Hukukçular Derneği Adıyaman Temsilcisi Ahmet Işık, Filistin'in başkenti Kudüs'ün kuzeyindeki Kalandiya kontrol noktasında işgalci teröristler tarafından şehit edilen Filistinli kadın için "Siyonist teröristler, yaşam hakkını yok saymaktadır." ifadelerini kullandı.
Siyonist işgalciler tarafından vurularak şehit edilen Filistinli kadının hastaneye dahi kaldırılmasına izin verilmediğini belirten Işık "Dün Filistin'de, Siyonist teröristler tarafından evine, ailesine, kocasına ve çocuklarına bakan mazlum bir kadın acımasızca katledildi. Kadın vurulduktan sonra ambulansların gelmesine, tedavi edilmesine bile izin verilmedi. Şehit oluncaya kadar bekletildi." dedi.
'Zulüm kalınlaştığı yerden kopar'
Yaşama hakkının kutsal olduğunu, ancak bu hakkın siyonistler tarafından gasp edildiğinin altını çizen Işık sözlerine şöyle devam etti,
"Büyüklerimiz derdi ki, 'Zulüm kalınlaştığı yerden kopar.' İsrailli teröristler tarafından masum Filistinlilere karşı yapılan zulüm had safhaya, bu kalınlık noktasına gelmiştir. Biz bu durumu kınıyoruz. Bizim gözümüzde bir insanı öldürmek, tüm insanlığı öldürmek gibidir. En büyük hak, yaşama hakkıdır. Birleşmiş Milletler, sözde bu hakkı güvence altına almıştır. Siz israil yetkililerine, Avrupa yetkililerine bu konuyla ilgili sorduğunuz zaman, yaşam hakkı kutsaldır diyeceklerdir. Bütün dünya devletlerince yaşama hakkı kutsal kabul edilmektedir. Fakat bu siyonist teröristler, bu yaşam hakkını, bu kutsal hakkı yok saymaktadırlar. Siyonistler, bu zulümlerini yıllardır devam ettirmektedirler. Biz bu durumu lanetliyoruz. Bir kez daha özgür Filistin Devleti'ni destekliyoruz. Allah yar ve yardımcıları olsun. Şehit edilen annemize Allah'tan rahmet diliyoruz." ifadelerini kullandı.
"Söz konusu Müslümanlar olunca Avrupa'dan ses çıkmıyor"
Avrupa'nın Müslümanlara yönelik terörist eylemlere ses çıkarmadığını vurgulayan Işık, "Aynı hareket bir Hıristiyan veya siyonist'e yapılsaydı, bütün dünya ayağa kalkardı. Özellikle Avrupa Birliği ülkeleri bunu şiddetle kınar, yapılan saldırıyı lanetler ve müeyyidesini de uygularlardı. Fakat konu Müslümanlardan biri olduğu zaman, maalesef bununla ilgili ne Avrupa'dan ne Hristiyanlardan ne de siyonistlerden bir ses duymuyoruz. Bu da, hak ve batıl mücadelesinin devam ettiğini gösteriyor." dedi. (Cemil Özdaş - İLKHA)