Cumhurbaşkanı Recep Erdoğan, AK Parti'nin genişletilmiş il başkanları toplantısına katılara bir konuşma yaptı.

Fırat'ın doğusunda "Barış Pınarı" harekatını başlattıkları belirten Erdoğan, "Türkiye'nin yaptığı diğer operasyonlar gibi amacımız Suriye'nin toprak bütünlüğüne katkıda bulunmaktır. PKK'nın YPG'nin bu işgalini görmeyenler şu anda bizim Suriye'nin birliği, beraberliği için attığımız adıma laf ediyorlar." dedi.

Erdoğan, "DEAŞ'a karşı verdiğimiz mücadeleyi bu konuşanların hangisi verdi? Bunlar kendi ülkelerinden Suriye'ye DEAŞ'ı ihraç ettiler. Fransa'dan, Almanya'dan, Hollanda'dan Suriye'ye geldi. Biz 5 bin 500 DEAŞ'lı geldikleri yerlere gönderdik. Bunlar dürüst değil. Bunlar sadece laf üretiyorlar, biz iş üretiyoruz. Şu an bu mücadeleyi tüm onurumuzla sürdürüyoruz." İfadelerini kullandı.

"Suudi Arabistan aynaya baksın"

Harekata karşı çıkan AB ülkeleri ile Mısır ve Suudi'ye tepki gösteren Erdoğan, şunları söyledi:

"Önce Suudi Arabistan'dan başlayacağım. Suudi Arabistan aynaya baksın. Yemen'i bu hale kim getirdi? Yemen şu anda ne durumda? 10 binlerce insan ölmedi mi? Ey Suudi Arabistan önce siz bunun hesabını verin. Yemen fakr-u zaruret içinde. Bunun hesabını verin. Kalkıp da bizim attığımız terör örgütlerine karşı verdiğimiz mücadelede siz bize laf edemezsiniz. Hele Mısır, sen hiç konuşamazsın. Sen ülkende demokrasi katili olan bir kişisin. Yüzde 52 ile seçilmiş Mursi'yi mahkemede çırpınarak ölmesine sen neden oldun. Belki de operasyon yaptın. Ailesine bile defin için müsaade etmedin, sen böyle bir katilsin.

"Kapıları açar 3,6 milyon mülteciyi sizlere göndeririz"

Rejimin tutarsızlıkları işimizi zorlaştırdı. Rejim 8-9 yıl önceki rejim olsaydı bugün işler belki daha kolay olacaktı. Bizlerin Suriye halkına sevdamız tartışılamaz. Bizim derdimiz DEAŞ, YPG/PYD gibi terör örgütleriyledir. Bizim Kürt kardeşlerimizle sorunumuz yok. Ey Avrupa Birliği kendinize gelin. Bizim şu andaki operasyonumuzu bir işgal hareketi diye nitelersiniz işimiz kolay.

Kapıları açar 3,6 milyon mülteciyi sizlere göndeririz. Siz hiç samimi olmadınız 1963'ten bu yana oyaladınız."

Bizi eleştiren bazı Arap ve Avrupa ülkeleri acaba kaç Suriyeliye kucak açtı? Bu soruların cevabını bekliyoruz.

Uzun bir zaman boyunca beklediğimiz adımlar atılmamış, oylama taktiklerine başvurulmuştur. Parayla kullanılan bir örgütün hükmünün olamayacağı bellidir. NATO üyelerine sesleniyorum. Başta ABD. Biz Türkiye'yiz. Biz NATO üyesi ülkesiyiz. 5'inci maddeyi gayet iyi biliyorlar. Bu terör örgütleri NATO üyesi Türkiye'ye saldırırken siz buna sessiz kalamazsınız. NATO üyesiyseniz. NATO'ya karşı olan edinimlerini yerine getiren ülkelerden birisi Türkiye'dir. Siz Türkiye'yi birkaç tane zibidi terör örgütüne tercih etmeyeceksiniz öyle mi? Buna eyvallah edemeyiz. Dolayısıyla bunun da gereğini yapmaya mecburuz. Kim olursa olsun... Bütün bunlara rağmen meseleyi suhuletle çözmek için sabrettik. Sonuçta kendi göbeğimizi kendimizin kesmesinden başka çare kalmadığını gördük."

"DEAŞ'lılara ne yapılması gerekiyorsa onu yapacağız"

Harekatın yapıldığı bölgede tutuklu olan DEAŞ'lıların ne olacağı sorusuna da yanıt veren Erdoğan, "DEAŞ'ın en çok zarar verdiği ülkelerden biri Türkiye'dir. En somut başarıları kazanan ülke de Türkiye'dir. Hiç kimsenin ülkemize söyleyecek tek sözü olamaz. DEAŞ tehdidi lafını ağızlarından düşürmeyenlerin bu örgüte ne tür destek verdiklerini gayet iyi biliyoruz. Ülkemiz üzerinden Suriye'ye geçmeye çalışan DEAŞ sempatizanları konusunda bildiklerimizi anlatsak bunların sokağa çıkacak yüzü kalmaz. Kamplarda tutulan DEAŞ'lılar soruluyor. DEAŞ'ın başımıza bela olmasını istemediğimiz gibi, dünyanın da duçar olmasını arzu etmeyiz. DEAŞ'lılara ne yapılması gerekiyorsa onu yapacağız. Cezaevinde tutulması gerekenleri cezaevinde tutacağız, uyruğu belli olanları geri göndereceğiz. Kadın ve çocukları da kendi toplumlarına kazandırma gayretinde olacağız." değerlendirmesinde bulundu. (İLKHA)