İTTİHADUL ULEMA tarafından Diyarbakır’da düzenlenen ve Türkiye, İran, Irak ve Suriye'den alimlerin katıldığı 4'üncü Âlimler Buluşmasının ikinci günü birinci oturumla devam etti.

Akademisyen Prof. Dr. İmad Muhammed Kerim,"Toplumsal Davette İslam Toplumu’nun Islahı ve Farklı Toplumların Davet Edilmesinde Siret- i Nebi Örnekliğinde Davet Metodolojisinin Oluşturulması" konulu konuşmasını yaptı.

Müslümanların geri kalmasının en büyük sebebinin camilerin gerçek fonksiyonunun kullanılmaması gerektiğini vurgulayan Kerim, İslam tarihinin ilk döneminde caminin en önemli toplumsal kurum olduğunu hatırlattı.

Kerim, "O dönem toplumun en önemli kurum ve toplumun da en önem verdiği yer cami ve mescitti. Müslümanlar o dönem kendisiyle iftihar ettiğimiz bir durumdaydılar. Bu ümmetin problemlerinden birisi de gençlerin camilerden, mescitlerden uzak olmasıdır. Bu büyük bir problemdir. Bu gençleri nasıl tekrar caminin kucağına, caminin o merhametli kollarına getireceğiz?" ifadelerini kullandı.

"Caminin fonksiyonu ibadetle bitmemektedir"

Camilerin bariz fonksiyonların olduğunu söyleyen Kerim, "Mescid-i Nebevi örneğinde baktığımızda mescidin yaşamla ilgili bütün görevleri üstlendiğini görüyoruz. Bu konuda onlarca çalışmaya denk geldim. Hepsinde şunu gördüm ki bir Müslümanın hayatında mescidin etkisini gördüm. Birincisi ibadete taalluk eden boyutu vardır. Birinci görevi ibadetin gerçekleştirilmesidir. Caminin fonksiyonu ibadetle bitmemektedir. Mescit sadece namaz kılınan bir yer değildir. Her ne kadar onda namazları, teravihi kılsak da cami sadece ibadet yeri değildir. Günümüzdeki camilerin çoğunda sadece namaz kılınmaktadır. Bu da caminin rolüne karşı bir saldırı ve ihanettir. Bu son zamandaki yaptığı çalışmaların sonucu aslında. Oysa camilerin ibadet dışında fonksiyonları vardır. Bu alanda önemli bir konuma sahiptirler. Tabi ki günümüzdeki camiler de bu görevi gerçekleştirmektir. Psikolojik, eğitim, zihinsel ve fiziksel gelişimde caminin önemi vardı eskiden. Bilimsel rolü ise caminin en büyük görevlerindendir. Bu görev günümüzde musibete uğramış ve aşırı derecede geri kalmışlık haline gelmiştir. Bazı mescidlerde namaz ile birlikte izmihlal halleri gerçekleşmekte." dedi.

"Camilerin, kültürün oluşmasında mescitlerin çok önemli rollerinin olduğunu görmekteyiz"

Caminin toplumsal görevlerinin de olduğunu vurgulayan Kerim, "Sağlık görevi de vardır ve garipsenecek bir durum değildir. Sad bin Muaz'ın tedavisi mescitte yapılmıştı. Caminin ekonomik görevi de vardır. Ancak tarihimizde bugün ekonomik manada rolü olmamasına rağmen kültür ve medeniyetimizde büyük bir rolü vardır. Mescidin askeri rolü de vardır. Mescidin askeri göreviyle ilgili pek çok akademik çalışmayla karşılaştım. Camilerin, kültürün oluşmasında mescitlerin çok önemli rollerinin olduğunu görmekteyiz. Camilerin kültürün oluşmasında mesaj taşımaktadırlar. Mescitlerin diğer bir vazifesi de siyasi vazifedir. Kalkınma ve eğitim, hatta eğlence dahi mescidin toplumsal rollerindendir. Hazreti Aişe'nin bayramda mescitteki eğlenceleri seyretmesini örnek verebiliriz. Kalkınma ve gelişmeyle ilgili camilerin daha önce sahip olduğu fonksiyonları vardı.  Fetva ve mahkeme işleri de camilerde görülmekteydi. Bunlar günümüzde yitirilmiş fonksiyonlardır. Resulullah mahkemeleri camilerde yapmaktaydı. Bu da kaybettiğimiz değerlerdendir." diye konuştu.

"Hatibin, caminin fonksiyonlarıyla ilgili bilgiye sahip olması lazımdır"

"Camilerin fonksiyonlarının geri kazanmasıyla neler yapılabilir?" diye soran Kerim, şöyle devam etti: "Benim görüşüme göre bir grubun oluşması gerekir. Demin saydığımız fonksiyonların iyi çalışılması gerekir. Camilerin gerçek fonksiyonlarının, tarihi süreçlerinin iyi araştırılması gerekir. İkincisi de imam ve hatiplerin doğru bir şekilde hazırlanması gerekir. Hatibin, caminin fonksiyonlarıyla ilgili bilgiye sahip olması lazımdır. Yine geniş bir yüreğe sahip olunmalıdır. İslam ülkelerine gittiğinizde bir camiye gidin ve hatibin fikrini sorun. Göreceksiniz ki cemaatin de o camii imamıyla şekillendiğini göreceksiniz. İmam selefiyse, cemaat de selefidir. İmam sofi ise cemaatin de sofi olduğunu göreceksiniz. Şunu unutmayalım ki cami Allah'ın evidir ve herkesin orada nasibi vardır. Kim camide sadece kendi görüşünü ifade ederse –bana göre- adam öldürmeden daha az bir günah üstlenmiş sayılmaz. Namaz kılan adamın görüşünde caminin fonksiyonlarının yer alması gerekir. Caminin fonksiyonlarının bilinmesi caminin inşasından daha az değildir. Vakıfların güçlendirilmesi, dini müesseslerin ve irşadın artırılması, basının yönetilmesi, camilerde aktiviteler düzenlenmesi, doğru ve modern manada komisyonların kurulması gerekir. Bu komisyonların kurulması camiyi gerçek fonksiyonlarına çevirecektir.

Cami bu noktada fonksiyonel davrandığında camiye karşı taarruz gerçekleşmektedir. Bunun da ümmete ciddi bir etkisi olmaktadır. Özellikle camide gençlerin etkin ve faal olması, ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri, hayatlarına olumlu etki bırakacak, boş vakitlerini geçirecek mekânlar olması gerekir. Bunlar doğru bir şekilde görevlendirilirse imam ve hatip önemli bir rol üstlenir. Caminin fonksiyonlarıyla ilgili yüzlerce fonksiyon gördüm. Camilerle ilgili çalışmalar konusunda sizi de teşvik ederim." (Veysi Buran, Fatil Akgül, Gıyasettin Tetik, Ramazan Casuk- İLKHA)