Dış Haberler Servisi

İşgalci siyonistler önceki gün yine bir vahşete imza attı. Filistinli bir kadını şehit eden işgalcilere uluslararası bir tepki gelmemesi dikkat çekti. Maktulün kadın olması ve 50 yaşında olması bile bu sessizliği bozmaya yetmedi. İşgalcilerin bu vahşetini gazetemize değerlendiren Filistin Dayanışma Derneği (FİDDER) Başkanı Muhammed Mişeniş, işgalcilerin bu cüretinin temelinde sessizliğimizin olduğunu ifade etti.

Mişeniş, terörist işgal rejiminin gün ortasında bütün dünyanın gözü önünde işlemiş olduğu bu cinayetin hem Filistinlilere hem de insanlığa karşı bir suç olduğunu belirterek, “bütün insanlığın, dünyanın buna sessiz kalması da ayrıca bir insanlık sorumluluğudur.” dedi.

“HERKES TEPKİ GÖSTERMELİ”

Bütün herkesi, işgalcilerin katliamlarına tepki koymaya çağıran Mişeniş, şu mesajı verdi: “Filistin yönetiminin Oslo sürecini tamamen iptal etmesini ve israil’le yürüttüğü bütün güvenlik, koordinasyon faaliyetlerini ve diğer çalışmaları ve tüm ilişkilerini kesmesini istiyoruz. Ayrıca Batı Şeriada’ki direniş güçlerinin buna karşı tepki ortaya koymalarını, direnmelerini istiyoruz.”

HUKUKÇULARDAN TEPKİ

Siyonist katillerin Filistinli kadını şehit etmesine ilişkin hukukçulardan da tepki geldi.

Konuya dair değerlendirmelerde bulunan Hukukçular Derneği Başkanı Av. Cavit Tatlı,” Bu olayın hukuk karşılığı cinayettir.” dedi.

Tüm dinlerde ve hukuk sistemlerinde yaşam hakkının önemli olduğunu hatırlatan Tatlı, “Ama Filistin topraklarında işgalci rejim açısından Filistinlilerin, Müslümanların ya da Rachel Corrie gibi Müslüman olmasa da insani sebeplerle orada bulunan kişilerin yaşam hakkı yoktur. Bunu ya kendi dinlerinden ya da hukuklarından alıyorlar” diye konuştu.

“SİYONİSTLERİN YAPTIĞI HER EYLEM BM TARAFINDAN SADECE KINANIYOR”

“Ateş eden kişi de, emri veren de, orada bulunanlar da suçludur.” diyen Tatlı,  “Kameraların önünde gerçekleşen bir suç var. Bunun yargılanmasının yapılması gerekiyor. İç hukuk anlamında yargılama yapmayacakları kesin. Uluslararası hukuk anlamında ise BM kararıyla yapılabilir. 1948 yılında kurulan siyonist israil’in yaptığı her eylem BM tarafından en fazla, kınanıyor. Kınandıktan sonra yaptırım uygulayacak bir güç yok.” dedi.

“TÜM İZLERİ SİLMEYE ÇALIŞIYORLAR”

Filistin’de her gün haksız yere birilerinin katledildiğine, birilerinin alıkonulduğuna dikkat çeken Tatlı, şunları söyledi: “Bu yavaş yavaş yapılır. Her gün bir tarihi eser yok edilir. Bu yok edilen tarihi eserler de Osmanlı eserleridir. Tüm izleri silmeye çalışıyorlar. Biz ise yapılanlardan sonra bir şeyler yapmaya çalışırız. Onların bir düşüncesi, bir hedefi var. Oraya ait plan çerçevesinde her gün adım adım ilerliyorlar. Bizim Kudüs ile ilgili bir planımız, yol haritamız yoksa orada öldürülenlere üzülmenin dışında bir şey yapamayız. Her zamanki gibi üzülüp kızacağız ve ardından unutacağız. Ta ki, yeni bir kişiyi gözümüze sokarcasına kameralar önünde öldürene kadar.”

“BİR ARAYA GELMEZSEK SORUNLARIMIZ BİTMEZ”

Avukat Tatlı son olarak şu ifadeleri kullandı: “Acil olarak, birinci gündem maddesi olarak Kudüs özelinde, Mescid-i Aksa özelinde insan yaşamını önemseyen herkesin bir araya gelmesi gerekiyor. Aksi takdirde ne Suriye’deki sorun, ne bölgedeki sorun bitecek. Bunlar sadece israil’in sebep olduğu sorunlar. Bu meseleyi çözmenin yolu bir plan dairesinde ne yapılacağını konuşmak için bir araya gelmektir. Bunun için o kadar işimiz var ki, buna sıra gelmiyor. Sıra gelmediği için de öldürülen bir hanımefendiden sonra ancak üzülebiliyoruz.”