İdeal Eğitim Vakfı tarafından Bitlis’in Tatvan ilçesinde, “Evlilik” temalı konferans düzenlendi. Tatvan Kültür Merkezi Konferans Salonu’nda düzenlenen programa çok sayıda vatandaş katıldı.
Hafız Şükrü Canpolat’ın Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programın açılış konuşmasını yapan eğitimci Yücel Oktay, Türkiye’nin birçok noktasında İdeal Eğitim Vakfının, Peygamber Sevdalıları Vakfı ile birlikte toplumun ıslahı için bu tür programları düzenlediklerini hatırlatarak, katılımlardan dolayı herkese teşekkür etti.
Programda İlahiyatçı Nihat Tay, “İslam’da evliliğin hükmü, İslam evliliğe teşvik etmektedir, İslam evliliği geciktirilmesini hoş görmemektedir, İslam evlilikte denkliğe dikkat edilmesini istemektedir, İslam evliliğin kolaylaştırmasını istemektedir ve İslam evlilikte zaruri olmayan gereksiz masrafları hoş karşılamamaktadır.” konu başlıklarıyla bir sunum yaptı.
“Evlilik, insanın fıtratında var olan bir duygudur”
Konuşmasında Tay, evliliğin insanın fıtratında var olan bir duygu olduğuna vurgu yaparak, İslam’ın emniyet altına aldığı nesil emniyetinin yok edilmesi için batının nikâhsız birlikteliğinin özendirilmeye çalışıldığı tehlikesine dikkat çekti.
Tay, “Kadının fıtratında anne olma duygusu vardır. Bu söylediğimizi insanın fıtratına savaş ilan etmiş, ahlaki yozlaşmanın zirve yapmasını isteyenler, sözde kendilerine çağdaş diyenler kabul etmezler. Çünkü zaten onlar insanlığın fıtratına savaş ilan eden canilerdir. Erkeklerin duygusunda her zaman şu vardır. Sahiplenme, belli bir mekâna disiplin koyup, onu koruma ya da kollama arzusu vardır.” dedi.
“Nesil emniyetini korumak için İslam nikâhı şart koşmuştur”
İslam’ın; akıl, din, mal, can ve nesil emniyetini koruma altına almak için kurallar koyduğunu hatırlatan Tay, şunları söyledi:
“Nesil emniyetini korumak için İslam nikâhı şart koşmuştur. Nikâhsız bir birliktelik aile dediğimiz kurumu oluşturamaz. Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerim'de ‘Zinaya yaklaşmayın. Çünkü o son derece çirkin bir iştir ve çok kötü bir yoldur.’ buyurmaktadır. Bunun toplum içerisinde nasıl bir infiale yol açtığını anlatmamıza gerek yoktur. Çünkü fuhşun, zinanın, nikâhsız birlikteliğin toplum içerisine nasıl bir ahlaki yozlaşmayı getirdiğini hepimiz çok iyi bilmekteyiz. Avrupa, bunun en güzel örneğidir. Nesil emniyeti yok, aile mefhumu yoktur. Onlar bu hastalıklarını İslam âlemine bulaştırmak için tüm imkânlarını seferber ediyorlar. Bizim hayatımıza nikâhsız, ailesiz, bireysel bir hayatı özgürlük adı altında ‘Her istediğimi yapmak, benim için meşrudur.’ duygularıyla neslimizi imha etmeye çalışıyorlar.”
“Aileyi bozarsanız, toplumun dengesini bozarsınız”
Aileyi korumak ve batının nikâhsız birlikteliğini özendirmenin önüne geçebilmenin tek yolunun, nikâha dayalı bir evlilik olduğunun altını çizen Tay, bir devletin ayakta kalabilmesinin ancak ailenin ayakta kalabilmesiyle mümkün olabileceğini ifade etti.
“Nikâh, ailenin temel bağı ve şartıdır. Nikâh olmadan aile düzenini kuramayız.” diyen Tay, “Aile bir toplumun temel çekirdeği ya da bir toplumun temel taşıdır. Bir toplumun dengesidir. Aileyi bozarsanız, toplumun dengesini bozarsınız. Ailenin temelini yıkarsanız, toplumun temelini yıkmışsınızdır. Toplumun temelini yıkılması demek, o devletin yıkılması demektir. Aileyi yok ederseniz, o devletin tohumunu, çekirdeğini yok etmiş olursunuz. Burada çok net bir şey ortaya çıkmaktadır. Aile dediğimiz duygumuza saldıran, nikâhsız birlikteliği topluma meşru olarak göstermeye çalışan, nesillerin imhasını sağlayan, bu ve buna benzer söylemleri kim söylerse söylesin; bu bir dernek, bir STK, bir kurum, bir birey, bir bürokrat kim olursa olsun, bu aslında aile mefhumunu yok etmeye çalışan o toplumun bir düşmanıdır. Devletin yıkılmasını özlem, hasret ve ip ile çeken bir canidir. Kendisine de çağdaş insan demektedirler.” diye konuştu.
Evlenme şartlarının zorlaştırılmasından dolayı neslimizin gün geçtikçe nikâhsız birlikteliklere doğru savrulduğunu vurgulayan Tay, nikâha dayalı bir evlilik yapılmadan kesinlikle nesil emniyetinin sağlanmayacağının altını çizdi. (Şükrü Tontaş-İLKHA)