Analize ilişkin açıklamada bulunan Dr. Sertaç Tekdal, "Yirminci yüzyılın sonlarında, mücadelesi ve entelektüel kimliği ile sadece İslam dünyasını değil, tüm dünyayı etkileyen Aliya İzzetbegoviç, gerek düşünce adamlığı ve bilge kişiliği, gerek en vahşi savaş ortamında bile özgürlük savaşçılığı/ilkeli mücadelesi, gerekse de siyasi liderliği ve devlet adamlığıyla sembol bir şahsiyet olarak temayüz etmiştir. Geçen yüzyılın en büyük tanıklarından biri olan Bilge Kral, İslam düşüncesini hem İslam dünyasında hem de evrensel ölçekte üretebilen bir şahsiyet olmuştur." dedi.

Aliya İzzetbegoviç'in İslami kimliğin yok edilmeye çalışıldığı bir dönemde henüz on sekiz yaşında genç bir delikanlı iken, özelde Bosna'nın genelde İslam dünyasının içinde bulunduğu hal-i pürmelalde, İslam medeniyetini diriltmenin hayallerini kurduğunu ifade eden Dr. Tekdal, şöyle devam etti:

"Din, özgürlük, ahlak ve sorumluluk gibi temel insanlık problemlerine eğilerek farklı bir liderliğe öncülük etmiştir. Düşünce ve mücadelesi ile İslam medeniyetinin yaşadığımız çağda da ideal bir gerçekliğe sahip olduğunu gösterirken, Batı medeniyetinin(!) evrensellik iddialarını çürütmüştür. Müslümanların Bosna özelinde bir medeniyet ve kimlik krizi yaşadığı bir zaman diliminde, din algıları açısından Müslümanlara eleştirel, batıya karşı ise tavizsiz çıkışıyla İslam'ın yeniden kurucu bir rol alması gerektiğini ve iki kutuplu dünyada üçüncü yol fikrini ortaya atarak İslam'ın yegâne çözüm yolu olduğunu dindaşlarına ve tüm dünyaya göstermiştir."

Çalışmanın kapsamına ilişkin bilgi veren Tekdal, "Bu çalışmada, kendi medeniyetinden beslenerek evrensel düşünceler üretmiş ve eserleri, ahlakı, liderliği ve yaşantısıyla Çağdaş İslam Düşüncesine önemli katkılar sunmuş ender düşünürlerden biri olan Aliya İzzetbegoviç'in İslam düşüncesine olan katkıları ele alınmıştır." diye belirtti.

Analizin tamamına ulaşmak için tıklayınız. (İLKHA)