EKONOMİ SERVİSİ

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası tarafından düzenlenen Türkiye Tarım Politikaları ve Geleceği Konferansı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun katılımıyla gerçekleştirildi.​

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu konferansta yaptığı konuşmada, tarımın asla ihmal edilmemesi gereken bir alan olduğunu vurguladı. “Dünyayı doyuran kimse, dünyanın lider ülkesi de olur” diyen Hisarcıklıoğlu, “Her yıl bir Türkiye kadar nüfus dünyaya dahil oluyor. İkincisi dünyada orta sınıf devamlı büyüyor. Orta sınıf, daha çok tüketiyor, daha çok harcıyor. Her yıl orta sınıfa 2 Türkiye ekleniyor. Üçüncüsü yanı başımızda, çevre coğrafyamızda 2 milyar kişi yaşıyor. 500 milyar dolar gıda, tarım ve hayvancılık ürünü ithal ediyor. Sonuçta, elimizde müthiş bir imkan var. Tüm bu coğrafyayı biz doyurabiliriz. Böylece hem para, hem de stratejik güç kazanırız” dedi.

“ÜLKEMİZ TARIMSAL HASILADA AVRUPA’DA 1., DÜNYADA 7. SIRADA”

Türkiye’nin tarım ve hayvancılığının asıl sınavının bu olduğuna değinen Hisarcıklıoğlu, “Geleneksel sektörlerimizi nasıl dönüştüreceğimiz, önümüzdeki 10 yılın temel tarım ve sanayi politikası problemidir. Bir an önce buna odaklanmamız lazım. Peki şu an ne durumdayız? Ülkemiz tarımsal hasılada Avrupa’da 1., dünyada 7. sırada. 384 milyar dolarlık bitkisel ve hayvansal üretimimiz var. Tarım ve hayvancılık sektörümüz, 18 milyar dolarlık ihracat, 13 milyar dolar ithalat yapıyor. Yani dış ticaret fazlası verdiğimiz ender sektörlerden biri. Ayrıca, hammadde ithal edip işleyerek, katma değeri ülkemizde kalacak şekilde, ihracat yapabiliyoruz. Mesela buğdayda, 2002-2018 yılları arasında, 15 milyar dolar değerinde, 54 milyon ton ithalat yaptık. Ama buna karşılık, 27 milyar dolar değerinde 68 milyon ton mamul ihracatı gerçekleştirdik. Küçükbaş hayvan varlığında Avrupa'da birinci sıradayız. Büyükbaş hayvan varlığında ise Fransa'dan sonra ikinciyiz. Bunlar iyi olduğumuz alanlar” dedi.

“ÜRETTİĞİNİ SATMA MODELİNDEN, SATACAĞINI ÜRETME MODELİNE GEÇMEMİZ GEREK”

Hisarcıklıoğlu, “Evvelsi akşam Ankara’da Tarım, Orman Bakanımız Sayın Bekir Pakdemirli’yle bir araya geldik. 3. Tarım ve Orman Şurası öncesi sizlerden gelen sorunları ilettik ve önerilerimizi paylaştık. Bunlardan ilki, ürettiğini satma modelinden, satacağını üretme modeline geçmemiz gerektiğiydi. İkincisi, tarımda ve hayvancılıkta girdi maliyetlerimizi düşürmek için mutlaka birlikte üretim modeline geçmeliyiz. Sözleşmeli üretim modeli yaygınlaştırmalı. Atıl durumda bulunan hazine ve şahıs arazileri, arazi bankacılığıyla kiralanarak üretime kazandırılmalı. Ölçek ekonomisine geçilmeli. Artık bu devirde ayakta kalmak istiyorsan, çok üreteceksin, çok alacaksın, çok satacaksın. Bunu başarmanın bir yolu da kooperatifçilik. Bu alanda zaten güze örnekler de var. Üçüncü olarak, ürünün ekimden nakde dönüşeceği sürece uygun şekilde, üreticiler için yeni finansman modeli lazım. Tarımsal destekler, ekim zamanından önce belirlenip, vaktinde ödenmeli. Dördüncü olarak, sektördeki işgücü ihtiyacını karşılamak için, yeni bir sosyal güvenlik sistemine ihtiyaç var. Beşincisi, Hayvancılığı ülkemizin şartlarına ve özelliklerine göre yeniden tasarlamalıyız. Doğu Anadolu’da “ham materyal üretimi”, Ege ve Akdeniz’de “Süt Hayvancılığı” ve İç Anadolu’da “Besicilik” amacıyla, Organize Hayvancılık Bölgeleri kurmalıyız” ifadelerini kullandı.

“BİR VE BERABER OLUNCA, ALLAH RAHMETİ VE BEREKETİ DE VERİR”

Son 25 senede, iç ve dış kaynaklı, onlarca kriz ve çalkantı yaşadıklarını belirten Hisarcıklıoğlu, “Hepsinin üstesinden geldik ve yola devam ettik. Birlik ve beraberlik içinde hareket ederek, yine pek çok engeli aşarız. Şunu özellikle hep akılda tutalım. Kavga ile sıkıntı çözülmez. Ortak akılla diyalogla çözülür. Bir ve beraber olunca, Allah rahmeti ve bereketi de verir. Yeter ki birbirimizi ötekileştirmeyelim. Farklılıklarımızı zenginliğe dönüştürmemiz lazım. Hep birlikte el ele verdiğimizde, kimse bileğimizi bükemez. Devletten tek isteğimiz, rakiplerle eşit şartlar olsun. Gerisini biz hallederiz” dedi.