EKONOMİ SERVİSİ
Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Sheraton Otel'de düzenlenen Türkiye-İran İş Forumu'ndaki konuşmasında, İran Cumhurbaşkanlığı Ofisi Başkanı Mahmud Vaizi ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez'in eş başkanlıklarında gerçekleştirilen 27'nci Türkiye-İran Karma Ekonomik Komisyon Toplantısı'nın çok verimli çıktıları olacağını söyledi. İki ülke arasındaki ilişkilerin son derece olumlu düzeyde seyrettiğini dile getiren Pekcan, "İran ile ilişkilerimiz yapıcı ve iş dünyasının önünü açıcı bir yön almaktadır. Her iki ülkenin hükümet yetkilileri olarak bu konuda kararlıyız. Ticaretin geliştirilmesi ve yatırımların karşılıklı olarak artırılması yönünde destekler vermeye devam edeceğiz." diye konuştu.
HEDEF 30 MİLYAR DOLAR TİCARET HACMİ
Pekcan, iki ülke Cumhurbaşkanları tarafından hedeflenen 30 milyar dolar ticaret hacmine ulaşmak için çalışmalar yürüttüklerine işaret ederek, şunları kaydetti: "İş dünyamıza ikili ticaret anlaşmalarımız ile Tercihli Ticaret Anlaşması'ndan yararlanmalarını öneriyorum. Tercihli Ticaret Anlaşması'nda Türkiye'nin 125 ihraç ürününden 68'i yasak kapsamına alındı, 3'üne de tarife kotası koruma önlemi uygulandı. Sayın Vaizi ile görüştük. İnşallah en kısa zamanda tercihli ticaret kapsamındaki ürünlerin Türkiye'den ticaretinin önü açılacak. Türkiye'den temin edebilecekleri ürünler varsa öncelik Türkiye olacak."
"YAPTIRIMLARDAN EN FAZLA ETKİLENEN ÜLKE TÜRKİYE"
Taraflar arasındaki ticaret hacminin 2018'de bir önceki yıla göre yüzde 13 azaldığına dikkati çeken Pekcan, 2019'da da yüzde 30 gerileme olduğunu ifade etti. Pekcan, Tercihli Ticaret Anlaşması'nı daha etkin kullanarak ticaret hacmini yeniden ivmelendirmeye kararlı olduklarını vurgulayarak, ABD'nin 5 Kasım 2018 itibarıyla yeniden uygulamaya başladığı yaptırımlardan İran'dan sonra en fazla etkilenen ülkenin Türkiye olduğuna işaret etti. Türkiye'nin her zaman İran halkının yanında olmaya devam edeceğini dile getiren Pekcan, ikili ticareti aynı çabayla sürdüreceklerini kaydetti.
"İRAN'DA 166 FİRMAMIZ VAR"
Pekcan, İran'da faaliyet gösteren 166 Türkiye sermayeli firma bulunduğunu bildirerek, bu firmaların İran'daki yatırımlarının tutarının 1,3 milyar dolar olduğunu belirtti. Türkiye firmalarının, yaptırımlar döneminde de tüm zorluklara rağmen faaliyetlerini devam ettirdiğini dile getiren Pekcan, söz konusu firmaların İran'daki yatırımlarına daha fazla kolaylık gösterilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
ABD YAPTIRIMLAR UYGULAYARAK İLİŞKİLERİ ETKİLEMEK İSTİYOR
İran Cumhurbaşkanlığı Ofisi Başkanı Mahmud Vaizi ise, "Türkiye ve İran, bölgedeki ve İslami ülkeler arasındaki siyasi ve ekonomik ilişkilerde önemli rol oynayabilirler. Bölgesel iş birliğinin çekirdeğini oluşturabilirler. Bizler özellikle ekonomide bir dönüm noktası yaşıyoruz. İki ülkenin iş insanlarını ve özel sektörünü serbest ticaret anlaşmasına hazırlamaya çalışıyoruz. Bu noktaya vardığımızda işlerimizde daha kolay ilerleyebileceğiz. Her iki devletin çabası kesinlikle özel sektör ve ortak yatırımlar için yolu kolaylaştırmak. İki ülkenin ticaret odaları ve ortak komisyonları bu alanda çok ağır bir sorumluluk yüklendi. Biz ortak ekonomik komisyon çerçevesinde 1 yıllık yol haritasında özel sektörün çalışmaları için de gerekeni hazırlıyoruz" ifadelerini kullandı. İran, ABD yaptırımlarıyla karşı karşıyayken Türkiye ile ilişkilerin devam etmesi için çaba gösterilmesi gerektiğini dile getiren Vaizi, şunları kaydetti: "ABD, İran ve Türkiye arasındaki ilişkilerle hiçbir şekilde ilgisi olmayan yaptırımları uygulayarak ilişkilerimizi etkilemek istiyor. Türkiye Cumhuriyeti'ne ve değerli Cumhurbaşkanı'na teşekkür etmek istiyorum. ABD'nin İran'a dayattığı yaptırımları her fırsatta kınadılar. Nükleer ve diğer alanlarda her zaman İran'ı desteklediler. Hiçbir şüphemiz yok, Türkiye hükümeti yaptırımları kesinlikle kabul etmiyor ve buna karşı. Diğer taraftan bazı Türk bankaları ve iş insanlarının bu konuda bazı çekinceleri var fakat biz hiçbir zaman hiçbir Türk iş insanının sıkıntı çekmesini ve baskı altında kalmasını istemiyoruz. Bu ortak komisyonda bizim için önemli olan, iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin azalmasını önlemektir."