Çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutan Diyarbakır annelerinin partinin il binası önünde 3 Eylül'de başlattığı oturma eylemi sürüyor.

Sabah saatlerinde HDP il binası önüne gelen aileler, oturma eylemi yaptıkları alana parti otobüsünün park edildiğini gördü.

HDP'lilere tepki gösteren aileler, binanın diğer tarafına geçerek oturma eylemine devam etti.

Bir müddet eylemlerini burada sürdüren aileler, polisin talimatıyla otobüsün parti binası önünden kaldırılmasının ardından kendileri için kurulan seyyar çadırlara geçti.

HDP'Lİ MİLLETVEKİLİ AYDENİZ'DEN AİLELERE HAKARET
Bu sırada, HDP Diyarbakır Milletvekili Saliha Aydeniz, parti binasına girerken ailelere hakaret etti. Aileler de Aydeniz'e tepkilerini dile getirdi.

Ağrı'dan 5 yıl önce dağa kaçırılan kızı Hayal için Diyarbakır'a gelerek kucağında 1,5 yaşındaki çocuğuyla oturma eylemi yapan Süheyla Demir, HDP'lilerin oturma eylemi yaptıkları yere otobüs park ederek, eylem yapan anneleri sindirmeye çalıştıklarını belirtti.

"ANNELERİN İRADESİ ONLARI YENDİ"
"Bize eşkıya diyorlar. Asıl dağ eşkıyası onlar. Çocukları dağa kaçırıyorlar. Biz anneyiz ve annelerin iradesi onları yendi. Bize saldırıyorlar. Gerçek yüzlerini gösteriyorlar. Çocuklarımızı almadan da buradan gitmiyoruz" diyen Demir, dün yağmurun altında dahi eylemlerini sürdürdüklerini hatırlattı.

Süheyla Demir, "Yağmurun ve karın altında da bekleriz. Biz onları yenene kadar buradayız. Çocuklarımızı almadan buradan gitmiyoruz. Her gün oturduğumuz yere aracı çekmişler, sanıyorlar ki bizi yıldıracaklar. Biz yılmıyoruz. Onların sonu geldi artık. Bir partinin milletvekili acılı annelere bunları söylüyorsa, Kürtlüğü nasıl savunduklarına şaşırıyorum." dedi.

"ÇOCUKLARIMIZI VERİN, KİMSE GELİP BURADA OTURMASIN"
Dağa kaçırılan 17 yaşındaki oğlu Yusuf Begdaş için eylemini sürdüren Celil Begdaş da HDP'lilerin oturma eylemini engellemeye çalıştıklarını aktardı.

"Sabah geldik, buraya araç çekmişler. Burada oturmayalım diye yolu kapatmışlar" ifadelerini kullanan Begdaş, şöyle konuştu:

"Diğer tarafta yine otururuz, kimse engelleyemez. Herkes kendi çocuğunu istiyor, başka bir şey istemiyor bunlardan. Çocuklarımızı verin, kimse gelip burada oturmasın. Yol kapatmakla bu milleti durduramazlar. Çocukları versinler herkes işine gücüne baksın, bir daha kimse buranın önünden geçmez. Önceden de otobüs vardı ama biraz ilerideydi. Millet çocuğunu istiyor sizden, para, pul istemiyor. Ayıptır, yazıklar olsun bunlara."