Diyarbakır'ın Çınar ilçesinde soğan eken çiftçiler hasadı toplamaya başladı. Geçtiğimiz sene Türkiye'de ekonomik krize sebep olan ve hükümete zor anlar yaşatan soğanın veriminden memnun olan çiftçiler, fiyatından memnun değil.
Çınarlı çiftçiler, ektikleri hububat ve pamukla birlikte yaklaşık 15 yıldır Karabudak (Sipyag) ile Kuruyazı (Caferké) köyleri ve çevrelerinde kuru soğan ekimine başladı. Soğan yetiştiren çiftçiler, artan masraflar nedeniyle emeklerinin karşılığına alamadıklarını ve zor günler yaşadıklarını belirtiyorlar.
Son dönemde artan yakıt fiyatları, işçilik ve maliyetlerde meydana gelen artış nedeniyle zarar ettiklerini belirten çiftçiler, emeklerinin karşılığını alamadıklarını söylüyor.
Ekilen soğanlar iklime ve toprak koşullarına bağlı olarak 5-6 ay sonra hasat edilebilecek olgunluğa erişiyor. Soğanın toprak üstünde kalan yeşil yapraklarının kuruması ise hasat zamanın geldiğini gösteriyor.
Soğan hasadı için günün ağarmasıyla tarlaya giden mevsimlik işçiler, zor şartlara aldırış etmeden geçimlerini sağlamak için karanlık çökünceye kadar çalışıyor. Bu işçiler arasında, maddi durumları iyi olmayan okul çağındaki birçok çocuk da bulunuyor.
"Yaklaşık 100 dönüm soğan ektik ama pişman olduk"
6 yıldır soğan ekerek geçimlerini sağladıklarını belirten çiftçilerden Baver Kızıltoprak, "6 yıl önce toprağımızda su çıkarıp soğan ekmeye başladık. İlk yıl verimi de parası da iyiydi. Her yıl kârı azalıyor. 10 yıldır soğan ekenler “artık ekmeyeceğiz” diyorlar. En fazla 15-20 dönüm ekerler başkada ekmezler. Soğan durumu iyi değildir. İşçi parası, gübre ve mazot fiyatları günbegün artıyor. Her sene de soğan fiyatı biraz daha azaldığından soğan ekme işi azalmış durumda. Bu sene 50-60 kuruştan satılacağı söyleniyor, bu fiyat maliyetleri kurtarmıyor. Son iki yıldır gübre, mazot ve birçok gider fiyatı ikiye katlanmış olmasına rağmen ürün fiyatlarımız azalıyor. Geçtiğimiz sene soğan fiyatı bir liraydı. Bu seneye göre iyiydi. Yaklaşık 100 dönüm soğan ektik ama pişman olduk." dedi.
"Bu yıl soğan hiç para etmiyor"
Karabudak köyünde çiftçilik yaptıklarını aktaran Mehmet Siraç Aran, "Soğanlar geçen yıl çok para etti. Neredeyse hükümet işi bırakıp soğan toplamaya gidecekti. Bu yıl soğan hiç para etmiyor. O kadar uğraşıyoruz mazot parası bile çıkmıyor. Soğan kilosu şu anda tarlada 50 kuruştur. Pazarda ise soğan 2 lira satılıyor. Bu haksızlık değil mi? Biz satıyoruz 50 kuruşa, millet 2 liraya alıyor. Mazotun litresi 6 lira 50 kuruş olmuş. Çiftçiye indirim olduğunu söylüyorlar ancak bize hiç indirim yok. Yüzde 5 indirim, 25 kuruş ediyor. Tarladaki tüm işlerde traktörün kullanılması gerekir. Traktör de mazotla çalıştığı için sıkıntı büyük." ifadelerini kullandı.
Aran, " Yaptığımız ilaçlamalarda ilaçlar hiç etkili olmuyor. İlaçlar o kadar etkisizdir ki biz içsek zehirlenmeyiz. 25 bin liraya ilaç aldık ancak hiç etkisini görmedik. Bizdeki ilaçlar hiç fayda etmiyor. Batıda ilaçlar bir kere kullanılıyor. Biz burada 10 kere kullanıyoruz hiç faydası yok. Devletin bu işe bir el atması gerekiyor. Yaptığımız masraflardan dolayı bu iş bizi kurtarmıyor. Geçen yıl millet soğanları dönüm başına 4 lira 50 kuruşa verdiler. Tarla sahipleri hiçbir şeye dokunmuyorlardı. Bu yıl tarla sahipleri hasadını yapıyor temizleyip çuvallıyor gelen müşteri 50-60 kuruş diyor. Gerçekten bizi kurtarmıyor. Devletin buna bir el atması gerekiyor." şeklinde konuştu.
"Verilen paradan ne patron ne de işçi memnun”
Yıllardır mevsimlik işçilerin çavuşu olarak çalışan Abidin Asar, "İşçilerin çavuşuyum. Sabah 05.30'da işçileri evlerinden toplayıp tarlaya geliyoruz. Bu yıl memnun değiliz. İşçi yevmiyesini zor çıkarıyor. Var olan işsizlikten dolayı mecbur gelip ucuza bile olsa bu işi yapıyoruz. Topladığımız soğan çuvallarına göre para alıyoruz. Ekibimiz 23 kişidir. 60 dönüm tarlada çalışıyoruz. Yaklaşık 20 gün burada çalışacağız. Bu işi yaklaşık 5 yıldır yapıyoruz. Tarla sahibini kurtarmadığından işçiye de az vermek zorunda kalıyor. Verilen paradan ne patron ne de işçi memnundur." dedi.
Şehirde yaşadığını, hafta sonları mevsimlik işçilerle köyde soğan topladıklarını aktaran Ömer Asar, şunları söyledi:
"Tarlada soğan işi yapıyoruz. Sabahları güneş doğmadan yola çıkıyoruz. Tarlaya bir saatlik yolumuz var. Gelene kadar güneş doğuyor. Tarlaya gelir gelmez işbaşı yapıyoruz. Önce tarladaki bütün soğanları topraktan çıkarıp topluyoruz. Toplamayı bitirdikten sonra soğanın yeşil olan kısmını makaslamaya başlıyoruz. Makaslama bittikten sonra soğanları torbalıyoruz. Yemek ve su gibi tüm ihtiyaçlarımızı tarlada karşılıyoruz. Memnun olduğumuzu söyleyemeyiz ama mevcut işsizlikten dolayı bu işi yapmak zorundayız."
Çınar Anadolu Lisesi öğrencilerinden Menice Asar, "Hafta içi okula gidiyorum. Hafta sonu da aile bütçeme katkıda bulunmak ve okul harçlığımı kazanmak için soğan toplamaya geliyorum. Emeğimizin karşılığını alamazsak da çalışmamaktan iyidir. Sabah namazını kılıp evden çıkıyoruz, akşam karanlığında da eve dönüyoruz. Günlüğümüz yaklaşık 50 lira oluyor." ifadelerini kullandı. (Mehmet Sait Çelik, Cihan Çetin, Tarhan İrtem – İLKHA)