Amerika’nın PYD’ye binlerce tır silah yardımında bulunduğu bilinen bir gerçek. IŞİD’in Kobani önlerinde yoğun Amerikan bombardımanı ile geri çekilmesi süreciyle başlayan ABD PYD birlikteliği yapılan silah yardımları ile iyice tahkim edilmişti.
Sonraki süreçte PYD’nin Münbiç ve Kobani gibi halkının neredeyse tamamının Arap olduğu şehirlerde ABD’nin öncü birliği olarak IŞİD’e karşı savaşması ABD PYD ilişkilerinin ciddi bir boyuta ulaştığı yorumlarına neden oldu.
Son kertede PYD’nin Akdeniz’e ulaşma projesi Türkiye’nin “Fırat Kalkanı” ve “Zeytin Dalı” operasyonlarına takılınca PYD ABD ilişki biçimi sorgulanır oldu. Zira PYDliler ABD’nin Türkiye’yi engelleyeceğini düşünüyordu. Olmadı Amerika engellemedi ya da engelleyemedi. Türkiye Azez-Cerablus hattı ile Afrin’i PYD’den aldı. PYD yönetim kadrosu o süreçte bile Amerika ile olan ilişki biçimini sorgulamadılar.
Türkiye’nin Fırat’ın Doğusuna operasyon yapacağı gün gibi açıkken PYD sırtını ABD’ye veren stratejiden vazgeçmedi!
“Barış Pınarı Harekatı” öncesinde de PYD lider kadrosu Amerika’nın kendilerine yardım edeceğinden emindi. Zira ABD PYD’nin denetiminde 20 üs inşa etmiş ve Trump attığı twitlerle örgüte sahip çıkacağı mesajını vermişti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “bıçak kemiğe dayandı, kendi göbeğimizi kendimiz keseriz” söylemi, sonrasında New York’ta Trump ile yapılan görüşme sürecin güzergahını değiştirdi.
Fırat’ın Doğusuna başlatılan Harekatın ilk anlarında Trump’un ekonomik ve siyasi tehditleri, Türkiye kamuoyunda “acabaların” oluşmasına neden olmaya başlamıştı ki Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde (BMGK) bazı ülkelerin Türkiye’nin PYD’ye yönelik operasyonun kınanması teklifinin ABD ve Rusya’nın vetosuna takılması kafaları bir kez daha karıştırdı. Çünkü kamuoyu atılan onca tehdit twiti sonrasında Amerika’nın BMGK’da operasyona yönelik sert bir tutum almasını beklerken tam tersi oldu.
Bu veto ile;
1- Trump’un attığı tehdit twitlerinin gerçekçi olmadığı
2- Türkiye ile ABD’nin bu harekatın yapılabilirliği noktasında hemfikir olduğu... En azından Amerikanın bu operasyona göründüğü kadar karşı olmadığı
3- ABD’nin PYD desteğinin geçici ve taktiksel olduğu, belki de Türkiye ile ilişkileri derinleştirmek için PYD'nin sopa olarak kullanıldığı ve işi bitince sopanın bırakıldığı anlaşıldı.
Amerikan vetosundan sonra kafada kalan tek soru işareti Amerika binlerce tır silah yardımında bulunduğu PYD’yi neyin karşılığında terk etti sorusu oldu.
Öyle ya Türkiye Amerika'yı yüzde yüz ters istikamette bir pozisyona getirdi ise bu nasıl başarıldı. Amerika bunun karşılığında ne alacak?
Bu yanıtsız soru ileriki günlerde cevabını elbette bulacaktır.