Gannuşi, Arap baharı ve Tunus'a ilişkin değerlendirmede bulundu.
Arap baharı hareketinin 17 Aralık 2011'de başladığını Ocak 2012'de zaferle sonuçlandığını anlatan Gannuşi, "Bu devrimin anısı olan küreselleşme ile ilişkisinden bahsedelim. Küreselleşme bağlamında sermayenin özgürleşmesi anlamına gelirken devrim açısından baktığımızda ise değerlerin gündeme gelmesi anlamını taşıyor. Bu devrim, onur, özgürlük, yetkiyi ve kaynakları halka geri verme amacı taşıyordu." diye konuştu.
Tunus'ta başlayan Arap baharının bir değerler zincirini barındırdığını aktaran Gannuşi, şunları kaydetti:
"Bu devrim küreselleşmenin alıp götürmeye çalıştığı, onur, adalet, özgürlük gibi değerleri geri getiriyordu. İnsanların kendi geleceğine karar verme süreciydi. Arap baharının üzerinden 9 yıl geçtikten sonra ne oldu? Bu süreçte Tunus'ta demokratik bir sistem yaratıldı ve bu sistem çok iyi bir anayasanın yapılmasına sebep oldu. Kadın ve erkek arasında eşitliği vurgulayan bir anayasa oldu. Tunus'ta kadınların tüm kurumlarda aktif görev alması sağlandı ve bu mücadele halen devam ediyor. Tunus halkı olarak bu anayasa çatısı altında toplandık."
"Arap gençliği sosyal adalet istiyor"
Gannuşi, Nahda Hareketinin gerek devrim sürecinde gerek yeni anayasanın oluşumunda çok iyi bir rol üstlendiğini belirterek, devrim kazanımlarının fırtınalara karşı ayakta kalmasını sağlamaya çalıştıklarını söyledi.
Arap baharının bölgedeki diktatörler tarafından yok edilmesi için planlar yapıldığını belirten Gannuşi, şu değerlendirmede bulundu:
"Ama biz yine de ayakta kaldık. Arap diktatörler bize darbe yapmaya kalkıştılar ama buna izin vermedik. Tunus'ta 6 seçim yapıldı ve son yapılan seçim de başarılı bir şekilde sonuçlandı. Partimiz birinci oldu. Ama tek parti biz değiliz, birden çok konseyimiz var ve birden çok partiyle koalisyon kuracağız. Ulusal koalisyonun amacı kesinlikle ülkedeki ön yargıları ortadan kaldırmak olacaktır. Çok iyi değerlere sahip bir Cumhurbaşkanımız var. Hukukun üstünlüğüne değer veriyor. Mütevazılık gibi çok önemli değerlere sahip."
Arap coğrafyasında gençlerin, adalet, özgürlük, onur gibi değerlerin yanı sıra, sosyal adaletin tesisini de istediklerini aktaran Gannuşi, şöyle devam etti:
"Gençler, sosyal adalet istiyor. Bu gençlik hareketinin, hedeflerini gerçekleştirebileceğini inanıyoruz. Gençler sadece demokrasinin tesis edilmesinin yeterli olmadığını düşünüyor, sosyal adaletin de tesis edilmesini istiyor ve bunu gündeme getiriyorlar artık. Bunu da başaracaklarına inanıyoruz.
Arap coğrafyasında olduğu gibi Tunus gençliğinin de bazı kaygıları var. Tunus gençliği de sadece gerçekleşen siyasi devrimle yetinmek istemiyor çünkü Tunus'ta siyasal bir devrim gerçekleşti ama istihdam sorunu, işsizlik sorununu hala çözülemedi. Ekonomi kriz hala devam ediyor.
Sağlık, eğitim hizmetleri yeterince düzeltilmiş değil. Dolayısıyla Tunuslular mevcut durumdan ve yönetimden memnun değil. Gençler, sosyal adalet talep ediyor. Dolayısıyla Tunus, bu siyasi devrimi yıkacak tüm fırtınalara rağmen ayakta duruyor. İnanıyorum ki Tunus sosyal adalet sorunu da çözecek ve bu yolsuzluklardan kurtulacak."
"Devrim sürecini tamamlamalı"
Gannuşi, sorunun sadece küreselleşme olmadığını, devrimin, hak, onur, adalet ve sosyal alanlardaki sürecini tamamlaması gerektiğini vurguladı.
Arap gençliğinin teknoloji sayesinde devrim hareketini başardığını anlatan Gannuşi, şunları söyledi:
"Küreselleşme tek başına çözüm olamaz. Devrim, mütevazılık, doğru olmak gibi değerleri getiriyor. İslam'ın temelinde de yatan bu. O yüzden hepinizin Tunus'a gelip tanımanızı istiyorum."
Kaynak, AA