Türkiye'nin Fırat'ın doğusuna yönelik gerçekleştirdiği harekat ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Tel Abyad'a sınır ilçe olan Şanlıurfa'nın ilçe Akçakale halkı, Suriye ve Türkiye halkının kardeş olduğunu ve yüzyıllardır bu topraklarda Türkmenlerin, Kürtlerin ve Arapların hep birlikte yaşadığını, bölgedeki emperyalistlerin ve onlara destek verenlerin artık kirli ellerini bu bölgeden çekmesini istediler.
Yaklaşık 100 yıl öncesine kadar Suriye ile Türkiye'nin arasında her hangi bir sınırın olmadığını ve her iki ülkenin insanlarının, birbirlerinin kardeşi ve akrabası olduğunu, Türkiye ve Suriye halkının yıllardır ortak bir tarihi paylaştıklarını belirterek, bölgede yaşanan olayların asıl sebebinin ise emperyalistler olduğunu dikkat çekti.
Kürtler, Araplar ve Türkler arasında hiçbir sorunun olmadığını belirten ilçe halkı, artık bölgede huzur ve barışın sağlanmasını temenni ederek, eskiden olduğu gibi yine bölgede kardeşçe birlikte yaşamak istediklerini söylediler.
"Kimse Suriye'nin yapısını değiştirmesin"
Emperyalistlerin ırkçılığı kullanarak Kürtler, Araplar ve Türkmenler arasında fitne çıkardığını söyleyen içle esnaflarından Mehmet Koç, "Biz başta vatanımız olmak üzere özellikle İslam ümmeti ve halkımız için bu operasyonu destekliyoruz. Daha önce Osmanlı döneminde aramızda herhangi bir sınır yoktu. 1923'te Sykes- Picot Anlaşmasıyla yapılan bir demir yolu ile ikiye ayrılmış. Şu anda amcalarımız ve başka akrabalarımız sınırın öteki tarafındadır. Buradaki insanlar emperyalist güçlere hizmet etsinler diye ülkeleri devletçik haline getirmiş ve Müslümanlar kolay lokma olsun diye bunu yapmışlar. Bu nedenle bu operasyonun yapılması elzem oldu. Daha önce karşı tarafta rejim güçleri vardı ve sonra DEAŞ diye bir örgüt çıktı. Ortaya çıkarılan bu örgütlerin hepsi emperyalistler tarafından yönetiliyor, biz bunlara yakinen şahidiz. Şu an Türkiye'nin PKK veya PYD'ye karşı başlatmış olduğu bu operasyonu destekliyoruz. Bir Müslüman olarak şunu düşünüyorum; eğer karşı tarafta Araplar varsa onlar yaşasın, Kürtler varsa onlar yaşasın kimse Suriye'nin yapısını değiştirmesin. Biz buna karşıyız. Burası bir Arap bölgesi yaklaşık yüzde 95'i Arap, yüzde 5'i ise Kürt kardeşlerimizdir. Biz hiçbir ırkçılığı kabul etmiyoruz. Hazreti Peygamberin dediği gibi 'ırkçılık yapan bizden değildir' biz savaşa karşıyız ama bu savaş bizim ülkemize, vatanımıza ve ezanımıza karşı yapılıyorsa savaşın alasını yaparız. Bu konuda hiç kimseden çekindiğimiz yok." dedi
Tel Abyad'da akrabalarının olduğunu ancak araya konulan sınırdan dolayı birbirlerine gidip gelmede sıkıntı yaşadıklarını belirten Hamit Demir ise Avrupa ülkelerinin diğer Müslüman ülkelerini getirdiği durumun gözler önünde olduğunu söyledi.
"Kapılar açılır açılmaz yine akrabalarımızla gidip gelmeye başlayacağız"
Demir, "Biz Akçakale'deyiz ve Tel Abyad'ta amca çocuklarımız, dayılarımız var. Onlardan kız almış ve kız vermişiz. Sınır kapısı açık iken gidip geliyorduk o zaman daha iyiydi. DEAŞ, PKK veya YGP geldikten sonra gidiş gelişler bozuldu. Avrupa'nın işi bozmaktır. Ülkeler arasında Türkiye yapıcıdır başka bir ülke de görmedik. Avrupa ülkeleri Irak'ı mı, Mısır'ı mı, düzeltiler? Avrupa ülkeleri Rakka'ya bomda atarken birçok sivili öldürdüler ama Türkiye öyle değil. Onlar ırkçılık yapıyor, biz Müslümanız dinimizde ırkçılık yoktur. Onlar Kiliseye gidiyor biz camiye gidiyoruz, herkes kendi dinini, yaşıyor ve bunda bir sıkıntı var mı? Bizim Kürtlerle hiçbir sorunumuz yok. Benim dayılarım Kürt'tür ve Suruç'ta oturuyorlar, onların arasında da Araplar var. Akçakale'de Suriyeli Muhammed Omar atılan havan atışları ile öldürüldü ve onun ne günahı vardı. Kapılar açılır açılmaz yine akrabalarımızla gidip gelmeye başlayacağız. 9 yıldır Suriye'deki vatandaşlar perişan olmuş, hayatları durmuş, burada sadece bir haftadır sorun yaşadık ve farklı oldu Allah yardımcıları olsun." diye konuştu.
"Fırat ve Dicle arasındaki toprakların kime peşkeş çekildiğini biliyoruz"
Türkiye ve Suriye'deki Kürtlerin, Türkmenlerin ve Arapların asırlardır kardeş olduğuna dikkat çeken Mustafa Koç ise şunları söyledi:
"Kürtler ve Araplar yüzyıllardır bir arada yaşıyor. Her şekilde Kürtlerle ticaret yapıyoruz. Biz Kürtleri ve PYD'yi ayrı tutuyoruz. PYD ve DEAŞ bir terör örgütüdür, bunların hepsi Müslümanlara ve buradaki halka, Kürt'e, Arap'a ve hem de Türk'e zarar veriyor. Biz Fırat ve Dicle arasındaki toprakların az çok kim için peşkeş çektiğini biliyoruz. Daha önce DEAŞ'ın bir mermi sıkmadan buraları PYD'ye nasıl teslim etmesini de biliyoruz. Bunlar israil ve ABD'nin emellerine hizmet ediyorlar. Bu yapılanda büyük israil projesidir. Şu anda oynanan oyunlar da tamamen küfrün oyunlarıdır. Bizim Kürt kardeşlerimiz ile bir problemimiz yok. Çünkü din kardeşiyiz. Burada Kürtlerle beraber yemek yiyip içiyoruz. Bu manada siyasiler kullandığı dillere çok dikkat etmelidirler. Özellikle milliyetçi kokan sözlerden uzak dursunlar. Burada Arap, Türk, Kürt herkes var, bunun için siyasiler eğer İslami çizgide bir söylem geliştirirse bu halkın içinde hiçbir sorun olmaz. Siyasilerden beklentimiz halkı kaynaştırıcı olmaları ve kutuplaştırıcı olmamalarıdır. Türkiye birçok ırktan müteşekkil ve bunlar hepsi bir arada yaşıyor."
"Türk, Arap ve Kürt hepimiz kardeşiz"
Asırladır Türkler, Kürtler ve Araplar olarak bir arada yaşadıklarını, aralarında hiçbir sorunun olmadığını belirten Hasan Yıldız da "Bu olması gereken bir operasyondu. Tehditlere karşı asla boyun eğemezdik. Türkiye halkı zaten dik duruşuyla tüm dünyaya gerekeni gösterdi. Bundan sonra da daha iyi olacağını düşünüyorum. Sınır ötesinde akrabalarımız ve yakınlarımız var. Bizi ayıran sadece tel örgülerdir. Bu manada bundan sonra daha güzel olacağını düşünüyorum. PYD terör örgütünün buradan kalkmasıyla bağlarımız daha da güçlenecek. İnşallah eskisi gibi olacak. Suriye savaşından önce de zaten herhangi bir sıkıntı yoktu. Birbirimize gidip geliyorduk. DEAŞ ve PYD terör örgütleri gelince sıkıntılar olmaya başladı. Türk, Arap ve Kürt hepimiz kardeşiz. Bu konuda bir sıkıntı yok. Hepimiz burada aynı nefesi soluyoruz, aynı ülkede yaşıyoruz." ifadelerini kullandı. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)