PKK ve HDP'lilerin 6-8 Ekim 2014'teki saldırılarıyla şehadete erişen Yasin Börü, Hüseyin  Dakak, Hasan Gökgöz, Riyad Güneş anısına Mustazaflar Cemiyeti Diyarbakır Şubesi tarafından bir panel düzenlendi.

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Kongre Merkezinde yoğun katılımla düzenlenen panelde PKK'nin kanlı tarihine ve devletin 6-8 Ekim saldırılarındaki ihmallerine dikkat çekildi.

Panelin düzenlendiği salonun girişine Yasin Börü, Hüseyin Dakak, Riyat Güneş, Cumali Güneş ve Hasan Gökgöz’ün fotoğraflarının yer aldığı pankart asıldı.

Sunuculuğunu Muhammed Avcı’nın yaptığı panel Mehmet Emin Yılmaz'ın Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Panelin moderatörlüğünü de Rehber TV program sunucusu Fatih Taş Yaptı.

Panelde HÜDA PAR GİK Üyesi Şeyhmus Tanrıkulu, Gazeteci Olcay Ersoy, Avukat Hasan ve Şehitler Kervanı Platformu Başkanı Ömer Çelik birer sunum yaptı.

Panelde söz alan HÜDA PAR Genel İdare Kurulu (GİK) Üyesi Şeyhmus Tanrıkulu, "Katliamın ön sebepleri ve olayların genel bilançosu" konulu bir sunum yaptı.

Olayların gelişmesinde medyanın rolüne dikkat çeken Tanrıkulu, 6-8 Ekim’de de yapılan vahşetin öncesinde medya aracılığıyla zemin hazırlanıldığının altını çizdi.

PKK’nin katliam tarihine değinen Tanrıkulu, "Evet, Kürtlerin Dehhak’ı PKK’dir. Kurulduğu günden beri mazlum ve mustazaf Kürt halkını; Çoluk-çocuk, kadın-erkek, genç-yaşlı, sivil demeden onbinlercesini katleden; 15 bine yakın Kürt gencini infaz eden ve Kürdistan tarihinde gelmiş geçmiş en cani ve en barbar örgütle karşı karşıyayız. Bugüne kadar işlemiş olduğu cinayetler ve katliamlar belki unutulmuştur. Veya bu katliamlara tanık olanlar, yakınlarını kaybedenler buna şahit olmuşlardı, acılar yaşamışlardı. Ama diğer taraftan insanlar bundan maalesef haberdar olmamışlardı. Bu eli kanlı barbar ve cani örgütü biraz daha tanıyabilmek için 6-8 Ekim olaylarına giden süreç nasıl ve kimler tarafından kullanıldığına bakmak lazım." dedi.

"Fikirleriyle HÜDA PAR’la mücadele edemeyen bu cani örgüt, savaş yöntemine başvurmuştur"

Tanrıkulu şöyle devam etti: "Bu saldırıların elbetteki bir sebebi vardır. Bunların başında HÜDA PAR’ın siyaset alanında çalışmaya başlaması; ikna edici, kuşatıcı ve kucaklayıcı siyaset yapması, halkın maslahatını öncelemesi ve halkımızın maddi ve manevi kazanımlar elde edebilmesi için her zaman halktan ve Hakk’tan yana tavır koyduklarından dolayı saldırılara uğramıştır. 6-8 Ekim sürecinde de partimizin gönüllü ve resmi üyeliği olan bu kardeşlerimiz, vahşi bir şekilde katledilmiştir. Fikirleriyle, düşünceleriyle HÜDA PAR’la mücadele edemeyen bu cani örgütler, geçmiş tarihlerde de olduğu gibi Mekke müşriklerinin başvurduğu o şiddetli savaş yöntemine başvurmuşlardır."

"6-8 Ekim olaylarının gerçekleşmesinde hükümet içerisinde PKK ve HDP sevicilerinin payı vardır"

6-8 Ekim olaylarında kolluk kuvvetlerinin tutumuna değinen Tanrıkulu, "6-8 Ekim olaylarının gerçekleşmesinde birincisi hükümet içerisinde PKK ve HDP sevicilerinin payı vardır. İkincisi derin devletin sağ ve sol kanadı vardır. Üçüncü olarak da başrolde oynayan HDP/PKK vardı. Bu katliamları yapanlar, bu dünyada da belalarını bulmuşlar, halen de bulmaya devam ediyorlar. Katliamda derin devletin ve güvenlik güçlerinin bir kısmı kendilerinden yardım talep eden vatandaşlara nasıl cevap verdiklerini gördük. Bunlar ve mülki amirler hakkında herhangi bir işlem yapılmadı. Bunları biz unutmadık ve unutmayacağız." şeklinde konuştu.

Panele HÜDA PAR Genel Başkan Danışmanı Halef Yılmaz, HÜDA PAR Diyarbakır İl Başkanı Osman Aktaş, İTTİHADUL ULEMA Genel Başkan Yardımcısı Muhammed Özer ile sivil toplum kuruluşu temsilcileri, kanaat önderleri, şehid aileleri ve çok sayıda vatandaş katıldı.  (Ramazan Casuk, Süleyman Tunç, Ramazan Zeren-İLKHA)