Stresin tansiyon yüksekliği ya da sindirim sistemi bozukluğu gibi birçok hastalığı tetiklediğini söyleyen Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Dr. M. Eren Şimşek, stresin tetiklemesiyle gün içerisinde veya geceleri uykuda dişleri sürekli sıkma sonucu ortaya çıkabilen "çene eklemi çıkıklığı" zamanında fark edilip tedavi edilmezse zorlu bir ameliyat gerekliliğine kadar gidebileceği hakkında uyardı.
Çene eklemi çıkıklığının her 10 kişiden 4'ünde görülmesine karşın çoğunlukla yüzün genel görünümünde probleme neden olmadığı için fark edilemediğini belirten Şimşek, "12 yaşından başlayarak 80 yaşındaki hastalara kadar her yaşta görülebilen çene eklemi çıkıklığı, çene eklemi içindeki kıkırdak, eklem sıvısı, bağ dokusu veya destek olan yastıkçık dokularının dejenerasyonu ve uyum bozukluğu sonucu eklemde ve çiğneme kaslarında ortaya çıkan ağrı ve fonksiyon bozukluğu olarak tanımlanıyor." diye konuştu.
"15-25 yaş arası ve sınavlara hazırlanan öğrenciler risk altında"
Çene eklemi çıkıklığında genellikle çiğneme kaslarındaki spazmın en önemli etken kabul edildiğini hatırlatan Şimşek, "Bunun nedeni ise strese bağlı olarak gece uykuda veya gün içerisinde dişlerin sıkılması ve gıcırdatılması... Bu açıdan özellikle 15-25 yaş arası ve sınavlara hazırlanan öğrenciler risk altında. Dişlerin arasında sürekli olarak bir objenin tutulmasının da çene ekleminin yapısını bozabilir. Diğer öne çıkan sebep ise diş çekimi sırasında ağzın aşırı açılması ve diş çekimi işleminde aşırı güç uygulanarak çene ekleminin zorlanması. Daha az görülse de çeneye darbe alma durumlarında da çene eklemi çıkıklığı ortaya çıkabiliyor." şeklinde konuştu.
"Doğru doktoru bulmak zaman alıyor"
Şimşek, "Nadiren eklemde şişlik, kaslarda spazm ya da çıkmanın tek taraflı olmasına bağlı hafif asimetriye neden olsa da çene eklemindeki çıkma çoğu zaman yüzün görünümünde fark edilen bir probleme sebep olmuyor. Bu durumun sürekli ağrıya, çiğneme bozukluklarına ya da yemek yeme sırasında ses gelmesine karşın hastaların rahatsızlıklarını anlamasını geciktiriyor. Hastaların bu nedenle, sıkıntıları için farklı branş doktorlarına başvurarak zaman kaybediyor." ifadelerini kullandı.
"Erken tanı tedaviyi kolaylaştırıyor"
Erken tanı çene eklemi çıkıklığında da tedaviyi kolaylaştıran bir unsur olduğunu ve elle yapılan fizik muayene ile çene eklemi MR görüntülemesiyle çene eklemi çıkığının hangi seviyede olduğu tespit edilip uygun tedavi belirlendiğini belirten Şimşek, çene eklemi çıkığının tedavi süreci hastalığın evresine göre değişiklik gösterdiğini söyledi.
Çenenin gece uykuda çok sıkılmasına bağlı durumlarda başlangıç için sadece kas gevşetici medikal tedavi ile birlikte diş hekimleri tarafından hazırlanan ve uykuda ağız içine takılan gece splinti uygulaması çoğu zaman sorunları ortadan kaldırdığını hatırlatan Şimşek, "Eğer çiğneme kaslarındaki spazm ileri düzeyde ise buna botox uygulaması da eklenebiliyor. Hastada sürekli gerginlik ve stres sonucu ortaya çıkan bir durum varsa hastayı rahatlatmak amacıyla ve psikiyatri desteğiyle birlikte medikal tedaviler planlanıyor." dedi.
Şimşek, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: "Çene ekleminde muayenede dokunun gevşekliği artmışsa ve çene eklemi çıkma seviyesine kadar geliyorsa öncelikle basit girişimsel işlemler deneniyor. Çene eklemini anestezi altında yıkama ve eklem içine Trombositten zengin plazma (PRP) enjeksiyonu ile eklemin kıkırdak ve bağ dokusunun kendini yenileyerek güçlenmesi hedefleniyor. Genel anesteziye gerek duyulmayan bu işlem PRP'nin hazırlanması için 20 dakika ve her 2 çene eklemine enjeksiyonun yapılması için 10 dakika olmak üzere yaklaşık 30-35 dakikada gerçekleştirilebiliyor. Eğer muayenede eklem açıklığı çok artmış ise ve çekilen MR görüntüsünde belirgin çıkma varsa bu kez ameliyat gündeme geliyor. Bu komplike operasyonda çene eklemi içine girilerek ekleme destek kemik konulması ya da eklem içindeki destek dokusu olarak görev yapan yastıkçıkların onarılması gerekebiliyor. Ancak bu işlemden her zaman için yeterli sonuç alınamayabiliyor."
Ne zaman doktora başvurmalı?
Bazı durumların meydana gelmesi halinde vakit kaybetmeden bir uzmana gitmek gerektiğini vurgulayan Şimşek, son olarak şunları kaydetti: "Çok fonksiyonel ve kompleks yapılar olan alt ve üst çenede yaşanan sıkıntılar kendisini hemen belli ediyor. Buna karşın nedenleri üzerinde düşünülmezse aşağıdaki belirtiler ortaya çıksa bile hastalar, durumu ihmal edilebiliyor. Aşağıdaki belirtilerin varlığı durumunda vakit kaybetmeden konunun uzmanlarına başvurulması gerekiyor. Belirtiler ise şöyle, çene ekleminde ağrı, yemek yerken eklemden klik sesi gelmesi, baş ağrısı, kulak ağrısı, kulak içinde hışırtı sesi duyulması, yanaklarda ağrı, kulak çevresinde uyuşukluk, çenenin çıkması sonucu ağzın açık kalması veya eklemin kilitlenmesi ile ağzın açılamaması…" (Nizamettin Aşkın-İLKHA)