FARUK KUZU – HABER YORUM
Amerika siyasetinde değişen hiçbir şey yok. Her şeyin temel ölçüsü Para olduğu için siyasetçileri de her şeyi parayla halledebileceklerini düşünüyorlar. Bir ülkeyi işgal ettiklerinde orada dökülen kanın miktarı veya dul-yetim kalan insan sayısından çok harcanan ve kazanılacak paranın miktarını konuşurlar. Temel ölçüleri daima paradır.
Suriye’de 2011’den beridir iç savaş hüküm sürmekte ve 10 bin km uzaktan gelen ABD, Suriye’nin bir parçasıymış gibi bu iç savaşta yer almakta. Hatta vekâlet savaşıyla en çok kan döken ABD’dir dense yeridir.
ABD, Türkiye’nin son operasyonuyla birlikte birazcık bozulan imajını düzeltmek için hemen harekete geçip kesenin ağzını açmış gibi gösteriyor. Bu konuda basına yeni bir haber düştü, haber şöyle:
“Beyaz Saray'dan yapılan yazılı açıklamada Trump'ın, Suriye'de "acı çeken" etnik ve dini azınlıkların korunmasına çok önem verdiği belirtildi.
Açıklamada, "Başkan Trump, Suriye için orada acı çeken etnik ve dini azınlıkların korunması ve insan haklarının iyileştirilmesi için 50 milyon dolarlık yardımı serbest bıraktı." ifadelerine yer verildi.
Söz konusu yardımın, Suriyeli insan hakları savunucu kurum ve kuruluşlara, sivil toplum örgütlerine ve rehabilitasyon süreçleriyle uğraşan yardım kuruluşlarına gönderileceği bildirildi."
Ne garip değil mi ABD şimdiye kadar YPG’ye binlerce tır silahı karşılıksız vermiş sözüm ona fedakârlık yapmıştı. Şimdi de “Etnik ve dini azınlıklara” diyerek 50 milyon$ veriyor.
Meraktan soruyoruz;
-Acaba bu dini azınlıklar kimler? Mesela ABD ile hareket etmeyen İslami kesimler de var mı? Malum onlar da savaşta fazlasıyla yıpranmışlar.
-Hangi etnik azınlıklar? Mesela Ezidi ve Süryani’ler pastadan ne kadar pay alacak?
-YPG/ Pkk’ye bu paradan verilecek mi? Para verilirse bu “Kusura bakmayın sizi koruyamadık” şeklinde mi anlaşılmalı?
-Neden şimdi? ABD çizik atılan fiyakasını düzeltmek için mi bu bonkörlüğü yapıyor?
- Para karşılığı ne istenecek?