Siyonist işgal çetesinin sözde başkenti Tel Aviv yakınlarındaki Ben Gurion Havalimanı'ndan kalkan Challenger 604 tipi özel bir uçağın dün akşam saatlerinde Ürdün'ün başkenti Amman’a indikten 2 dakika sonra yeniden havalanarak Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'a gitmesi soru işaretlerine yol açtı.

İşgal çetesinin Haaretz gazetesinin editörlerinden Avi Scharf, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, akıllı telefonlara indirilebilen özel bir uygulamayla, Ben Gurion Havalimanı'ndan kalkan ve Suudi Arabistan'a indikten 55 dakika sonra doğrudan Tel Aviv'e dönen bu gizemli uçağın hareketini takip ettiğini belirtti.

Bu uçağın Siyonist işgalci bir yetkiliyi ABD-Suudi Arabistan-siyonist işgal çetesi üçlü toplantısına taşıdığı olasılığına işaret eden Scharf, "Riyad'daki hızlı üçlü toplantıya İsrail'den kimse geldi mi bilmiyorum." ifadesini kullandı. 

Scharf’ın söz konusu açıklaması, siyonist  işgal çetesi basınında tartışmalara neden oldu.

Uçakta Netanyahu ya da MOSSAD Başkanı'nın bulunduğu iddiası

Öte yandan işgalci çetesinin Maariv gazetesinden gazeteci-yazar Yossi Melman da sosyal medya hesabından, "Dün gece Ben Gurion Havalimanı'ndan Suudi Arabistan'a gizemli bir uçuş yapıldı. Söz konusu uçak, seferini yıkamak için 2 dakikalığına Amman'a indi, oradan da Riyad'a geçti. Pistte sadece 55 dakika kaldı ve sonra Ben Gurion’a geri döndü." paylaşımında bulundu.

Söz konusu uçakta Binyamin Netanyahu ya da siyonist işgal çesi istihbarat servisi MOSSAD'ın başkanı Yossi Cohen'in olabileceğini iddia eden Melman, şunları kaydetti:

"ABD Savunma Bakanı Mark Esper dün Riyad'daydı. Bununla bir alakası olabilir. Bana göre bu uçaktaki üst düzey yetkili ya Başbakan Netanyahu ya da MOSSAD Başkanı Cohen'dir. Suriye'deki gelişmeleri görüşmek üzere Riyad'a gitmiş olabilirler."

Melman'ın paylaşımında kullandığı "seferini yıkamak" tabiriyle, Suudi Arabistan ile işgal çetesi arasında diplomatik ilişkilerin bulunmaması nedeniyle uçakların önce üçüncü bir ülkeye inmesini kastettiği ifade ediliyor.

İşgal çetesinin resmi makamlarından ise söz konusu "gizemli sefere" ilişkin herhangi bir açıklama yapılmadı.

Son yıllarda medyaya yansıyan birçok raporda, İran dosyasıyla ilgili olarak işgalci  işgal çetesi  ile Suudi Arabistan arasında güvenlik ve istihbarat alanında ilişkilerin geliştiğine vurgu yapılmıştı.

Netanyahu da son yıllarda işgal çetesi ile diplomatik ilişkileri bulunmayan birçok Arap ülkesiyle ilişkiler kurulduğuna dikkati çekmişti