Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar'ın katılımıyla Şanlıurfa'da pamuk hasadı başladı.

Şanlıurfa Ziraat Odası tarafından, pamuk hasadının başlamasıyla ilgili Osmanbey kırsal mahallesinde düzenlenen programda konuşan Bayraktar, pamuk üreticilerinin maliyetlerini karşılayamadığını söyledi.

Türkiye'de yetiştirilen pamuğun yaklaşık yüzde 40'nın Şanlıurfa'da üretildiğini belirten Bayraktar, Şanlıurfa'nın tarımın ilk yapıldığı "bereketli hilal" içinde yer aldığını ifade etti.

Şanlıurfa Ziraat Odası Başkanı Ahmet Eyyüpoğlu, çiftçilerin maliyetlerinin yüzde 80 artığını belirttiği programın selamlama konuşmasında, "Şanlıurfa genelinde 2 milyon 700 dönümde pamuk ekilmiştir. Türkiye'de yetişen pamuğun yüzde 45'i Şanlıurfa'da yetiştirilmektedir. Fıstığın da yüzde 42'si Şanlıurfa'da yetişmektedir. Geçen sene yağan yağmurlardan dolayı çiftçilerimiz, pamukta büyük bir afetle karşı karşıya kaldı. Pamuk eken çiftçimiz çok zor durumdadır. Mazot, ilaç, gübre, sulama giderleri yüzde 80 artmıştır. Buna rağmen fiyatların düşmesi için elimizden ne geliyorsa gece gündüz çalışıyoruz." şeklinde konuştu.

Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar ise, programa katılan Şanlıurfalı çiftçilere teşekkür ederek sözlerine başladı.

Bayraktar, "Bugün, buraya sadece biz gelmedik. Gaziantep, Diyarbakır, Mardin, Adıyaman, Siirt, Batman ve Şırnak'tan değerli Ziraat Odası Başkanlarımız ve çiftçilerimiz de destek vermek üzere buradalar. Ülkemiz pamuğunun yaklaşık yüzde 40'nın üretildiği, tarımın ilk yapıldığı bölgelerden biri olan, 'bereketli hilal' içinde yer alan Şanlıurfa'da düzenlediğimiz pamuk hasadımıza hoş geldiğiniz diyorum." dedi.

Pamuğun birçok alanda kullanılan önemli bir ürün olduğuna dikkat çeken Bayraktar, "Bugün yine bir hasat töreninde sizlerle beraberiz. Pamuk önemli bir ürün… Pamuk tekstil sanayimize sağladığı katma değer, tekstil ve konfeksiyon ihracatının ülkemiz ekonomisine kazandırdığı döviz miktarı, oluşturduğu istihdam hacmiyle Türkiye tarımı için vazgeçilemez bir ürünüdür. Bir endüstri bitkisi olan pamuk, lifiyle tekstil, çiğidiyle yağ sanayi, linteriyle de kâğıt sanayinin ham maddesi durumundadır. Bunların yanı sıra son yıllarda çekirdeğinden elde edilen yağ ile biyodizel üretiminde ham madde olarak kullanılmaktadır. Ayrıca küspesiyle hayvancılığın gelişmesine katkıda bulunuyor olması bakımından da ülke ekonomisindeki yeri büyüktür." diye konuştu.

"Geçen yıl 2 milyon 570 bin ton kütlü pamuk ürettik"

Pamuk üretiminin son yıllarda büyük artış gösterdiğine vurgu yapan Bayraktar, "1995 yılında ekim alanı 7 milyon 589 bin dekara kadar çıkan pamukta, bu alanlar 2016 yılında 4 milyon 160 bin dekara kadar gerilemişti. Daha sonra verilen desteklerin de etkisiyle yeniden artmaya başlayan ekim alanları, 2018 yılında 5 milyon 186 bin dekara yükseldi. Üretim de ekim alanlarına, verime göre değişim gösterdi. 1995 yılında 2 milyon 224 bin ton olan kütlü pamuk üretimi, 2009 yılında 1 milyon 725 bin tona kadar geriledikten sonra, 2011 yılında 2 milyon 580 bin ton ile rekor kırdı. Geçen yıl ise 2 milyon 570 bin ton kütlü pamuk ürettik. Bu üretimden 977 bin ton da lif pamuk elde ettik." şeklinde konuştu.

"Ülkemizin ihtiyacı olan pamuğu bir türlü karşılayamıyoruz"

Türkiye'de üretilen pamuğun, ülkedeki pamuk ihtiyacını karşılayamadığını belirten Bayraktar, "Ülkemizin ihtiyacı olan pamuğu bir türlü karşılayamıyoruz. 2015-2016 üretim döneminde yüzde 49'a kadar gerileyen üretimin tüketimi karşılama oranı, 2018-2019 döneminde yüzde 60'a kadar çıktı. Bu oranın çok daha fazla arttırılması, hatta ülke ihtiyacımızın ülke içinden karşılanması için ne gerekiyorsa yapmalıyız. Bunun başka yolu yoktur. Sadece geçen yıl 752 bin ton lif pamuk ithali için 1,4 milyar dolar döviz ödedik. Ülkemiz 2008-2018 döneminde, 14,8 milyar dolar dövizi pamuk ithalatı için harcadı. Bu para ülke çiftçimiz yerine yabancı ülkelerin çiftçilerine katkı sağladı." ifadelerini kullandı.

"Pamuk fiyatları son bir yılda yaklaşık yüzde 26 oranında geriledi"

Pamuk fiyatlarında son yıllarda yaşanan düşüşlerin altını çizen Bayraktar, "Pamuk fiyatları son bir yılda yaklaşık yüzde 26 oranında geriledi. Gerileme özellikle son 5 ayda meydana geldi. Geçen yıl uluslararası piyasalarda Haziran ayında 84 sente kadar çıkan pamuk fiyatları, bu yıl Ağustos başında 58 sente kadar indi. Bu günlerde 62 sent dolaylarında seyrediyor. ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşı, devir stokları ve yüksek rekolte beklentisi buna yol açtı. Dünyadan izole değiliz. Uluslararası piyasalardaki gelişmeler bize de yansıyor. Tam da hem verimden hem de üretimden memnun olacağımız esnada yaşanan bu durum, çiftçimizde büyük hayal kırıklığına sebep oldu. Nitekim 29 Ağustos'ta Şanlıurfa'da, 2 Eylül'de Adana'da, Yönetim Kurulu üyelerimiz, Ziraat Odası Başkanlarımız ve çiftçilerimizin geniş katılımıyla düzenlediğimiz basın açıklamalarında pamuktaki sorunları dile getirdik, çiftçimizin sesi olduk. Yine 29 Ağustos'ta Birlik Merkezi'mizde düzenlediğim basın toplantısında pamuktaki sorunumuzu da değerlendirdim, taleplerimizi kamuoyuna açıkladım." dedi.

"Çiftçimizin sevinci bizim sevincimiz"

Çiftçimizin sorunlarını, taleplerini her ortamda dile getirdiklerini belirten Bayraktar, "Çiftçimizin derdi bizim derdimiz, çiftçimizin sevinci bizim sevincimiz. Tasada ve kıvançta hep beraberiz. Çiftçimiz sıkıntıdaysa biz de sıkıntıdayız. Pamukta maliyetimizi en fazla etkileyen girdilerin fiyatları son bir yılda, ilaçta yüzde 112, Elektrikte yüzde 76, üre gübresinde yüzde 42, DAP gübresinde yüzde 39, tohumda yüzde 25, mazotta yüzde 14 arttı. Bununla da kalmadı. İşçilik ücretleri de arttı, sulama fiyatları arttı. Fakat pamuk fiyatları yüzde 26 oranında düştü. Şimdi soruyorum? Maliyetleri yüzde 100'ü aşan oranlarda artan üreticimiz, geçen yılın yüzde 26 altında bir pamuk satış fiyatıyla ne yapacak?" diye konuştu.

"Seneye pamuk üretiminde çok büyük sorun yaşanabilir"

Pamuk fiyatları ile ilgili önlem alınması gerektiğini ifade eden Bayraktar, "Kütlü pamuğun kilogramı Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde 2 lira 75 kuruş, Ege Bölgesinde 3 lira 30 kuruş ile 3 lira 52 kuruş, Çukurova Bölgesi'nde ise 2 lira 80 kuruş ile 3 lira arasında seyretmektedir. Bu fiyatlarla üreticimiz, geçimini nasıl sağlayacak? Çoluğuna, çocuğuna nasıl ekmek götürecek? Önlem alınmazsa pamuğun artık en önemli ürünlerden biri haline geldiği Güneydoğu Anadolu Bölgemiz de dâhil olmak üzere seneye pamuk üretiminde çok büyük sorun yaşanır. Derhal önlem alınmalı ve pamuk üreticisinin tarlada kalması sağlanmalıdır." şeklinde konuştu.

"Çiftçiyi koruyun ki onlar da sizi korusun"

Pamukta sıfır gümrük uygulamasının önemli bir sorun olduğunu belirten Bayraktar,  "Bilindiği gibi Dünya Ticaret Örgütü uygulamaları nedeniyle gümrük vergileriyle fazla oynayamıyoruz. Kurallara göre gümrük vergilerini en fazla yüzde 6'ya çıkarabiliyoruz. Sanayicilerin Yunanistan'dan çok ucuza pamuk almak için bağlantı yaptıkları gibi söylentiler de kulağımıza geliyor. Burada sanayicilerimize de seslenmek istiyorum. Bu çiftçi size her yıl lazım. Bu çiftçiyi tarlada tutamazsanız, seneye pamuğu nereden bulacaksınız? Sizleri insaflı olmaya çağırıyorum. Çiftçiyi koruyun ki onlar da sizi korusun. Her sene pamuk fiyatlarının düşük olacağının bir garantisi mi var? Seneye fiyatlar çok fazla artarsa, ülke içinde de yeterli üretim olmazsa ne yapacaksınız? Herkes şapkasını önüne koysun, bu sorunu nasıl çözeriz diye kafa yorsun. Bu sadece çiftçimizin sorunu değil ki! Çiftçimiz üretemezse ithalat herkesin sorunu olacaktır." şeklinde konuştu.

"Pamuğunu satan üreticinin primi hemen ödenmelidir"

Pamuk primlerinde gerekli düzenlemelerin acilen yapılması gerektiğini belirten Bayraktar, "Prim kilogramda 80 kuruştan en az 1 lira 30 kuruşa çıkarılmalıdır. Pamuğunu satan üreticinin primi hemen ödenmelidir. Girdi fiyatları makul düzeylere çekilmelidir. Pamukta özellikle sulamada elektrik tüketimi yüksektir. Tarım ve hayvancılıkta, elektrik üzerindeki yüzde 18'lik KDV sıfırlanmalı, yüzde 1'lik Enerji Fonu ve yüzde 2'lik TRT payı kaldırılmalıdır. Konutlarda 60 kuruş olan elektriği çiftçimize 70 kuruşa satmanın mantığını anlamak mümkün değildir. Elektrikte çiftçiyi bezdiren keyfi uygulamalardan vazgeçilmelidir. Üreticilerimizin her ay elektrik faturası ödemesine imkân yoktur. Ürünlerin hasat dönemi dikkate alınarak yılda bir ya da 2 defa tahsilat yapılmalı, teminat isteme uygulamasından vazgeçilmelidir. Prim desteğinde dekar başına en fazla 500 kilogram kota getirilmesi uygulaması kaldırılmalıdır. Çiftçi verimli üretim yapıyorsa, dekar başına 600-700 kilogram verim elde ediyorsa karşılığını da almalıdır." dedi.

"Sanayicinin pamuğunu iç piyasadan temin etmesi teşvik edilmelidir"

Pamukta sürdürülebilirlik için sanayicinin pamuğunu iç piyasadan temin etmesi gerektiğini vurgulayan Bayraktar, "Ülke ihtiyacı olan pamuğun çiftçimiz tarafından üretilmesi sağlanmalıdır. Pamukta sürdürülebilirlik için sanayicinin pamuğunu iç piyasadan temin etmesi teşvik edilmelidir. Üreticilerimizin hasat ettiği pamuğun tatminkâr bir fiyatla alınması için Çukobirlik, TARİŞ, Antbirlik gibi tarım satış kooperatiflerinin devreye girmesi sağlanmalıdır. Bu durum, üreticimizin pamuk fiyatında önünü görebilmesi ve piyasanın düzenlenmesi açısından önem arz etmektedir. İthal ürünün ucuzlaması, yerli pamuğun kullanılmasının tamamen önüne geçmiştir. Bu nedenle pamuk ithal eden kullanıcılara ithal ettiği pamuk miktarının yüzde 25'i kadar yerli üretim kullanma zorunluluğu getirilmelidir. Ham bez ithalatı önlenmelidir." diye konuştu.

"Pamukta gümrük vergisi yüzde 6'ya çıkarılmalıdır"

Pamuk ithalatında yaşanan sorunlara değinen Bayraktar, "Dünya Ticaret Örgütü ve Avrupa Birliği kuralları çerçevesinde pamukta ihtiyacın üzerinde ithalat yapılmasının önüne geçilmelidir. Pamukta gümrük vergisi yüzde 6'ya çıkarılmalıdır. Pamuk ithalatına belli bir kota getirilmelidir. Bunlar yapılırsa, tekstil sanayimizin ham madde ihtiyacı da karşılanır, çiftçimizin sorunu da bir nebze olsun çözülür, pamuk için ödediğimiz döviz miktarı da sınırlanır. İthalatın önüne geçilmesinin tek yolu pamuk üreticimizi desteklemektir. Çiftçimizin beklediği 2019 yılı Destekleme Tebliği bir an evvel açıklanmalıdır. Borsada korbeylerde fiyat oluşmamakta, üretici ürününü satacağı fiyat hakkında bilgi sahibi olamamaktadır. Gerekli mevzuat değişikliği yapılmalı, ticaret borsalarında denetimler artırılmalıdır." ifadelerini kullandı.

Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin pamuk üretimde en ön sıralarda yer aldığına dikkat çeken Bayraktar, "Güneydoğu Anadolu Bölgemiz, Şanlıurfa, son yıllarda GAP'ın da devreye girmesiyle pamuk üretiminde en ön sıraya yerleşti. Bu bölgemiz, pamuk ekim alanları genişliği bakımından ilk sıradadır. Pamuk ekim alanları, 1995 yılından bu yana diğer bölgelerde azalırken, Güneydoğu Anadolu Bölgemizde yüzde 53 oranında artmıştır. Bölgede geçen yıl, 3 milyon 64 bin dekar alanda pamuk tarımı yapılmıştır. Ülkemizde üretilen pamuğun yüzde 55'i Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde üretilmiştir. Pamuk üretiminde iller arasında birinciliği alan Şanlıurfa'da 2 milyon 314 bin dekar alanda pamuk ekilmiş ve 1 milyon 28 bin ton kütlü pamuk elde edilmiştir. Şanlıurfa, ülkemizde, pamuk ekim alanlarında yüzde 44,6, üretimde ise yüzde 40 pay almaktadır. Buna karşın hem Güneydoğu Anadolu genelinde hem de Şanlıurfa'da pamukta verim ülke ortalamasına göre düşüktür." şeklinde konuştu.

"Şanlıurfa'daki düşük verimi düzeltmeniz lazım"

Bayraktar sözlerini şu ifadelerle tamamladı:

"Kütlü pamukta dekar başına ortalama verimin 496 kilogram olduğu ülkemizde, Şanlıurfa, 444 kilogramlık verimle Iğdır ve çok az pamuk üreten Çanakkale dışında en düşük verime sahiptir. Bu durumu düzeltmek, hem Şanlıurfa'da hem de Güneydoğu Anadolu Bölgemizde pamuk verimini yükseltmek zorundayız. Verim artışı, üretim artışını beraberinde getirir ki ülkemizin pamukta daha fazla üretime ihtiyacı olduğu göz önünde bulundurulursa, bu durum fevkalade önemlidir. Bugün olduğu gibi her zaman sizlerin yanında olacağız. Tüccarı da sanayicisi de esnafı da üreticimizin ürettiğinden para kazanan herkes, pamuk üreticimizin yanında olmalıdır. Çiftçimiz olmazsa sizler ayakta kalamazsınız. Çiftçimize teşekkür borçlusunuz. Teşekkür etmeyi bilin. Bu etkinliğimize katıldığınız için hepinize teşekkür ediyor, tüm zorluklara rağmen üretimden vazgeçmeyen çiftçilerimiz başta olmak üzere bütün taraflara Cenab-ı Allah'tan hayırlı ve bereketli bir hasat dönemi diliyorum."

Konuşmasının ardından biçerdövere binen Bayraktar, sezonun ilk pamuk hasadını yaptı. (Abdurahman Uğurlu-İLKHA)