Tunus'ta Pazar günü gerçekleşen milletvekili seçimlerinin ilk sonuçlarını ve başkanlık seçimlerini İLKHA'ya değerlendiren Tunuslu Aktivist ve Gazeteci Selman Zekri, ilk sonuçlara göre parlamento sahasında büyük bir değişikliğin olacağını, ancak ezici ve iç rahatlatıcı bir çoğunlukla seçimleri kazanan bir partinin olmadığını vurguladı.
"Nahda Hareketi, parlamentoda 50 sandalye aldı"
Seçimler hakkında değerlendirmelerde bulunan Tunuslu Aktivist ve Gazeteci Selman Zekri, "Aldığımız ilk sonuçlara göre parlamento sahasında büyük bir değişikliğin olduğu görülüyor. Ancak ezici ve iç rahatlatıcı bir çoğunlukla seçimleri kazanan bir parti yok. Hatta seçimde önde görünen ve seçimin galipleri olarak hesap edilen Nahda ve Tunus'un Kalbi partileri 'parlamentoda güçlü bir kitleyi temsil ediyorlar' denemeyecek kadar çok zayıf oranla kazandılar. İslam'i bir parti olarak Nahda Hareketi parlamentoda 50 sandalye alırken Nida Tunus Partisi'nden kalma bir parti olan Tunus'un Kalbi Partisi yaklaşık 40 sandalye aldı. Bu sonuç 2014 yılı seçimleriyle kıyaslandığında aradaki farkın çok olduğu görülüyor. Zira 2014 yılı seçimlerinde Nahda Hareketi 69 sandalye alırken, Nida Tunus Partisi 90 sandalye almıştı." dedi.
"Sahada yeni İslam'i gruplar kendini belli ettirmeye başladı"
Parlamentodaki ideolojik dağılımı anlatan Zekri, "Fakat parlamentoya ideolojik bir haritayla bakarsak 9 siyasi parti ve sayısız bağımsızdan oluşan Tunus'ta, solcu bir siyasi ve seçim ittifakı olan Halk Cephesi'nin aldığı sonucun şaşırtıcı olduğu görülüyor. Halk Cephesi bu seçimde sadece bir sandalye aldı. Buna karşılık sahada yeni İslam'i gruplar kendi belli ettirmeye başladı. Bu gruplara örnek olarak Onur Koalisyonu 17 sandalye, bir davet partisi olan Rahmet Partisi ise 5 sandalye aldı. Öte yandan başka şaşırtıcı bir detaysa Demokratik Akım Partisi ve Halk Hareketi çatıları altında toplumsal solcu kesimin 37 sandalye almasıdır. Tüm bunlardan daha şaşırtıcı bir sonuç daha var ki, o da Abir Musa öncülüğündeki Özgür Anayasa Partisi'nin 18 sandalye almasıdır. Abir Musa adlı kadın siyasetçi, Bin Ali rejiminden kalan ve üslubuyla özellikle İslami kesime karşı çok faşist bir dil kullanmasıyla bilinir." ifadelerini kullandı.
"Nahda Hareketi Lideri Raşid El Gannuşi devrimsel hitaba dönüş yapmıştı"
Nahda Hareketinin milletvekili seçimini birinci parti olarak kazanmasını değerlendiren Zekri, "Nahda Hareketinin seçim kampanyalarındaki hitabına bakıldığında görülür ki, Nahda Hareketi Lideri Raşid El Gannuşi devrimsel hitaba dönüş yapmıştı. Daha önce ülkenin maslahatı için eski düzenle uyumlu hareket etme politikası yürütürken, bugün, Nebil El Karavi liderliğindeki Tunus'un Kalbi Partisini kastederek, 'Yolsuzluğun eli üzerine el koymak artık mümkün değil' sözleriyle bir seçim kampanyası yürüttü. Bu da Nahda Hareket'nin 'yolsuzluğa savaş açama ve devrim değerlerine sahip çıkma' gibi en büyük seçim vaatleriydi." şeklinde konuştu.
"Nahda Hareketi seçimlerde birinci partidir"
Zekri, "Evet, Nahda Hareketi seçimlerde birinci partidir. Anayasaya göre seçilen Başkan'ın emri üzerine 2 ay içerisinde hükümeti kurmalıdır. Nahda Hareketi şuan başkanın kim olacak onu bekliyor. Özellikle Nahda, Kays Said'i destekleyeceğini açıklamıştı. Ülke ve Nahda açısından asıl kriz; Karavi'nin kazanması halinde, Anayasanın 89'uncu maddesi gereği 'hükümetin kurulmasını başka bir partiye verme' hükmünü yürürlüğe koyarak Nahda Hareketini saf dışı bırakabilir veya parlamentoyu feshedebilir." diyerek kapıda duran tehlikeye işaret etti.
Hükümetin kurulmasının önündeki zorluklara değinen Zekri, "Nahda Hareketi şuan kanuni olarak hükümeti kurmakla yükümlü partidir. Kendisine uygun olacak şekilde oy çoğunluğuna göre bir koalisyon birlikteliği kurmalıdır. Bu da gerçekten çok zor bir durum. Şuan birçok siyasi tarafı ve rakibi göz önüne aldığımızda ve seçim sahasındaki duruma baktığımızda özellikle bunun gerçekten çok zor bir durum olduğunu görüyoruz." dedi.
Nahda Hareketi sahnedeki en uyumlu partiydi
Zekri, "Nahda Hareketinin kazanmasındaki esas sebep insanların fasid ve mafya tarafından yönetilmekten korkmasıydı. Ayrıca Nahda Hareketinin sahnedeki en uyumlu parti olmasıydı. İnsanlardan bazıları Nahda'yı çok sevdikleri ya da ona tabi olduklarından dolayı tercih etmedi. Bilakis yolsuzluktan tutuklanmış Karavi'nin kazanmasından korktukları için Nahda'yı desteklediler." ifadelerini kullandı.
"Ülkede yaygınlaşan yolsuzluklara son verilmelidir"
Nahda Hareketinin hedeflerini anlatan Zekri, "Elbette ki Nahda Hareketinin ilk hedefi ve gelecekteki herhangi bir hükümetin önceliği, sosyal ve ekonomik olarak ülkeyi geliştirmek ve sağlık sektöründe, eğitimde, altyapıda ve yaşam alanlarında bozulma yaşayan Tunus vatandaşlarının yaşama haklarına odaklanmaktır.
İkinci hedef ise, tüm sektörlerde ve devlet ile idarenin tüm ortak alanlarında yaygınlaşan yolsuzluğa son verilmesidir. Bunlar bir Tunus vatandaşı için şuan en önemli haklardır." şeklinde konuştu.
"Bu seçimde seçmenlerin bağımsızlara eğiliminin arttığı görülüyor"
Zekri, "Belediye seçimlerinden bu yana sahnenin okuyucusu, gündemi takip ettiğinde, seçmenlerin partilerden ziyade bağımsızlara yönelme eğilimini görecek ve bu da cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Kays Said'in seçilmesiyle gerçekleşiyor ve kendini gösteriyor. Tüm bunlarla birlikte Nahda Hareketi, Cumhurbaşkanı Beji Essebsi'nin ölümünden sonra istisnai olarak gelen cumhurbaşkanlığı seçimlerine hazırlıksız yakalandı. Ayrıca birçoğu, Abdelfettah Moro'nun adaylığının ciddiyeti hakkında şüpheci oldu." dedi.
Son seçimlere katılımın azlığını değerlendiren Zekri, "Bunun nedeni, elbette, 8 yıl boyunca vatandaşın sosyal ve siyasal haklarına sırtını dönen siyasilere duyulan güven kaybında yatmaktadır. Bu tek başına halkın seçimi boykot ederek gitmemesi için yeterlidir." şeklinde konuştu. (Zeyd Varol-İLKHA)