bir müze yapmaya çalışıyoruz. Bir ilin birkaç müzesi olacak. Kent tarihi müzesi yapmaya çalışıyoruz.