İdeal Eğitim Vakfı (İDEV), İstanbul’da “Evlilik Semineri” adıyla bir program düzenledi. Sultangazi'de düzenlenen programa, konuşmacı olarak İTTİHADUL ULEMA Genel Başkan Yardımcısı Suat Yaşasın ve Gazeteci-Yazar Mehmet Ali Gönül katıldı.

Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan program, İDEV Sultangazi Temsilcisi Ahmet Ural’ın açılış konuşmasıyla devam etti.

İdeal Eğitim Vakfı’nın 2019 yılının Mart ayında kurulduğunu ve yapacağı tüm çalışmaları eğitim temeli üzerine bina ettiğini belirten Ural, bu çerçevede aile ve toplumu doğrudan ilgilendiren konularda insanları bilgilendirmek için aylık seminerler dizisi hazırladıklarını söyledi.

Ural, “İDEV, her ay yapılacak bu seminerlerin konusunu evlilik, aile kurumu, çocuk eğitimi, neslin muhafazası, sosyal medya kullanımı, ahlaki yozlaşma, uyuşturucu kullanımı ve madde bağımlılığı, bilinçli bir toplumun inşası, ideal insan olarak belirledi. Her ay bu konulardan birisini işlemeyi hedeflemektedir.” dedi.

Açılış konuşmasının ardından söz alan İTTİHADUL ULEMA Genel Başkan Yardımcısı Suat Yaşasın, evlilik hususunun, Âdem Aleyhisselam’dan günümüze kadar hiç değişmeyen tek yöntem olduğunu söyledi.

“Asıl husus insanın yetişmesidir”

Yaşasın, “Hazreti Âdem Aleyhisselam’dan kıyamete kadar çok değişik yöntemler gelişecek. Ancak fıtratın esası olan evlilik hususu mühim bir noktadır. Evlilik insanın sadece şehvet ihtiyacını gidermek amaçlı değildir. Bu sadece Allah’u Teâlâ’nın yönlendirmesi için teşvik edici güçlü bir unsurdur. Asıl husus insanın yetişmesidir.” dedi.

“İnsan yetiştirme hususu evlilik yoluyla olmalıdır”

İnsanın en temel özelliğinin zayıflığı olduğunu ve insan yaratıldıktan sonra Âdem Aleyhisselama ilk sunulan şeyin evlilik olduğunu belirten Yaşasın, “Allah’u Teala Hazreti Adem ile aile olacak bir insan yaratmıştır. Allah’u Teâlâ’nın insanı yaratmasındaki ana gaye insanın kendisidir. Allah’u Teâla yarattıklarının tümünü insana musahhar kılmıştır. Allah’u Teâla, insanı halife olarak nitelendiriyor. Halife olmasının en önemli hususu insanın zayıflığını hissederek evlenmesidir. Kendisini zayıf görüp evlilikle güç kazanmaya çalışmasıdır. Dikkat edilirse insanlar değerlendirildiğinde bekâr mı yoksa evlimi olduğu sorulur. Bu önemli bir husustur.  İmam olarak namaz kıldıracaksa evli olup olmadığı sorulur. Evlilik insanı olgunlaştırır. İnsan olmanın önemli bir unsurudur. İkinci önemli husus ise insan yetiştirme hususudur. Biyolojik olarak Allah’u Teâla, evliliği fıtratın sünneti olarak kâinata yerleştirmiştir. İnsan yetiştirme hususu da evlilik yoluyla olmalıdır. Evlilik yoluyla oluşmamış insanlar gerçek manada insan olamazlar. Bir tarafları hep eksik kalır.” diye konuştu.

“İslam, insan yetiştirmekte kadını erkekten daha üstte tutar”

İslam dininde en önemli hususun insan yetiştirmek olduğunu vurgulayan Yaşasın, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Dinimizde en fazla önem verilen şey mademki insan yetiştirmektir o zaman insanı yetiştirmekten daha önemli bir iş yoktur. İnsanın yetiştirilmesi dinimizde merkezdedir. İslami sorumlulukların, ibadetlerin tamamının yerine getirilmesi peygamberliğin esas görevi değildir. Peygamberlerin esas görevi insan yetiştirmektir. Bu hususta dinimiz insan yetiştirmede erkekten çok kadına görev vermiştir. Kadının insan yetiştirmekte merkezi bir rolü olduğunu görürüz. Birçok kişinin dine saldırırken kullandığı husus, İslam’ın kadınına erkekten daha geride bir rol biçtiği hususudur. Kadın ile erkek eşit değildir. Tam tersine İslam kadına pozitif ayrımcılık göstermiştir. İnsanın yeteri kadar yetiştirilmesi, onun hayatın merkezine alınması noktasında erkeğin eksiklikleri var. Çocukların babalara teslim edildiği halleri ile annelerinin yanındaki halleri arasında ciddi anlamda farklılık vardır. Bu hususta din kadına güvenmiştir. İslam insan yetiştirmekte kadını erkekten daha üstte tutar. İnsan yetiştirmek dinin asıl görevidir. Kadının yeri insan yetiştirmek adına kendi evidir.”

“Bütün medeniyetlerin ortak unsuru evliliktir”

Evliliğin herkes için, her toplum için bir ihtiyaç olduğunu söyleyen, Gazeteci-Yazar Mehmet Ali Gönül, “İnsanların fıtratında bir imza var. Bugünkü tabir ile yazılım kodlaması var. İnsanın fıtratındaki kodlamayı Allah’u Teâla yapmıştır. O yazılımın bir maddesi de yalnızlığın insana has olmadığıdır. İnsan mutlaka kendisini tamamlayacak birisine ihtiyaç duyar. O açıdan bütün medeniyetlerin temelinde ortak unsur evliliktir. Her medeniyet mutlaka bu kurumu bir şekilde yaşatmıştır.” Şeklinde konuştu.

“Aileyi yıkmaya yönelik projeler var”

Gönül, “Avrupa ülkelerinin kanunlarında devlet sürekli olarak çocuk yapmaya teşvik ediyor. Evliliği teşvik etmiyor ama evli gibi olmayı teşvik ediyor. Yeter ki çocuk dünyaya gelsin. Bugün aileyi yıkmaya yönelik projeler var. ‘İstanbul Sözleşmesi’, cinsiyetsizliği kabul ediyor. Kadını kadınlıktan, erkeği erkeklikten uzaklaştırarak cinsiyetin adını koymadan bir tür mahlûkatın kabul ettirilmesidir. Bu kadın için de erkek için de pozitif bir ayrımcılık değildir. Bu nesli tahrip etmektir. Böyle bir proje basında yer alıyor.” dedi.

“Evlilik bir ihtiyaçtır ama ihtirasa dönüşmemelidir”

Gönül, son olarak şu ifadeleri kullandı: “Allah’u Teâlâ’nın tarih boyunca koyduğu bir kanun var. O kanun da yaratılışımızdaki kodlamadır. İnsanın üç durumu var. Bunlardan birisi ihtiyaç, birisi ihtiras diğeri de imtihandır. Evlilik bir ihtiyaçtır ama ihtirasa dönüşmemelidir. İhtirasa dönüştüğü an imtihan ortaya çıkar ve imtihan kaybedilmiş olur. Eğer bir imtihanı helal ve haram çerçevesinde düşünüp helalinden faydalanmazsak imtihanı kaybederiz. Hayat bu üçgen içerisindedir. Allah temiz olan birisine temiz olmayan birisini nasip etmez.”

Program, İTTİHADUL ULEMA Üyesi Molla Cemal Çınar hocanın yapmış olduğu dua ile son buldu. (Nizamettin Aşkın- İLKHA)