- Allah’ı (c.c.) çok hatırlamalı. Allahü Teâlâ’yı hatırlamak için söylenecek en faziletli söz “La ilâhe illallah” demektir. Bunu söylemeye devam eden, ihlas sahibi olur. İhlas; bütün işlerini Allah (c.c.) rızası için yapmak, dünyaya ait mal ve makamlardan hevesini kesip ahireti istemektir. İhlaslı kimse; “Benim tek gayem Allah’ın (c.c.) rızasıdır” der. Kur’an-ı Kerim’de de mealen, “Ey iman edenler! Allah’ı çokça anın” buyuruldu.” (Ahzâb, 41) Nefsin hep zararlı olan isteklerinden kurtulmak için devamlı Allahü Teâlâ’yı anmalıdır.
- Kalbe dikkat etmeli. Kalbe dört çeşit düşünce gelir. Bunlar; Rahmandan, melekten, şeytandan ve nefsten. Rahmandan gelen; gafletten uyandırır, kötü yoldan doğru yola kavuşturur. Melekten gelen; ibadete rağbet ettirir. Şeytandan gelen günahı güzel gösterir. Nefsten gelen ise, dünyanın faydasız şeylerini istetir. Şeytani ve nefsani düşüncelerden kurtulmak gerekir.
- Allah’ın (c.c.) hükmüne rıza göstermeli. Havf ve reca, yani korku ve ümit arasında yaşamalı. Çünkü imansız öleceğinden korkan, günah işlemez. Ayrıca mümin, Cenneti ümit eder, salihlerle sohbet eder. Salihlerle sohbet, günahlara perde çeker, haramları gözüne kötü gösterir.
- İyi hasletlerle süslenmeli. Yani Allahü Teâlâ’nın ahlakıyla ahlaklanmaktır.
- Helal lokma yemeli. Allahü Teâlâ, “Helal ve temiz olanını yiyin” (Bakara, 168) buyurmaktadır.
Peygamber (s.a.v.) Efendimiz ise; “İbadet on kısımdır. Dokuzu helalı talep etmektir” buyurdu. Biri de bütün ibadetlerdir. Haram yiyen, ibadet etme gücünü kendinde bulamaz. Helal yiyen de, günah işlemez.
(Evliyalar Ansiklopedisi)