1979 yılında Sovyetler Birliği'nin Afganistan'ı işgali, dünyanın dört bir yanından binlerce yabancı savaşçıyı Afganistan'a çekti.

Ülkeye giden yabancı savaşçılar, ülkedeki yapılanmaları ve faaliyetleriyle birçok araştırmaya konu oldu.

1980'li yıllarda Afganistan'a giden yabancı savaşçılar arasında, dini bir amaçla hareket etmeyen, hatta diğer yabancı savaşçıların aksine Müslüman olmayan kişiler de vardı.

Bunlardan biri de, savaş sanatları ustası Japon Koshiro Tanaka'ydı.

Japonya'dan Afganistan'a giden yol
1940 yılında Japonya'nın Fukuoka bölgesinde doğan Tanaka, küçük yaşlarında savaş sanatları eğitimi almaya başladı.

Judo, Jukendo, kılıç, Karate, Kung Fu gibi sanatları öğrenen Tanaka, daha sonra Hiko Ryu Taijutsu olarak anılacak olan kendi tarzını oluşturdu.

Japon savaş sanatları ustası, 1984 yılında Japonya'daki hayatını bir kenara bırakarak Afganistan'a gitme ve Sovyetler Birliği'ne karşı savaşa katılma kararı aldı.

Afganistan'a gittiği tarihte, hayatında hiçbir askeri tecrübesi olmayan Tanaka, kısa süre içerisinde askeri eğitim alıp sahada operasyonlara ve çeşitli çatışmalara katıldı.

Sovyet güçlerine karşı antipatisi onu bu savaşa iten nedenlerden biriydi. Sovyetlerin Japonya'ya karşı da bir tehdit arz etmesi, ancak Japonya'nın 2. Dünya Savaşı ardından pasifist bir politika izleyerek bir orduya sahip olmaması, yolunu Afganistan'a çıkarmıştı.

Afganistan'daki faaliyetleri
Koshiro Tanaka, Afganistan'da mücahit güçlerden önemli bir kısmına karate ve savaş sanatları eğitimi verdi.

Japon hükümeti Tanaka'nın Afganistan'da bulunmasından rahatsızlığını birçok kere iletse de Tanaka tutumundan vazgeçmedi. Koshiro Tanaka, Japon hükümetini Sovyetler Birliği'ne karşı durmamak ve Kuril Adaları'nı geri almaya çalışmamakla suçladı.

Birçok kere Japonya'ya giderek, Afganistan'da savaşan mücahit gruplar için yardım toplayarak tekrar Afganistan'a geri döndü. En az 6 sefer iki ülke arasında gidip geldi.

Burhaneddin Rabbani'nin liderliğindeki Cemaat-i İslami içerisinde faaliyet gösteren Tanaka, Kabil'deki Sovyet yanlısı hükümetin de hedefindeydi.

Hükümet, birçok defa Tanaka'nın öldürüldüğünü ileri sürse de, bu iddialar hiçbir zaman doğru çıkmadı.

Tanaka, savaşın sonlarına doğru ülkeden ayrılırken, geride oldukça renkli bir öykü bıraktı.

Yıllar sonra, bir belgeselde şu ifadeleri kullanmıştı: "Her zaman iki el bombası taşırdım. Biri karşımdan gelen düşmanı, diğeri de kendimi hava uçurmak için."

Japon savaş sanatları ustası, halen ülkesinde bir salon işletmeye devam ediyor.