Gaziantep'te, Şahinbey Belediyesi tarafından "Türkiye Dış Politikası ve Dünya Beşten Büyüktür" paneli gerçekleştirildi. Panelde, emperyalistlerin, bütün hesaplarını İslam ülkeleri ve Müslümanlar üzerinde yaptığına dikkat çekildi.

Şahinbey Kültür ve Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen panelde, Cumhurbaşkanlığı Sosyal Politikalar Kurulu Üyesi Siyaset Bilimci Dr. Murat Yılmaz, Ortadoğu Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Şahin ve Gazeteci-Yazar Halime Kökçe ile Mehmet Acet, birer sunum gerçekleştirdi.

Türkiye'nin Ortadoğu'da yaşanan büyük bir krizle mücadele ettiğini belirten Cumhurbaşkanlığı Sosyal Politikalar Kurulu Üyesi Siyaset Bilimci Dr. Murat Yılmaz, Türkiye tarihinin sürekli krizlerle ve mücadeleyle geçtiğini söyledi.

Türkiye'nin, haçlı seferlerinden bu yana hep meydan okumalara karşı mücadeleler verdiğini belirten Yılmaz, "Bugünlerde Türkiye bir süredir Orta Doğu'da yaşanan büyük bir krizle mücadele ediyor. Bu büyük kriz, Orta Doğu'nun ve Türkiye'nin de içinde yer aldığı İslam dünyasının, İslam medeniyetinin, adeta gelişmesine kendi tarih, kendi kimliğine ve kendi hayatına karar vermesine engel olacak, onu durduracak, onu iç çatışmalarla ve fitnelerle kendi içinde meşgul etmeye yönelen büyük saldırıların, daha önce de gördüğümüz yeni ve son versiyonudur. Biz Türkiye ve İslam medeniyeti olarak içinde bulunduğumuz Gaziantep başta olmak üzere geçmiş dönemlerde buna benzer haçlı seferlerinden itibaren problemler ve meydan okumalar yaşadık. Zaten bugün bizim övündüğümüz kimliğimiz ve kültürümüz, bu mücadeleler esnasında bizim mücadelemiz, emeğimiz ve gayretimiz ile ortaya çıktı. Şimdi bize düşen bu cehdi ve gayreti devam ettirmek." dedi.

"15 Temmuz gecesi İslam dünyasına öz güven kazandırdık"

Bu mücadelenin zirve noktasının 15 Temmuz gecesi verildiğini aktaran Yılmaz, "15 Temmuz gecesi milletimiz, kendisine biçilmeye çalışılan kefeni yırtarak, sadece Türkiye'ye değil, Ortadoğu'daki İslam ülkelerinin çoğunu parçalayıp bölmeye, bir kaosun içine sürükleyerek onların üzerinde yüzyıllarca sürecek bir tahakküm kurmaya yönelen senaryoyu bertaraf etti. O gece sadece milli egemenliğimize, milli kimliğimize sahip çıkmadık. Aynı zamanda İslam dünyasının da izzet-i nefsini ve kendine olan öz güvenini kazandık, kazandırdık. Şimdi 15 Temmuz'dan sonra elde edilen bu büyük zaferin neticesinde hemen birkaç ay içerisinde büyük zorluklara rağmen Türkiye'nin, Fırat'ın batısında büyük senaryoyu çökertmek için yaptığı mücadelenin yeni bir aşamasındayız. Şu an bu mücadelenin Fırat'ın doğusuna taşımakla meşgulüz." ifadelerini kullandı.

"Birlik ve beraberlik içinde olmalıyız"

Konuşmasının devamında Türkiye'nin 3 gündür Fırat'ın doğusuna yönelik gerçekleştirdiği operasyona da değinen Yılmaz, "İnşallah hem kendi adımıza hem Suriyeli, Iraklı ve bunun yanı sıra ise diğer İslam ülkelerindeki kardeşlerimiz adına bu mücadeleden de başarıyla çıkacağız. Aramızda bazı konularda farklılıklar olabilir, bazı konularda tartışmalar ve çatışmalar da olabilir. Ama bütün bu farklılıkları aşan, müşterek kimliğimiz ve beraberliğimiz olduğunu unutmadan, bir dayanışma ve işbirliği halinde olmamız lazım." şeklinde konuştu.

PKK/PYD'nin baskılarından dolayı binlerce Suriyeli Kürdün Türkiye ve Irak'a kaçmak zorunda kaldığını hatırlatan Ortadoğu Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Şahin, PKK/PYD ve YPG'nin 2015 yılından bu yana terör rejimi ve ABD'nin politikaları için bölgede 25 bin Kürt çocuğunun öldürülmesine neden olduğunu belirtti.

"Türkiye'nin kendi Kürtleriyle sorunu olamaz, olmamalı"

Batı dünyasındaki basının ve karar alıcıların "Türkiye Kürtlere saldırıyor" şeklinde bir imaj oluşturmaya çalıştıklarını belirten Şahin, "Türkiye'nin kendi Kürtleriyle sorunu olamaz, olmamalı. Ama Türkiye'nin PKK ile sorunu olacak, olmalı ve sürdüğü sürece kıyamete kadar takip edilmelidir. Türkiye'nin bölge Kürtleri ile sorunu olamaz, olmamalı. Ama Türkiye'nin bölgede emperyalistlerin ve israilin hizmetine sunulmuş, yoldan çıkartılmış, Müslüman kimliği alınmış, 'Demirci Kawa' haline getirilmiş tiplerle sorunu olacak ve olmalıdır. Kim, 'Türkiye Kürtlere saldırıyor' diyorsa bilin ki o Kürt düşmanıdır. Kim de 'Kürtler Türklere saldırıyor' diyorsa bilin ki o da Türk düşmanıdır. Burada üzerinde durmamız gereken bizim bin yıllık ortaklığımızın olduğunu biliyoruz. Bu ortaklığı göz önünde bulundurmalıyız." diye konuştu.

"Terör rejimi ve ABD'nin bölgedeki politikaları için 25 bin Kürt çocuğu öldürüldü"

Emperyalistlerin, Kobani üzerinden bölgede ezeli ve siyasal bir strateji oluşturmak istediklerine dikkat çeken ve bunu da PKK üzerinden yaptıklarını belirten Şahin, şunları söyledi:

"Türkler ile Kürtlerin, Kürtler ile Farsların, Kürtler ile Arapların arasına İran sınırından başlayıp Akdeniz uzanacak, israil, ABD ve Batı'nın bu bölgedeki çıkarlarına hizmet edecek Kürt çocuklarını toplamaya başladılar. 2015 yılından bu yana israil ve Amerika'nın bölgedeki politikaları için 25 bin Kürt çocuğu öldürüldü. Bir Kürt çocuğu bir sorun yaşadığında ben mi üzülürüm Benyamin Netanyahu mu üzülür? Yoksa bir Kürt çocuğu üzüldüğünde ve sorun yaşadığında Batıdakiler bizden daha çok mu üzülür yoksa biz mi üzülürüz?" diye sordu.

"Emperyalistlerin amacı İslam ülkelerini ve Müslümanları parçalamaktır"

Emperyalistlerin, bütün hesaplarını İslam ülkeleri ve Müslümanlar üzerinde yaptığına da dikkat çeken Şahin, "Bunların amacı; biz birbirimizi yerken Kudüs başkent ilan edilecek. Biz birbirimizi yerken ABD Kudüs'ü israilin başkenti olarak tanıyacak. Biz birbirimizi yerken işgal altındaki Golan tepelerini ilhak kararı alacak. Biz birbirimizi yerken israil genişleyecek. Biz birbirimizi yerken ilk kıblemiz Kudüs ve Mescid-i Aksa tepelenecek. Bunlar yapılırken de İslam dünyası kendi içinde parçalandığı için hiç kimse buna karşı çıkamayacak. Ortadoğu'da Yemen, Suriye ve Libya'yı çökerttiler. Buralara kanser gibi de bakabilirsiniz." ifadelerini kullandı.

"PYD/PKK Suriye'de en büyük eziyeti Kürtlere yaptı"

PKK/PYD'nin, Suriye'de en büyük eziyeti Kürtlere yaptığını ve kendisi gibi düşünmeyen Kürtleri ise katlettiğini, sürgün ve pasifize ettiğini belirten Gazeteci-Yazar Mehmet Acet ise şunları aktardı:

"Türkiye'nin Fırat'ın doğusuna başlattığı operasyon 'Türkiye Suriye Kürtlerine savaş açtı' şeklindeki bir dille sunuluyor. Kimse YPG demiyor. Bir tek Trump'ın biraz aklı başına geldi, ucundan doğruyu teslim etti. 'Türkiye PKK ile savaşıyor' dedi. Ama 'Türkiye Kürtlere savaş açtı' propagandasını, kampanyasını kırmak için Rasulayn, Tel Abyad, Kobani ve diğer bölgelerden de PYD/YPG zulmünden kaçan bir kısmı Türkiye'ye gelen, bir kısmı Kuzey Irak'a Barzani yönetimine sığınan on binlerce Kürt kardeşimiz var. Bu operasyon bittikten sonra onlar da bu şehirlere dönecekler. PKK/YPG Marksist-Leninist bir örgüttür ve kendisine ram olmayanları ya katletti ya sürgüne gönderdi ya da pasifize etti. ABD'nin fiili desteğiyle ve elindeki silah gücüyle bütün oradaki siyasi oluşumlar dâhil tüm hareketleri, görüşleri ve inançların hepsini birden kendi ideolojisine ram etti. Bu anlamda şu durum değişirse, değişecek. Önümüzdeki süreçte bu harekâtın başarılı sonuçları karşımıza çıktıkça, ben bu operasyon sahasındaki atmosferin ve ikliminde değişeceği kanaatindeyim."

Gazeteci-Yazar Halime Kökçe de Türkiye'nin dış politikası ve dış politikanın etkilerini ele aldığı bir konuşma yaptı.

Panel, soru-cevap bölümünün ardından sona erdi.

Panele, Gaziantep Valisi Davut Gül, Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, Hasan Kalyoncu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Edibe Sözen, İl Müftüsü Ahmet Çelik, Şahinbey İlçe Müftüsü Mahmut Rauf Arcaklıoğlu, siyasi parti ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri öğrenciler ve vatandaşlar katıldı. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)