Eminönü’nde büfe işleten Yunus Ebrar Beşinci, gerekli izinlerinin olmasına rağmen zabıta tarafından içecek dolaplarının kaldırıldığını ileri sürdü. Beşinci, daha önce de zabıtalarla sorun yaşadıklarını son zamanlarda bu sorunların arttığını söyledi.
Beşinci, zabıtanın gâh içecek dolaplarını kaldırdığını gâh ızgaralarına el koyduğunu belirterek, sorunun çözüme kavuşması adına karşılarında yetkili birisini bulamadıklarını ifade etti.
İBB’nin kiracısı olarak her ay düzenli olarak işgaliye parası ve kirasını ayrı ayrı ödediğini ancak hukuksuz bazı işlemlerin kılıfına uydurularak yapıldığını iddia eden Beşinci, “İçerde ne oluyorsa zabıta bir gün gelip dolabı kaldıracağını söylüyor. Kardeşim ben bunun işgaliyesini ödüyorum. Sen izin verdiğin için burada’ diyorum. ‘Yok, ben anlamam’ deyip kaldırmaya çalışıyorlar. Konuya ilişkin tebligat bile göndermiyorlar. Talimat gönderip işgaliyemizi iptal ettiklerini söyleseler yine kabul ederiz. Fakat böyle bir şey olmamasına rağmen 50 kişi birlikte gelip adeta saldırı yapar gibi dolabı alacaklarını söylüyorlar.” diye konuştu.
“3 ay önce burada 6 personel çalışıyordu şimdi 2 kişi duruyoruz”
Beşinci, “Benim, Ticaret Odasından, Tarım Orman Bakanlığı’ndan gıda satışı yapabileceğime ilişkin belgem var. Ruhsatımda da gıda satış yapmaya iznim var. Burada tost, köfte, balık gibi ürünler satıyorum. Zabıta gelip ‘bundan sonra köfte satamazsın! Bu şekilde karar aldık.’ diyor. Fakat benim belgem var. Dolapları aldıkları gibi defalarca ızgaraları da aldılar. Kanun çıktığını söylüyorlar. O zaman benim belgelerim ne olacak? Benim resmi olarak satış yapabilme yetkisine sahip evraklarım var. Daha önce bu durumu Zabıta Daire Başkanlığı ile de görüştüm. Buraya 20 bin TL kira ödediğimi ve bu ürünleri satmam gerektiğini söyledim. 3 ay önce burada 6 personel çalışıyordu. Şimdi 2 kişi duruyoruz. Bana ‘gazete sat’ diyorlar. O zaman kirayı nasıl ödeyeceğim. 20 bin TL kirayı ödeyebilmem için ayda 50 bin gazete satmam gerekiyor. O kadar gazete satabilsem yayınevi kurardım.” şeklinde konuştu.
“Esnafı çıldırtacak duruma getirdiler”
“Bahsedilen şeyler makul şeyler değil. Her türlü iznim var ama satış yapamıyorum.” diyen Beşinci, “Burada yapılan bir zulüm var. Esnaf da vatandaş da bu durumdan şikâyetçidir. Burada vatandaşın problemini çözüme kavuşturacak hiçbir uygulama yapılmıyor. Bugüne kadar gittiğim hiçbir kurumda sorunlarımızı çözecek birisini bulamadım. Bu problemin çözülebilmesi için yetkililerle görüşmek istiyoruz. Bizim amacımız harama bulaşmadan ticaret yapıp para kazanmaktır. Yanlış bir kural varsa ve toplumdan düzeltilmesi yönünde talep varsa düzeltin. Nasıl ki belediye kirayı 3 bin lira yapamıyorsa, onun paraya nasıl ihtiyacı varsa benim de kiramı ödeyebilmem için bazı ürünleri satıp para kazanmam gerekiyor. Birileri içerden bazı ürünleri satamayacağımıza dair kara alıyor. O zaman burada ne satacağım? Esnafı çıldırtacak duruma getirdiler.” dedi.
“Bir yanlış varsa yanlışı çözecek birisinin de olması gerekir”
Daha önce de zabıta ve esnaf arasında sürtüşmelerin olduğunu ancak son dönemde bu sürtüşmelerin arttığını hatırlatan Beşinci, son olarak şu ifadeleri kullandı:
“Burada siyasi bir şey devşirmeye çalışmıyorum. Buraya gelen zabıta ile de bir sorunum yok. Onlar da işlerini yapmaya çalışıyorlar. Neticede burada gayri resmi iş yapmıyorum. Yaptığım iş belli. Şayet bir yanlış varsa karşımda sorunu çözecek birisinin olması ve çözüme yönelik adım atması gerekir. Ben burada batıp gitsem benden sonra gelen kişi de aynı şeyi yaşayacak. Buradaki düzen çarkı çevirebilecek bir düzen değildir. Burada esnafın bir problemi var. Vatandaş burada Köfte, Balık yemek istiyor.” (Nizamettin Aşkın- İLKHA)