İdeal Eğitim Vakfı (İDEV) ile Peygamber Sevdalıları Vakfı tarafından Bingöl’de "Çocuk Eğitimi" temasıyla bir seminer düzenlendi.

Bingöl Belediyesi Kültür Merkezi Konferans salonunda düzenlenen seminere; HÜDA Genel Başkan Yardımcılarından Hamdullah Tasalı, Bingöl Peygamber Sevdalıları Derneği Başkanı Refik Alpaya,  STK temsilcileri, öğrenciler ile vatandaşlar katıldı.

Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan seminerde konuşan Eğitimci Metin Kaya, çocukların toplumun geleceği olduğunu vurguladı.

Kaya, "Gelecek için birçok yatırım yaparız. Fakat geleceğimiz olan çocuklarımız için ne kadar bir yatırım yaptık? Bu toplumun geleceği çocuklarımızla inşa olur. Gelecek çocuklarla inşa olacaksa, o zaman bizlerin bu geleceği en iyi şekilde hazırlamamız ve iyi yetiştirmemiz gerekiyor. Dünyaya yapacağımız yatırımı çocuklarımız için yaparsak hem de ahireti ve hem de dünyayı kazanmış oluruz." dedi.

Kaya, "Çocuklarımızı yetiştirmezsek, başkaları yetiştirir. Sokaktaki yetiştirir veya bir başkası yetiştirir. Allah muhafaza eğer yetiştiren insanlar kötü kişilerse çocuklarımız o yönde yetişir. Günümüzde çocuklar daha çok sokakta, okulda ve başka mekanlarda yetişiyor. Evimizde çocuklarımıza gereken eğitimi, ilgiliyi ve zamanı vermediğimiz için soluğu başka yerlerde alıyor.  Çocuklarımızın eğitimine dikkat etmemiz lazım, ehil olmayan kişilere, yerlere teslim etmememiz gerekiyor.  Müslüman aileler olarak çocuğumuzun eğitimini kendi evimizde en iyi şekilde vermemiz lazım." ifadelerini kullandı.

"Bütün terbiyelerin kaynağı vahiydir"

Eğitimci Süleyman Kızılçınar da İslam’da çocuk terbiyesinin önemine değinerek, çocuk eğitiminin, sadece Müslümanları ilgilendiren bir mesele olmadığına dikkat çekti. 

Çocuk eğitimin demek insan eğitimi demek olduğunu söyleyen Kızılçınar, "İnsan eğitimiyle insanlık tarihi boyunca bütün insanlar ilgilenmiştir. Biz Müslümanları, diğer inanmayan insanlardan ayırt eden en önemli özellik bizim çocuk eğitimi dahil olmak üzere aldığımız bütün terbiyelerin kaynağının ‘vahiy’ olmasıdır. Çocuklarımızı Hazreti Muhammed’in (Sallallahu Aleyhi  Vesellem) bize göstermiş olduğu şekliyle eğitirsek emin olun ki bizim hiçbir problemimiz kalmaz." dedi.  

Kızılçınar, "İslam’da Çocuk Eğitimi, çocuğun doğumuyla değil, çok daha öncesi eş seçimiyle başlar. İslam’da eğitim bir yere ve mekana, okula-medreseye ya da kreşlere hasredilmemiştir. Eğitim hayatın her alanındadır. En önemli eğitim merkezi de 'aile' kabul edilmiştir. Çocuk terbiyesi, inşa edilen bir binanın temeli hükmündedir. Temel ne kadar sağlam olursa bina o kadar sağlam, ne kadar çürük olursa o kadar çürük olur. Küçük yaştaki terbiyenin insan üzerinde düşünülenden çok daha fazla etkisi vardır. Özellikle ilk 7 yaş en kritik devredir. Bir çocuk küçüklüğünde kuvvetli bir iman dersi almazsa, İslamiyet’in ve imanın erkânlarını ruhuna alması sonra çok zor olur. Yabani düşer. Özellikle anne ve babasını dindar görmezse ve yalnız dünyevi fenlerle zihni terbiye olsa, daha ziyade yabani olur." diye konuştu.  (İLKHA)