Bingöl'ün Solhan ilçesinin Murat köyünde yapımı süren Kalehan 2 Barajı nedeniyle sular altında kalacak alanda yürütülen kurtarma kazısında Urartu ve Bizans dönemine ait bulgular ortaya çıkarılıyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü öncülüğünde Murat köyündeki Norik Höyük'te geçen sene başlatılan kurtarma kazıları 158 kişinin katılımıyla devam ediyor.
Elazığ Müze Müdürlüğü bünyesinde Fırat, Van Yüzüncü Yıl ve Bingöl üniversitelerinden uzmanların da katılımıyla, 158 kişilik ekip tarafından yürütülen kurtarma kazısında yaklaşık 3 bin 600 yıl öncesine ait yerleşim alanı ile Urartu ve Bizans dönemlerine ait çok sayıda eser gün yüzüne çıkarılıyor.
"Norik 1 Höyük'te etrafı surlarla çevrili askeri bir yerleşke gün yüzüne çıkarıldı"
Kazı çalışmaları hakkında bilgi veren Elazığ Müze Müdürü ve kazı başkanı Ziya Kılınç, 158 kişinin katılımıyla sürdürülen arkeolojik kazıda şimdiye kadar çok sayıda eser ve seramik parçası bulduklarını belirterek, "Yapımı devam eden Kalehan 2 Barajı suları altında kalacak alanda, 2 yıldır çalışma yürütmekteyiz. Birinci çalışmamızı hemen alanın kuzey-doğu kısmında bulunan Norik 1 Höyüğü'nde 2018 yılında çalışmalarımız başladı. 2 bin 500 metrekarelik bir alanda ona on açmalarla gün yüzüne çıkarılmıştır. Bu çalışmalar neticesinde etrafı surlarla çevrili askeri bir yerleşkeyi gün yüzüne çıkarıldı. Burada Urartu dönemine ait mezardan yılan başlı bilezikler ve bronz kemerler bulundu. Bu kemerler üzerinde savaş sahnelerinin canlandırıldığı görüldü." diye konuştu.
"Zemindeki ana kayaya kadar arkeolojik çalışmalar devam edecek"
Norik 2 Höyükte yapılan sondaj çalışmaları sonucu buranın bir höyük olduğu kanaati uyandığını ifade eden Kılınç, "Koruma Kurulu kararıyla tescillenen höyükte bu yıl da kazı çalışmalarımızı bakanlık izni doğrultusunda başlattık. Şu ana kadar 36 açmada çalışmalarımız yürümekte. Birçok açmada kazı çalışmaları, zemine inildiği için tamamlandı. Şu an ise höyüklerin kuzey tarafındaki açmalarda çalışmalar devam etmekte. Bu açmalarla birlikte toplam 3 bin 500 metrekarelik bir alanda tamamen zemindeki ana kaya ulaşana kadar arkeolojik çalışmaları yürüteceğiz." dedi.
"Eserlerin yüzde 80'lik dilimi Urartu dönemine ait"
Kazı çalışmalarını 5 aydır yürüttüklerini belirten Kılınç, şunları söyledi:
"Norik Höyük'te yaptığımız arkeolojik kazılarda erken demir çağı dediğimiz günümüzden 3 bin 600 yıl öncesine kadar bir kültür yerleşkesi olduğu görülmekte. Her gün sayısız envanterlik ve etütlük eser çıkarılmaktadır. Şu ana kadar envanter nitelikteki eser sayımız 100'ü geçti ancak etütlük mahiyette de yine 300 civarında eser mevcut. Bunlar da tamamlanabilecek durumda. Bunun yanında binlerce belki milyonlarca seramik kırığı, seramik parçasını bulduk. Alanda yapılan analizlerde Urartu ve Bizans dönemine ait eserler çıktı. Eserlerin yüzde 80'lik dilimi Urartu dönemine ait. Norik Höyük'te bir müzeyi dolduracak kadar eser bulundu. Bu eserler emaneten Elazığ Müze Müdürlüğünde korunacaktır. Bingöl'ün ilk tarihi bulguları olan bu eserler, ileride kurulacak Bingöl Müzesi'ne devredilecektir."
"Norik Höyük'teki kurtarma kazılarında 4 farklı kültür katmanı tespit ettik"
Fırat Üniversitesi İnsani ve Sosyal Bilimler Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Doktor Öğretim Üyesi Abdulkadir Özdemir de Norik Höyük'teki kurtarma kazılarında, 4 farklı kültür katmanı tespit ettiklerini belirterek, şunları söyledi:
"En üst tabaka Bizans, ikinci katman geç demir çağı, üçüncü katman orta dönem denilen Urartu, dördüncü katmanda ise erken demir çağı izleri görülmektedir. Erken demir çağı aslında Bingöl bölgesinde pek de bilinmeyen bir dönemdir. Bingöl demir çağı yönünde çok fazla bilinmiyor. Norik 1 ve Norik 2 Bingöl'ün ilk sistemli arkeolojik kazıları arasındadır. Bu kazılarla buradaki yerel insanların nasıl yaşadıklarını, hangi hayvanlarla beslendiklerini, hangi tarım ürünlerini kullandıklarını ortaya çıkaracağız. Gereken analizlerimiz yapılıyor. Her kesitimizde yaşlandırma için karbon örneklerini aldık. Bunları ABD'deki beta analitik laboratuvarına gönderdik, bunları sonuçlarıyla birlikte buradaki Murat Höyüğümüzün tabakalanmasını karbonla hep birlikte ortaya koyacağız." (Nihat Kanat-İLKHA)