İSTANBUL (AA) - Kaspersky açıklamasına göre, kombine edilmiş birçok sensörden ve makine öğrenimi teknolojilerinden yararlanan Kaspersky Antidrone, insansız hava araçlarının kısıtlanmış bölgelere girmesini otomatik olarak belirliyor, tanımlıyor ve önlüyor.
Çözümde yer alan yeni yaklaşımlar arasında, şirket tarafından bulunan lazer tarayıcı kullanarak drone algılama tekniği de yer alıyor. Tüm bu işlemler, cihazlara zarar vermeden gerçekleştiriliyor.
Geçen yıl global drone pazarının 14 milyar dolar olduğu tahmin edilirken, bu tutarın 2024'e kadar 43 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Bu büyüme, ürün teslimatı ve potansiyel maden alanlarını ya da bina inşaatlarını incelemeden tatmin edici eğlence olanaklarına kadar, insansız hava araçları kullanmanın sunabileceği potansiyel fırsatlar ve pozitif değişimlerle giderek artıyor.
Bu teknolojinin kitleler tarafından kullanılmaya başlanması, genellikle drone'larla ilişkilendirilen negatif çağrışımlardan da olumsuz etkilenebiliyor. Birleşik Krallık'ta kısa süre önce gerçekleştirilen bir araştırmada, katılımcıların sadece yüzde 31'i, insansız hava araçlarıyla ilgili pozitif tutuma sahip olduğunu belirtti. Bu algı, büyük ölçüde insansız hava araçlarının uygunsuz veya yasa dışı kullanımına dair vakalardan etkileniyor.
Araçlar; casusluk yapmak, çarpışma nedeniyle insanları yaralamak, nükleer güç istasyonları gibi önemli altyapılara hasar vermek veya Birleşik Krallık'taki Londra Gatwick Havalimanı pistinin uçan drone'lar nedeniyle kapatılmasında olduğu gibi havalimanlarının olağan faaliyetlerini kesintiye uğratmak gibi amaçlar için kullanılabiliyor.
Drone, hasar almadan konumuna iniş yapıyor
Söz konusu nedenlerden dolayı bu teknolojiye güven duyulmasını sağlamak, işletmeler ve bireyler açısından inovasyonda oynadığı önemli rolü korumak önem taşıyor. Bu nedenle bu araçların gizlilik ve güvenlik riski oluşturmamasını sağlamak gerekiyor. İnsansız hava aracı sistemlerinin daha güvenli kullanılmasına yardımcı olmak, bu araçlarla ilişkilendirilen riskleri azaltmak ve operatörlerin sorumluluğunu artırmak için Kaspersky kendi antidrone çözümünü geliştirdi.
Kaspersky Antidrone yazılımı, iş ortakları tarafından sunulan birçok donanım modülünü koordine ederek drone'ları diğer nesnelerden ayırt etmeyi başarıyor. Birincil tespit modülü, müşterinin ortamına ve ihtiyaçlarına bağlı olarak video kameralarla birlikte radar, LIDAR ve ses sensörleri kullanarak drone arıyor. Drone'un konumunu belirlemek için lazer tarayıcı kullanmak Kaspersky'nin çözümüne özgü bir özellik olarak daha önceden bu alanda hiç kullanılmamasıyla öne çıkıyor.
Gökyüzünde hareket eden bir nesne tespit edildiğinde, koordinatları özel bir sunucuya aktarılıyor ve sunucu da bu koordinatları özel bir birime gönderiyor. Birincil tespit modülünden gelen veriler ışığında, birim nesneye göre dönüyor, onu takip ediyor ve ardından kamera nesneye zoom yapıyor.
Aynı anda, drone'ları diğer hareket eden nesnelerden ayırt edecek şekilde eğitilmiş bir nöral ağ, videodaki nesneyi analiz ediyor. Nesnenin drone olduğu belirlenirse sunucu, özel modüle aygıt ile kumanda arasındaki iletişimi engellemesi için bir komut gönderiyor.
Sonuç olarak, drone ya havalandığı yere geri dönüyor ya da kumanda sinyalini kaybettiği konuma iniş yapıyor. Drone'a karşı herhangi bir fiziksel temas veya saldırı olmadığı için drone hiçbir hasar almamış oluyor.
Yazılım, üçüncü taraf donanım içinde bağımsız bir çözüm olarak, mobil sürümüyle (örneğin off-road araçların tepesinde kullanmak için) veya akıllı ev altyapıları gibi diğer takip sistemleriyle entegre olarak sunulabiliyor.
"Drone sahiplerinin çıkarlarını dikkate aldık"
Açıklamada görüşlerine yer verilen Kaspersky Antidrone Projesinin Sahibi Vladimir Turov, Kaspersky Antidrone ekibinin kendisi dahil olmak üzere birçok üyesinin uzun zamandır drone pilotluğu yaptığını belirterek, insansız hava araçlarının bazen gerçek tehlikeler barındırabildiğini bildirdi.
Halka açık etkinlikler sırasında bazı riskli durumlara şahit olduğunu aktaran Turov, şunları kaydetti:
"Bu durum, teknolojinin kullanımı konusunda bazı şüpheler oluşturuyor. Ne yazık ki, bir drone pilotu olarak, çoğu zaman hangi bölgelerin yasak olduğunu bilmiyorsunuz. Bu nedenle drone'unuz beklenmedik bir şekilde çakılıyor veya düşmanca koruma önlemleri tarafından fiziksel olarak saldırıya uğruyor. Gerçekten de çok can sıkıcı bir durum. Bu yüzden ürünümüzü geliştirme aşamasında güvenlik gereksinimleri ve endişelerinin yanı sıra droneseverlerin çıkarlarını da dikkate aldık. Bu yaklaşım, drone'lara zarar vermeden onların yasak bölgelere girmesini engelleyecek bir yol bulmamızı sağladı."